| |
|
|
Fişleme Yönergesi yazmak sadece bir "Kabahat" midir?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün "Fişleme Yönergesi"ne ilişkin açıklaması, bu konudaki tartışmaları keser mi bilemiyorum... Org. Özkök, özetle şöyle dedi: - Bu olay lokal bir olaydır. Bu ülkede bir Genelkurmay Başkanı var, o da benim. Kabahat varsa benimdir. Ama kabahatli de aramıyorum! Genelkurmay Başkanı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri adına "Tek Sözcü" olarak konuşması, tabii ki doğrudur. Ama ordu içinde çok seslilik varmış gibi bir görüntü doğuyorsa, Genelkurmay Başkanı, burada mutlaka "Kabahatli"yi de aramalı ve bulmalıdır. Teoride de, pratikte de, Silahlı Kuvvetler, ülkenin bütünlüğünün ve Anayasa'ya sadakatin teminatıdır. Son olarak gündeme gelen "Fişleme Yönergesi", sadece bu güvenceye ilişkin duyguları zedelemedi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin laik demokrasiyi korumak ve çağdaş uygarlık hedefinde birleşmek gibi konularda gösterdiği hassasiyete de, gölge düşürdü. Fişlenmesi gerekenler listesinde yer alan, AB yanlıları, ABD yanlıları, internetçiler, felsefeciler, yazarlar gibi grupların, "Tehdit" veya "Tehlike" gibi algılanması ile, ülke bütünlüğünü veya laik demokratik cumhuriyeti korumak arasında bir bağlantı olamaz. Fraksiyon dergileri veya siyasi marjinal gruplar, kendilerince sürekli düşmanlar üretirler. Ama devlet kurumlarının, bunlara kendilerini kaptırıp, aynı tür bir arayışa girmeleri halinde, ülkenin dirliği, düzeni ve birliği tehlikeye düşer. Bu durumda gündeme, korunmak istenenin "Çağdaşlık", "Laik demokrasi", "Anayasal Hukuk Devleti" değil, başka bir şey olduğu kuşkusu gelir. İşte son "Fişleme Yönergesi", bu kuşkuları gündeme getirdiği için, sade Genelkurmay Başkanı'nın değil, tüm yetkili devlet kurumlarının, "Kabahatli"yi araması şarttır. Meseleyi açık koyalım... Türkiye'de Avrupa Birliği üyeliği için çaba harcamak, AB yanlısı olmak, kimin için tehdit oluşturuyor? AB yanlılarını fişlemek gibi bir girişimin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden kaynaklanmasına sebep olmak, sadece bir "Kabahat" midir? Bu ülkede insanlar yıllarca, bir tek cümlelerinden, şiirlerinden ötürü yargılandılar. Mahkum da oldular. Bir milletvekilinin davranışından ötürü, siyasi partiler kapatıldı. Bir "Kabahatli"nin, akıl ve çağ-dışı fişleme yönergesi, nasıl hafife alınabilir ki? Kaç gündür bu yüzden, ülkenin en temel kurumlarından biri, ağır eleştirilere konu olmuyor mu? Yani Org. Özkök, kabahatli kim ise onu aramalı ve bulmalıdır.
|