|
|
|
|
Arabistan'da bir kadın yönetmen
Muhafazakar Suudi Arabistan'da bir sinema mucizesi yaşanıyor. Kadın yönetmen Hayfa el Mansur'un Who?' isimli üçüncü filmi başarısıyla olay yarattı
Sadece 7 dakika sürüyor ve maliyeti bin dolar. Fakat herkesin tüylerini diken diken edecek kadar başarılı ve güçlü bir anlatımı var. Ve bu kadarı da internet üzerinden izlenebilen filmin olay yaratmasına yetiyor. Bu Suudi Arabistanın tek aktif kadın yönetmeni olan Hayfa el Mansur'un üçüncü filmi. Filmin adı "Who...?" (Kim?"). Film endüstrisinin ve tiyatronun olmadığı muhafazakar bir Müslüman ülkede bunu yapmış olması inanılmaz bulunuyor. Bazı Suudilerin TV sahibi olmanın bile günah olduğunu düşünüldüğünde el Mansur, Suudi Arabistan'ın tek aktif kadın yönetmeni olarak herkesi şaşırtıyor...
Filmin esin kaynağı Riyad'ta Khobar kasabasında başlayan ve caddelerde kadınları hedef alan bir seri katilin dolaştığı yolundaki söylentiler. Polisin umursamadığı bu söylentiler bütün şehre yayılıyor. "Who?" Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki bir film festivalinde gösterildi ve ödül kazanamasa da en az ödül kadar değerli övgüler aldı. Birçok film eleştirmeni bu filmin uzun metrajlı bir filme dönüştürülebileceği konusunda hemfikir. Who gerçekten çarpıcı bir ifadeyle başlıyor: "Bazılarımız bilinmeyenden korkuyor. Bazılarımızınsa yüzü yok ve asıl soru bunun kim olduğu?"
ÇARŞAFLI KATİL Açılış karesinde bir kadın var. Ve bu kadını yönetmen el Mansur canlandırıyor. Kadın rüyasında kız kardeşinin bilinmeyen bir adam tarafından boğazlanarak öldürüldüğünü görüyor. Sabah olduğunda bunun sadece bir rüyadan ibaret olduğunu anlıyor. Ve günlük işlerini yapmaya devam ediyor. Oğlunu okula gönderdikten sonra ise mutfağa dönerek öğlen yemeği için domates doğramaya devam ediyor. Kapı çalıyor. Çarşaf giyinmiş bir dilenci kadın elinde kocasının hasta olduğunu anlatan bir yazıyla para istiyor. Kadın kapıyı açık bırakıp para almaya gidiyor. Geldiğinde kapının önünde kimsenin olmadığını görüyor. Dilencinin gittiğini düşünerek mutfağa, işine geri dönüyor. Oysa dilenci kadını salonda bekliyor ve geldiği anda üzerine saldırıyor. Kadın "Who, Who, Who" yani kim diye çığlıklar atmaya başlıyor. Ve ölmeden hemen önce dilencinin çarşafını açmaya başardığında bir kez daha dehşete uğruyor: Çünkü çarşafın altından bir adam çıkıyor.
Böyle muhafazakar bir İslam ülkesinde çarşafın eleştirilmesinin dahi yasak olduğu düşünülürse hayli çarpıcı bir final bu. Suudi Arabistan'ın tek kadın film yönetmeni Hayfa el Mansur bu güne kadar çektiği 3 kısa filmle Suudi Arabistan'da baş tacı olan Mansur'un gelecekte yakalayacağı bu başarının ilk ışıkları daha okul yıllarında ortaya çıktı. Bütün okul hayatı boyunca okul tiyatrosundaki oyunları yöneten Mansur, bu yönetmenliğiyle pek çok ödül kazandı. Okul hayatındaki başarıları sayesinde Mısır'ın başkenti Kahire'de bulunan Amerikan Üniversitesi'nden bir burs kazandı. İngiliz Edebiyatı okuyan Mansur, öğretmenlik yapmaya da hak kazandı. Fakat Mansur, aslında istediği şeyin çok daha farklı olduğunu ve öğretmenlik kariyeriyle mutlu olamayacağını söylüyor. "Beni daha çok heyecanlandıracak bir şeyler yapmaya ihtiyacım vardı"... Mansur'un bu konuda aldığı kararın meyvelerini toplaması için de çok beklemesine gerek kalmadı.
Her ne kadar Suudi Arabistan'da istediği gibi bir film endüstrisi olmaması ve Suudi halkının tiyatroya bile gitmemesi hevesinin kırılmasına yol açsa da onu durduramadı. Bazen bir film için saatlerce uçarak Bahreyn'e kadar gitmek gerektiğini söyleyen Mansur, yönetmenlik kariyeri için Suudi Arabistan'ın küçük bir şehri olan Kobar'ı tercih etti. Mansur, "Burada daha rahat çalışacağıma gerçekten inandım" diyerek kararından kesinlikle pişmanlık duymadığını anlatıyor. 12 kardeşten 8'incisi olan Mansur, olay yaratan filminin çekimleri için gerekli olan malzeme ve desteği de yine kardeşlerinden özellikle de Amerika'nın Minnesota eyaletinde yaşayan sanatçı ablası ve Suudi Arabistan'ın saygın iş adamlarından olan ağabeyinden alıyor. İlk filmi "Breavement of the Fledgling"te evini özleyen küçük bir erkek çocuğu anlatan Mansur diğer filmi "The Only Way Out"ta da tamamen farklı geçmişlere sahip olan 3 erkeğin bir arada yaşama çabasını konu alıyor. 16 mm'lik son filminde gerekli ekipmanları sağlayabilmek için Dubai'ye giden Mansur, "Burada yeteri kadar ekipmanımız ve profesyonel sinemacı yok, ama bizim birçok fikrimiz var" diyor.
Başarısının ardında kendisi de yönetmen olan babasının bulunduğunu söyleyenlerin iddiaları doğru mudur bilinmez Mansur hiçbir röportajda da babasının sinema geçmişi olduğunu, yönetmenlik yaptığını söylemiyor. Filmin yarattığı etki üzerine ülkenin resmi devlet televizyonunda röportaja çağrılan Mansur, bu röportajdan da başarıyla çıktı.
Çeviren: Dış Haberler
|
|
|
|
|
|
|
|
|