|
|
|
|
|
|
'Dünyanın en mutlu insanı benim'
Şu anda 35 yaşında olan ve İstanbul'da yaşayan E.K. ise yumurta transferi ile hamile kalan bir anne adayı. 16 yıldır evli olduğunu ve her yöntemi denemelerine rağmen çocuk sahibi olamadıklarını ifade eden E.K. duygularını şöyle dile getiriyor: "Yıllardır çocuk sahibi olmak için çok çaba sarf ettik. Ben hormonal bozukluktan dolayı erken menopoza girdiğim için çocuğum olmuyordu. Evliliğimizin üçüncü yılında tedaviye girdim. Fakat sonuç alamadım. Tam çocuk sahibi olmaktan vazgeçmişken, Kıbrıs'ta bir merkezin açıldığını duydum. Hemen buraya müracaat ettik. Gerekli hazırlıkları tamamladık. İlk denemede hamile kaldım. Şu anda üç aylık hamileyim ve dünyanın en mutlu insanıyım."
"Kız kardeşimin yumurtasıyla anne oldum" Yumurtlama problemi sebebiyle 10 yıl kısırlık tedavisi gören İzmir'li 37 yaşındaki A.Y. de "Donasyon" yöntemiyle çocuk sahibi olmuş. Şu anda 2 yaşında bir kız çocuk annesi olan A.Y. hikâyesini şöyle anlatıyor: "14 yıllık evliyim. Çocuk sahibi olmak için çok uğraştık. Yıllarca tedavi gördüm. Türk toplumunda çocuk sahibi olamayanlar "hasta" değil, "yetersiz" gibi algılanıyorlar. Yıllarca her denemede umutlanıp, hayal kırıklığı yaşadım. Eşimle beraber çevrenin baskısına göğüs germeye çalıştık. Doktorum dilersem, başka bir kadının yumurtası ile hamile kalabileceğimi söyleyince, önce bu fikir bizi ürküttü. Eşimle konuştuk ve karar aldık. Neticede eşimin spermi kullanılacaktı. Kız kardeşimin yumurtasını almayı, yabancı birinden yumurta almaya tercih ettim. Bu fikrimi kardeşimle paylaştım. Yaşadıklarımı en iyi o bildiği için yardımcı olmayı kabul etti. Bu olayı, 'böbreğini bağışlamak' gibi değerlendirdi. Kıbrıs'ta eşzamanlı olarak tedaviye gittik. Kardeşimden alınan yumurta laboratuvar ortamında eşimin spermi ile birleştirilerek, bana nakledildi. Kızım şu anda 2 yaşında. Bu mutluluğu bana yaşattığı için kardeşime her gün dua ediyorum. Durumu sadece ailemiz biliyor. Hiçbir sorun yaşamadık."
"Bu bir hayır işi" 29 yaşında evli ve bir çocuklu olan devlet memuru Kıbrıslı N.A. bir buçuk yıl önce yumurta bağışında bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:"Çocukları çok seviyorum. Benim de çocuğum var. Anne olmanın ne demek olduğunu biliyorum. Bu nedenle yumurta bağışında bulunmak ve çocuk hasreti çeken bir aileye yardımcı olmak istedim. Bence yaptığımın herhangi bir hayır işinden farkı yok. Bağışta bulunduğum aileyi veya doğacak çocuğu tanımak istemiyorum. Önemli olan; o insanların mutlu olması. Birkaç kez daha yumurta bağışında bulunmak istiyorum. Bence sağlıklı kadınlar, çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara bu konuda yardımcı olmalılar. Ben o ailenin mutluluğunu hissedebiliyorum. Benim için önemli olan da, bu zaten."
|
|
|
|
|
|
|
|
|