|
|
|
|
|
Türkler futbola ve otomobile aşık
|
|
Chrysler Jeep Ticaret Genel Müdürü Johannes Fritz, Türkler'in otomobil alırken duygusallaştığını söylüyor. Fritz, "Otomobile ve futbola aşıksınız" diyor.
*** İş otomobil satın almaya gelince Türkler çok duygusallaşıyor
Türkiye operasyonunu 2000 yılınının Temmuz ayında başlatan Chrysler Jeep Ticaret'in Genel Müdürü Johannes Fritz, Türkiye'de sattıkları araç adedinin her yıl katlandığını söylüyor n Bu yıl 1.500 adetlik satış hedefleyen Genel Müdür Fritz'e göre, Türk tüketiciler araç satın alırken çok duygusallaşıyor. Ne de olsa bu ülkenin insanları bir otomobile bir de futbola adeta aşık.
* Üç yıldır Türkiye'de çalıştığınıza göre, Türkiye'nin zikzaklar çizen ekonomisine de, bir patlayan bir küçülen otomobil pazarına da tanıklık ettiniz. Gelmeden önce nasıl bir pazara gittiğinizi biliyor muydunuz? Şok olmadım. Çünkü bundan önceki görevim uluslararası pazarların sorumluluğuydu ve Türkiye'nin de içinde yer alan bölgeden ben sorumluydum. Benim Türkiye'ye ilk ziyaretim 1994 yılında olmuştu. O yıl çok ciddi bir ekonomik kriz yaşadığınızı biliyorum örneğin.
* Yine de krizleri bol bir ülkeye gelmekten korkmadınız mı? Korktuğumu söyleyemem. Daha çok bir fırsat, mücadele etmem gereken bir pazar diye düşündüm.
* Otomobil pazarında Chrysler marka araçların sayısı çok değil belki, ama pazarda yükselen bir trend izliyorsunuz. Pazardaki durumunuzdan biraz söz eder misiniz? Chrysler Jeep Ticaret, 2000 yılında kuruldu ve o yılı hatırlarsanız otomobil yine rekorlar kırdı. 480 bin otomobil satılmıştı. Bizim operasyonumuz o yılın Temmuz'unda başlamıştı ve sadece Temmuz'dan sonra 700 adet araç satmıştık. Sonra 2001 krizi yaşandı ve pazar 228 bin adetlik satışa kadar geriledi. Tabii ki bizim de satışlarımız 424 adete düştü. Ama işin güzel tarafı 2002'de yaşandı Chrysler açısından. Çünkü 2002'de otomobil piyasası hala kötü durumdaydı ama biz satışlarımızı ikiye katladık ve 800 adetlik bir satışa imza attık.
Satışımızı hep katladık * Sizce neydi bunun sebebi? Yeni bir bayilik sistemi kurduk. Biliyorsunuz artık yüzde 100 DaimlerChrysler çatısı altındayız. Pozitif etkisini gördük bu birleşmenin. Son dört yılda satış kalitesini yükselttik ve bayi teşkilatını güçlendirdik. Bu nedenledir ki, 2003'te de 1.300 adetlik bir satış yaptık.
* Bu yılki satış hedefiniz de yine ikiye katlamak şeklinde mi? Biz bu yıl 1.500 adetlik Jeep ve Chrysler marka araç satacağımızı tahmin ediyorum.
* Bu bana pek ihtiyatlı bir rakam gibi geldi... Kimi şirketlerin pazar öngörüsünün 400 bin adet olduğunu da düşünecek olursak... Ben daha ihtiyatlıyım bu konuda. Pazarın da 300 bin adetlerde olacağını düşünüyorum. Eğer bu rakamları aşarsak çok hoşuma gider.
* Ocak ayında genel otomobil satışları çok iyi olmuştu. Öyle de devam ediyor değil mi? Evet ocak ayında çok iyiydi pazar gerçekten. Şubat biraz kötü oldu. Hem kısa bir aydı, hem de kâr yüzünden kimse dışarı çıkamadı, biz de istediğimiz satışları yapamadık. Bir de vergideki değişiklikler ortaya çıktı. Otomobil müşterisi beklemeye geçti. Çünkü vergiler yüzünden fiyatlar gereğinden fazla arttı. Vergilerin iptali konusu da insanların kafasını iyiden iyiye karıştırdı. Şimdi bahar geliyor, sanırım satışlar da artacak. Zaten biliyorsunuz yaz ayları en çok satışın gerçekleştiği aylardır.
