Çekirge sıçramadı
F.Bahçe ligde G.Birliği'ni mahkum oynadığı iki maçta da birer golle yenmişti. Ama dün Kadıköy'de çekirge bir kere daha sıçramadı. Maça G.Birliği alıştığımız presli, ofansif klasiği ile başladı. Deplasmanda olmalarına rağmen kendilerinden emin, organize biçimde oyunu karşı alana yıktılar. İlerde kaybettikleri toplardan etkili pres ile hem F.Bahçe'ye atağa çıkma şansı tanımadılar, hem de kaptıkları toplarda defansı bir çok kere dengesiz yakaladılar. F.Bahçe günümüz futbolunun ilkelerine uymayan orta saha oyuncuları yüzünden olumlu bir şey yapamadı. Pozisyon üretemezken, kalesinde de tehlikeler yaşadı. Mecburen savunmada kalabalık kalıp, alan daraltmaya özen gösterdiler. Saha içi dengelerinin rakip lehine büyük farklılık gösterdiği ortamda yapılacak en doğru işti. En azından skoru dengede tutup, oyuna ortak olma şansı doğuyordu. Ama Kemal'in büyük hatası ile devre sonunda skor dezavantajına düşüldü. Artık işler iyice çıkmaza girmişti. İkinci yarıya risk alarak başlandı. Tabii bu Luciano ve Tomas'ın işini daha da zorlaştırıyordu. Çünkü artık geniş alanda rakibin hızlı atakları ile karşılaşacaklardı. Nitekim bir tehlike atlatıldıktan sonra fark ikiye çıktı. Bu golden kısa süre sonra, o dakikaya kadar sahada varlığı yokluğu belli olmayan Tuncay güzel bir gole imza atınca seyirci ile birlikte takım ateşlendi. Kollektif ataklar gelişmese de hırsla karşı kaleye yüklendiler. Bu arada bir iki de pozisyon kaçtı. Ama Ali Tandoğan'ın frikik vuruşunda Recep yine acemice bir gol yiyince fark tekrar ikiye çıktı. Sonra Van Hooijdonk'un muhteşem frikik golü geldi. O moralle tekrar yüklendiler ama golü atan yine G.Birliği oldu. F.Bahçe kendisinden daha iyi bir takım olan G.Birliği'ne bu defa kupada kaybetti. Daum'un en büyük yanlışı Mehmet Yozgatlı sakatlandığında, böyle güçlü bir rakip karşısına uzun süredir oynamayan Serhat'ı sahaya sürmesiydi. G.Birliği motive olduğu maçlarda ne kadar kaliteli bir takım olduğunu dün gece bir kere daha belgeledi. Kısa bölümler hariç oyuna istedikleri gibi hükmettiler. Fizik kondisyonları üst düzeydeydi. Skoko gibi bir orta saha beynine de sahip olunca istediklerini yaptılar. En üzüldüğüm konu da böylesine iyi oynayan ve hakkıyla galip gelen bir takıma maç sonunda Fenerbahçe seyircisinin gösterdiği tepkiydi. Tabii ki ülkemizde Sezar'ın hakkını Sezar'a veremiyoruz. Ali Aydın zorluk derecesi yüksek bir maçta başarılıydı. Ancak skor 3-2 iken Van Hooijdonk'un formasından çekilmesi bana penaltı gibi geldi.
|