|
|
|
|
|
DaimlerChrysler birleşmesinin sinerjisi yaradı
|
|
* Türkler'in otomobil satın alma davranışlarını nasıl buluyorsunuz? Diğer ülkelerle, örneğin sizin ülkeniz Almanya ile arasında büyük farklılıklar var mı? Genelde bütün ülkelerde tüketici benzer davranışlar gösterir. Ama şunu söyleyebilirim ki, Türkler iki şeye deli oluyor. Biri futbol, diğer de otomobiller. Bu benim üç yıllık gözlemim. Hal böyle olunca, otomobil satın alma kararı çok daha fazla duygusal bir karar oluyor. Yani biz otomobiller konusunda çok duyarlı, çok tutkulu insanlara araç satmaya çalışıyoruz.
* Kaç yıldır Chrysler'de çalışıyorsunuz? 5 yıl oldu. Daha önce Mercedes Benz'de çalışıyordum.
Almanya'da Amerikalı patron * Şunu sormak istiyorum. Siz DaimlerChrysler birleşmesinden önce de sonra da bu şirkette çalışıyormuşsunuz. Birleşmenin yarattığı sinerjiye tanıklık ettiniz mi? Chrysler, NAFTA diye nitelendirdiğimiz bölgede, yani Kanada, Meksika ve Kuzey Amerika'da 2.4 milyon adet araç satan dev bir şirket. Chrsyler'in çok uzun bir hikayesi var yani. Mercedes Benz'in de Almanya'dan başlayan ciddi bir hikayesi var. Farklı kültürlerin birleşmesinin yarattığı sinerji büyük oldu. Düşünsenize, benim Stutgart'ta çalışan Amerikalı bir patronum var ki, o da Amerika'da çalışan bir Alman yöneticiye rapor veriyor. Bu iyi bir şey. Ne zaman ki, masanın karşısına geçip oturursun, o zaman onların ne anlatmak istediğini anlamaya başlarsın.
* Bu birleşmenin Chrsyler'in Türkiye gibi ülkelerde daha çok araç satmasına da yardımcı olduğunu düşünüyor musunuz? Size, bize yarattığı büyük avantajı bir örnekle anlatmak isterim bunu. Bizim pazarda en çok sattığımız aracımız, 2.7 litre dizel motorlu Grand Cherokee ve burada DaimlerChrysler motoru kullanılıyor. Bu şu demek, bu motor aynı zamanda Mercedes'in çeşitli serilerinde de kullanılıyor. Yani teknolojiyi de birlikte kullanıyoruz. Markaları birbirine karıştırmamaya dikkat ediyoruz. Chrysler'in Amerikan geçmişini koruyoruz. Mercedes'in Alman geçmişini koruduğumuz gibi ama onun dışında ortaya çıkan sinerjiden faydalanıyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|