|
|
|
|
|
|
Kanser ağrıları için en etkin tedavi yöntemleri
Prof. Dr. Serdar Erdine'ye göre son 20 yıl içerisinde kanser ağrısı kontrolünde çok önemli aşamalar kaydedildi. Bundan birkaç yıl önce ancak yüzde 60 oranında kesilebilen kanser nedenli ağrılar, günümüzde artık yüzde 95 oranında önlenebiliyor
Kanser ağrı yapar mı? Kanser ağrıya neden olur. Özellikle kanserin ileri dönemlerinde ağrı şiddeti artar. Her yıl yaklaşık 4.5-5 milyon insanın kansere yakalandığı ve bu hastaların yaklaşık yüzde 80'inin ağrı çektiği bilinmektedir. Kanserin kendisi, sinirlere baskı ile ağrıya yol açabilir. Ayrıca, kanserin büyüyerek, mide bağırsak gibi içi boş organları tıkaması, yine şiddetli ağrılara yol açar. Aynı şekilde, tümör dokusunun kan damarlarını tutması ve tıkaması, özellikle kan damarının sulandığı bölgede beslenme yetersizliğine bağlı şiddetli ağrılara neden olur. Kanserin kendisi ağrıya neden olduğu gibi, tedavi sonrasında, tedaviye bağlı olarak da ağrılar ortaya çıkabilir. Cerrahi girişimlerden sonra çıkartılan kanserli bölgede sinirlerin kesilmesi çok şiddetli ağrılar yapabilir. Aynı şekilde, radyoterapi ve kemoterapi sonunda şiddetli ağrılar görülebilir. Kanserli hastalarda görülen ağrıların her zaman kansere bağlı olduğu söylenemez. Hastaların yaklaşık yüzde 20'sinde ağrı kanser dışı bir nedene bağlı ortaya çıkar.
Her şiddetli ağrı kanseri düşündürür mü? Özellikle baş ağrılı hastaların ilk aklına gelen durum; kanserdir. Halbuki nevralji tipi ağrılar çoğu kez kanser ağrılarından daha şiddetlidir. Bu nedenle, ağrının şiddeti ile hastalığın seyri arasında her zaman bir paralellik yoktur. Örneğin böbrek taşına bağlı ağrılar dayanılması en zor ağrılar arasında gelmektedir. Buna rağmen basit bir kas gevşetici ile geçebilir.
Kanser ağrılarında kullanılan yöntemler nelerdir? 20 yıl önce ağrı yüzde 60 oranında kesilebilirken, bugün ağrı merkezlerinde yüzde 95 oranında kesiliyor. Kanser ağrısının kontrolünde bu denli ilerlemeye rağmen, hastanelerde ağrılı hastaların kontrolü yine eski düzeyde kalmaktadır. Kanser ağrısının tedavisi her şeyden önce nedene yönelik olmalıdır. Nedene yönelik tedavi üç şekilde yapılır: 1- Kanserli dokunun cerrahi olarak çıkartılması. Bu sayede kanserin yayılması engellendiği gibi, kanserli dokunun sinirler ya da diğer dokular üzerine baskı yaparak ağrıya neden olması da engellenmiş olur. 2-Kanserli doku ışın tedavisi ile tahrip edilir. Radyoterapi adını verdiğimiz bu yöntem ile özellikle ışına hassas tümörlerde başarı elde etmek mümkün. 3-Kemoterapi. Kanserli dokunun çeşitli ilaçlarla geriletilmesine yönelik tedavi biçimidir. Son yıllarda kemoterapi konusunda çok önemli gelişmeler görülmektedir. Bu üç yöntemle birlikte, ağrının kontrolü ayrı bir dal olarak ortaya çıkar. Kanser ağrısının kontrolü yukarıdaki yöntemlerin uygulanmasını engellemez.
Kanser ağrıları için ilk nasıl bir tedavi uygulanmalıdır? Kanser ağrısı için ilk denenmesi gereken; ağrı kesici ilaçlardır. Analjezik adını verdiğimiz ağrı kesici ilaçların düzenle ve dikkatli biçimde verilmesi ile birçok hastada yeterli bir ağrı kontrolü sağlanabilir.
İlaçlar ağrıyı azaltmazsa neler yapılabilir? Analjezikler yeterli olmadığı taktirde başka yöntemler vardır. Bunlar arasında; kanserli bölgeye giden sinirlerin 6 ay veya bir senelik sürelerle uyuşturulması gelmektedir. Bu sayede, hasta ilaç kullanmadan günlük yaşamını sürdürebilir. Başka bir yöntem de; morfinin ağız ve diğer yolların yanı sıra, omuriliğe yerleştirilen ince sondalar ve pompalar aracılığı ile verilmesidir. Bu sayede, ağızdan verilen morfinin onda biri ile günlük analjezi sağlanabilmektedir. Bu pompalar hasta tarafından kullanılabilmekte ve hasta günlük yaşamını rahatlıkla sürdürebilmektedir. Böylelikle morfinin ağız ya da kabadan verilmesi sırasında görülen baş dönmesi, sersemlik, uyku hali gibi belirtiler de ortadan kalkmakta ve hasta günlük aktivitesini yitirmeden işlerine devam edebilmektedir.
Pillerle ağrı kontrolü nasıl yapılıyor? Yine son zamanlarda omuriliğe yerleştirilen piller aracılığıyla uzun süreli ağrı kontrolü mümkün olabilmektedir. Kanser ağrısı için kullanılan ilaçların başında morfin ve benzeri ilaçlar gelir. Bu ilaçların ağrılı hastalarda alışkanlık meydana getirmediği gösterilmiştir. Bu nedenle, kanserli hastalarda çekinmeden morfin ve benzeri ağrı kesiciler kullanılabilir. Özellikle yaşamının son dönemine gelmiş bir hastada, acı çektirmemek önde gelen görevlerden biri olmalıdır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|