Sorun orta saha
F.Bahçe çok zor başkent deplasmanından 3 puanla ayrılmayı başardı. Tabii alışılmış saha içi rahatsızlıkları da açıkça gündeme geldi. Eğer rakipler etkili pres yapabiliyorlarsa, oyuna hükmedip, yüksek tempoyla baskı kurabiliyorlarsa F.Bahçe büyük sıkıntı yaşıyor. Kadro yapısı itibariyle pas yaparak bu baskıyı kıramıyorlar. Ayrıca kontraatak planları da işlerlik kazanmıyor. Sorun orta sahada. Kenarlarda Mehmet Yozgatlı ve Tuncay kopuk kopuk oynuyorlar. Basit top kayıpları yapıyorlar. Bilhassa Tuncay'ın kayıpları çok fazla. Aurelio savaşçı ama düz oyuncu. Daha önceleri de vurguladığım gibi Ümit Özat'ın özellikleri de orta saha fonksiyonlarına tam uygun değil. Ama büyük özveriyle en iyisini yapmaya çalışıyor. Ümit Özat, F.Bahçe orta sahasında en ön plana çıkan oyuncu kimliğindeyse, bu can damarı bölgede ne kadar önemli rahatsızlık olduğu kendiliğinden meydana çıkıyor. Nobre'nin katkısı Ankara'da da açıkça görüldü. Takım 60 dakika yoğun baskı altındayken Nobre, ileriye çıkan uzun gayesiz toplara sahip olup saklamaya çalıştı. Rakip defansa baskı uygulayarak çabuk oyuna girmelerini engelledi. Bu da geride bunalan arkadaşlarına nefes aldırdı. Van Hooijdonk için fazla söze gerek yok. Kalitesine, kariyerine ve yaşına rağmen asker gibi görev yapıyor. Eğer F.Bahçe'de kolektif bütünlük olsa, Van Hooijdonk'un golleri ve gollük asistleri en az iki katına çıkar. Takımın en büyük artılarından birisi Luciano-Tomas ikilisi. Deneyimliler, disiplinliler ve de uyumlular. Ankara'da Fatih de uzun aradan sonra iyi mücadele etti. Sol taraf kendisine ters gelse de Ali Güneş müthiş çabukluğuyla rakibin yardımlaşmalı etkili kullandığı kulvarda elinden geleni fazlasıyla yaptı. Daum oyuncu değişikliğinde hatalıydı. Oyundan tamamen düşen Tuncay'ı geç çıkardı. Aurelio Rebrov değişikliği yanlıştı. Eğer Aurelio'yu yoruldu diye çıkardıysa yerine Selçuk'u almalıydı. Takım galipken, rakip baskılı ve tempolu oynarken orta sahanın ortasını yorulan Ümit ve Rebrov'a bırakmak büyük yanlıştı. Ama Daum kumarı seviyor, şansı olan kim sevmez ki!.. Nobre ve İlhan Mansız Günümüz futbolunun istediği özelliklere sahip forvet tipi, bir takımın saha içi kurgusu için büyük önem taşıyor. Çağdaş forvet fizik açıdan güçlü olacak, rakip defansa baskı uygulayacak, çapraz koşularla savunmanın dengesini bozacak, vücudunu kullanacak, gol atacak, asist yapacak, sırtı karşı kaleye dönük de oynamasını bilecek. Beşiktaş'ın sürpriz bir şekilde 8 puan öndeyken kısa süre içinde 3 puan geriye düşmesinde birçok etken var. Bilhassa Lucescu'nun asli görevini bırakıp gereksiz şeylerle uğraşması hem futbolcuların hem de kendinin motivasyonunu bozdu. İşe teknik açıdan baktığımız zaman Beşiktaş'ın düşüşünde F.Bahçe'nin çıkışında saha içinde iki isim başrole çıkıyor. İlhan Mansız ve Nobre. Beşiktaş yönetiminin ilk ciddi hatası, İlhan ve A.Dursun'un sorunları bilinirken sezon başında bir forvet transfer edilmeyişiydi. A.Dursun'dan sonra devre arasında İlhan da Japonya'ya gidince mutlaka bir transfer düşünülmeliydi. Ama puan farkı rahatlığıyla gerek görülmedi. Şimdi Beşiktaş'ta sistem arızaya uğradı. Çünkü ileride son adam rolünü oynayacak futbolcu eldeki kadroda yok. Buna karşılık Nobre, F.Bahçe'ye ilaç gibi geldi. Van Hooijdonk, Serhat, Tuncay ve Semih'ten hiçbirinin yapısı, ileride son adam rolüne uygun değil. Nobre, ligin ikinci yarısında F.Bahçe'nin saha içi rahatsızlığını en aza indirmede büyük katkı sağlıyor.
|