* Vergi sisteminden en çok sizlerin zarar gördüğünü biliyoruz. Otomobilin üzerinde yüzde 50'nin üzerinde vergi var. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Hükümet başı sıkışınca para toplamak için önce otomobil sektörüne yöneliyor... Ah keşke yüzde 50 vergi olsa. İnanın razıyız buna. 2 litrenin üzerindeki otomobillerin fiyatının yüzde 75'i vergi! Lüks otomobil tanımının gerçekten tartışılması lazım. 2 litrenin üzerinde olan her otomobile lüks diye bakılıyor. Bu çok yanlış. Bizim Wrangler'a bakın, niye bu araç lüks olsun ki? Sırf arazi aracı diye bu araç lüks otomobil sınıfına sokulmamalı. Tamam Grand Voyager ya da Jeep Grand Cherokee'den bahsediyor olsak anlayacağım ama Bodrum'da, Antalya'da üstü tamamen açık kullanılan bu araçlara mutlaka rastlamışsınızdır. Lüks mü sizce bu araçlar? Sadece ÖTV değil. Bu yılın başında Motorlu Taşıtlar Vergisi sistemi de değişti ve ağırlığa göre değil, yaşa ve motor hacmine göre vergi alınmaya başlandı. Şimdi sırf bu yüzden Wrangler, 4 litrelik motoru yüzünden, Porsche'nin, Ferrari'nin, Grand Cherokee'nin kategorisine giriverdi. Toplam vergisi bu aracın bir anda 500 Euro'dan 2000 Euro'ya çıktı. İşte o zaman Wrangler almak isteyenler durdu! Bu ani vergi değişikliği, yaptığımız bütün öngörüleri değiştirip duruyor. Üstelik ne zaman olacağını da bilmiyoruz. Biz fabrikanın üretim planı yapmadan önce örneğin bu pazarda kaç adetlik satış hedeflediğimizi bildiriyoruz ama birden satışları çok ani etkileyen değişiklikler yapılıyor ve ne yapacağımızı şaşırıyoruz.
DİREKSİYON BAŞINDAKİLER Siz olsanız Jeep Wrangler'ı lüks otomobil sınıfına koyar mıydınız? Aslında bu soruyu sormaya gerek bile kalmadı. Ankara ona çoktan karar verdi. 'Evet lükstür' dedi ve 500 Euro'yu bulan vergisi bir anda 2 bin Euro'ya kadar çıktı. Çünkü Wrangler'ın motoru 2 litrenin üzerindeydi. Güney sahillerine gidenler yollarda mutlaka rastlamıştır Wrangler'a. 4x4 özelliğinin dışında, bana göre hiçbir unsuru Wrangler'ı lüks otomobil yapamaz ama işte öyle olamıyor. Chrysler marka otomobillerin ve Jeep marka arazi araçlarının Türkiye temsilcisi Chrysler Jeep Ticaret'in Genel Müdürü Johannes Fritz'in de Türkiye'de akıl sır erdiremediği olayların başında bu gibi tuhaflıklar geliyor kuşkusuz. 'Tamam' diyor, "Bizim Jeep Grand Cherokee lüks otomobil sınıfına girmeyi her haliyle hak ediyor. Ama Wrangler asla." Bir otomobilin üzerinde yüzde 75 vergi olur mu? O ülke Türkiye ise bal gibi oluyor. Kimse de sesini çok fazla çıkaramıyor. Johannes Fritz gibi yabancı yöneticiler, en çok bu konuları merkezlerine anlatmakta güçlük çekiyor. Ne de olsa Türkiye bu gibi konularda dünyada eşsiz! Herkes Almanca, İngilizce konuştuğu için Türkçe öğrenemediğinden yakınan Fritz'le Chrysler Jeep'in Türkiye serüvenini konuştuk....
|
|
|
|
|
|
|
|
|