|
|
Bugünün trendi elegans ve konfor
Mona Lisa Gülüşü'nde gördüğüm kadarıyla 50'lerin kadınları, stilleriyle resmi, rahatsız ve yaşlı görünüyormuş. O yılların narinliği etkileyici ama bugün şıklık ve elegansın yanında rahatlık ve konfor beraber düşünülüyor.
Vitrinler mevsim değişikliği ile renklendi. Tüm vitrinlerde artık ilkbaharyaz koleksiyonları yer alıyor. Bu bahar çiçek desenli kumaşlar, aksesuvar olarak çiçekler var moda dünyasında. Çok hoş ve baharın tamemen hissedilmesini sağlayan tamamlayıcı bir akım olduğunu düşünüyorum. Ama bir tasarımcı olarak endişelerim de var; moda olduğu için olur olmaz, her yere çiçek kullanılması... Modayı doğru kullanmak gerekir. Her kıyafete moda olan aksesuvarları kullanmak yanlış ve itici de olabilir. 2004 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında, 50'ler geri geldi. 20'nci yüzyılın ikinci yarısını temsil eden Hollywood yıldızları, ışıltılı partiler, hafızalardan silinmeyen filmler, tasarımcıların ilham kaynağı oldu. Durum böyle olunca, bu yazın modasına uymak da, geçmiş yıllara nazaran daha kolay hale geldi. Çünkü herkesin gardorobunda annelerden, anneannelerden yadigar, atmaya kıyılamayan kıyafetler bulunuyor. O yılları günümüze taşıyan tasarımcılar, kendi vizyonları, hayalleri ile dönemin çizgilerini modernize ederek yorumladı ve her biri farklı silüetler yakaladı. Geçen hafta Mona Lisa Gülüşü filmini izledim. Tabii, istesem de istemesem de, en çok dikkat ettiğim, filmin kıyafetleri oldu. Hikaye 1950'lerde yaşanmış. Filmi izlerken, o yıllarda yaşayan kadınların ne kadar resmi, rahatsız ve olduklarından daha yaşlı görünmelerine neden olacak stillere sahip olduklarını farkettim. Biz bu konuda şanslı bir jenerasyonuz. Şıklığın, elegansın yanında rahatlık, konfor kelimeleri beraber düşünülüyor, telaffuz ediliyor. Bence kadınlar artık daha dinamik, genç ve aynı zamanda daha şık görünüyor. Tabii yine de 50'lerin narinliği çok etkileyici. Bence her kadın hayatında mutlaka bir şekilde o tarzın havasına bürünebilmeli. O dönemin narin ve kadınsı tarzının günümüze adapte edilmiş şekli, farklı bir şıklık getiriyor, nostaljik bir elegans hissettiriyor.
50'LERİN KADINLARI Oscar De La Renta, kabarık etekli kokteyl etekleri, elbiseleri, kayık yaka tuvaletleri, twinsetleri ve ense topuzları ile tüm koleksiyonunda bu dönemi hissettirmiş. 1950'leri en belirgin haliyle koleksiyonunda hissettiren bir isim de, Prada. Koleksiyondaki her kadın silueti, 50'lerin romantik filmlerindeki kadınları çağrıştırıyor. Diz altı çan etekler, kolları kıvrılmış gömlekler, mini hırkalar, beli kemerli mini elbiseler, sigaret pantolonlar var koleksiyonda. Renk ve desenler ise sade Prada tarzını vurgulayacak şekilde yorumlanmış. Şöyle bir düşünüyorum da, her kadın hayatında şu veya bu şekilde bir Balenciaga, Gucci, Yves Saint Laurent, Prada giymiştir. Orjinali veya etkilenilmiş haliyle başka bir markanın adı altında bu moda evlerinin çizgileri tüm kadınların gardroplarında yerini alıyor. Birçok firma, onların yarattığı trendleri çıkış noktası olarak alıyor. Sonuçta modanın bu büyük isimlerine ait olan senenin modası, farklı isimlerin, firmaların koleksiyonlarını da etkileyerek dünyanın her yerindeki kadınlara ulaşıyor. Günümüzde alternatif çok. Bu kadar seçenek zaman zaman zorlanmamıza neden olsa da, moda sektörü bize yenilikler sunuyor. Yeni bir sezona girerken, mutlaka seçeceğiniz kıyafetler olacaktır. Ama öncelikle, kışın ağırlığını üzerinizden atmanız, fazla kilolardan kurtulmanız çok daha önemli. Ne giyersek giyelim sağlıklı bir silüet bizi şık gösterecektir.
Dilek Hanif
|