kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 
Kamu borcunu iyileştirmede daha fazlasını istemenin anlamı
Kamu borç faiz ödemelerinin üçte biri, faiz dışı fazladan

Kamu borcunu iyileştirmede daha fazlasını istemenin anlamı

Hazine'nin üç ayda bir yayımladığı Kamu Borç Yönetimi Raporu tam iç borcun sürdürülebilirliği tartışmasının ortasına denk geldi. Bu rapordan kamuoyuna yansıyan en önemli bilgi net kamu borcunun GSMH'ya oranının 2003 sonunda yüzde 70.6'ya düşmesinin beklendiği. Borçların sürdürülebilirliğinde en önemli veri olan net kamu borcunun milli gelire oranı bir önceki yıla göre 9 puanlık azalmayı işaret ediyor. Bitişikteki tabloda da görülebileceği gibi, 2001'de bu oran yüzde 91.8 ile en yüksek düzeyine çıkmıştı. 2001 sonrasındaki üç yılda 20 puanlık iyileşme sağladık. Yüzde 70.6 oranı aynı zamanda AB normu olan yüzde 60'a yaklaşılmakta olduğunu, disiplinin sürmesi halinde bir kaç yılda bu hedefin yakalanabileceğini ortaya koyuyor. Borç sorununu çözmenin kolay yolu yok. Bütçe disiplinine, zamana ve sabra ihtiyaç var.

* İki aylık hızlı artış-
Ortaya çıkan olumlu verilere karşın iç borcun sürdürülebilirliği tartışmaları nereden kaynaklanıyor?
Tartışmaya 2003 yılı bütçesinde faiz dışı fazla hedefinin tutturulmasına rağmen, iç borç stokunun son iki aydır hızlı artışı neden oluyor.
İç borç stoku aralıkta 11 katrilyon, ocakta 5 katrilyon arttı. İki aylık artış yüzde 8.8'i buldu. Ancak stok dolar bazında çok daha hızlı arttı. Kasım sonunda 125.8 milyar dolar olan stok ocak sonunda yüzde 18.5 artışla 149.1 milyar dolara vardı.

* Tartışmanın nedeni-
Öncelikle belirtmek gerekir ki, aralık ayında stokun artmasında İmar Bankası ödemeleri de etkili. Yani bu ekstra durum. Her ay tekrarlanmayacak.
İkincisi, bu iki ayda kur düştü, dolayısıyla iç borç stokuna dolar bazında bakıldığında hızlı bir artış oldu.
Ancak aynı kur milli geliri de artırıyor. Sonuçta milli gelir iç borçtan daha fazla olduğu için, kurun TL karşılığının düşmesi, borçların sürdürülebilirliğini zorlaştırmıyor, tersine kolaylaştırıyor.

* Faizler stokta yok-
Biz ödedikçe borçların artmasına gelince. Bunun ana nedeni stokun izlenmesinde kullanılan muhasebe tekniğinden kaynaklanıyor. Stoka iç borcun ana parası dahil, ödenecek veya o ana kadar işlemiş faizi dahil değil. Bu durumda iç borç geri ödeme tarihi geldiğinde Hazine hem anapara hem de faizini hesaba katarak yeniden borçlanma ihalesi açıyor. Diyelim ki, 100 trilyon borç ve faiz ödemesi için 90 trilyon lira yeniden borçlanıyor. Böylece yüzde 90 borç çevirme oranını da tutturmuş oluyor. Hazine 10 trilyon da başka kaynaklardan katarak borcu ödüyor. Ancak ödediği borcun 60 trilyonu anaparaydı, 40 trilyonu faizdi. Stok rakamlarında sadece 60 trilyon görünüyordu. İtfayla birlikte yapılan ihaleyle 60 trilyonun yerini 90 trilyon aldığından dolayı stok bu kadar büyüyor. Verdiğimiz örnek iç borç stoku rakamlarına aynen uyuyor. Bitişikteki tabloda görülebileceği gibi, 4 yıllık ana para ödemesi toplamı 354.1 katrilyon lira, faiz ödemesi 155.1 katrilyon. Faiz ödemelerinin ana para ödemesine oranı yüzde 44. Bu oranın yüksekliğinde, hem enflasyonun yüksek olmasından dolayı nominal faizlerin yüksekliği, hem de çeşitli risklerden dolayı reel faizlerin yüksekliği yatıyor.

* Fazlasını istemek-
Kamu borç stokunun mutlak anlamda azalması gerekmiyor. Önemli olan borç stokunun milli gelire oranının kabul edilebilir sınırlar içine çekilmesi ve sürdürülebilirliğinin kolaylaşması. 2003'te yüzde 70'e inilmesi ise hedeflerin yaklaşık 4 puan aşılması anlamına geliyor. Yoksa stokun iyice küçülmesi veya Hazine'nin kasasının dolması halinde orayı boşaltacak yeni bir iktidar mutlaka çıkacaktır.
Kamu borcunda sürdürülebilirliğin kolaylaşması ekonomi için yeterli olmalı. Fazlasını istemek, yeni popülist politikalara iyi bir ortam hazırlamak gibi bir şey. Türk siyasetçisinin davranış tarzını dikkate almak gerekiyor.

* Sonuç "Her çözüm, yeni bir sorunun kaynağıdır" Murphy


YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Türkiye sermaye kaçırtma alan   / 19-03-2004
 Merkez, faizde geç mi kalıyor?   / 18-03-2004
 Yatırım ortamı mı, faiz dışı fazla mı?   / 17-03-2004
 Yabancı yatırımcıların borsa kazancı 5 milyar dolar   / 16-03-2004
 Parasal yatırım çok doğrudan yatırım yok   / 15-03-2004
 İş yok, strateji ve çaba yoksa gelecek nasıl var olacak?   / 12-03-2004
 Dünya pazarlarında rekabetin bedeli işsizlik mi olmalıydı?   / 11-03-2004
 İktidar ile istikrarın yolu işsizliği önlemekten geçer   / 10-03-2004
 İstanbul Yaklaşımı'ndan sonra gerçek yapılandırma yaklaşımı   / 09-03-2004
 Kamu borcunu iyileştirmede daha fazlasını istemenin anlamı   / 08-03-2004
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Seçim sonrasının kaderini Tayyip Bey'in yol haritası...
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Dünya devlerinden "gideriz" uyarısı
Siyasi ve ekonomik...
GÜNTAY ŞİMŞEK
İstanbul Erdoğan'ın kanatları altında...
Başbakan Recep...
Teşekkürler polis amca
Kağıthane Emniyet Asayiş Bürosu ekipleri bir mektup aldı önceki gün.
Eski eşini öldürünce damadı da onu öldürdü
Bağcılar'da eski eşini tabancayla öldüren Mahir Sarıca, damadı...
Kendisi sattı kardeşine aldı!
Kendisi sattı kardeşine aldı!
Lüks otomobillere gelen 9 milyarlık vergi, Hülya Avşar'ı da...
Ellerinde 20 bin $ taşıyorlar
Ellerinde 20 bin $ taşıyorlar
Esra Dinçkök ile annesi Samra Tümen, Beymen Brasserie'de öğle yemeği...
IMKB
E: 20,167 D:% 0.72
DOLAR
S: 1,320,000 D:% 0.08
EURO
S: 1,632,000 D:% 0.62
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.