| |
Denktaş'ın borsası
Dün sabah gazeteleri tararken, bizim gazetenin finans sayfasındaki "Denktaş konuştu, İMKB'de keyif kaçtı" başlığı gözüme ilişti... Haberde "yükseliş için fırsat kollayan" Borsa'da, Rauf Denktaş'ın "Annan Planı'na bayrak açacağını söyleyen" Ankara gösterisinden sonra gerileme yaşandığı belirtiliyordu... Borsa puanının ne kadar gerilediğine baktım. Perşembe günü en yüksek 19.300'e çıkmış, sonra 19.015'e gerilemiş. Bir önceki güne göre ise sadece 156 puan düşmüş. Haber, Denktaş'ın "Olmazsa olmazlarımızı alamazsak halkın Annan Planı'nı kabul etmemesi için çalışacağım" demesi üzerine sadece 156 puanlık düşüş yaşanmasını da şöyle yorumluyordu: "Uzmanlar, Denktaş'ın açıklamalarının piyasada tedirginlik yarattığını ancak eskisi kadar sert tepki yaratmadığını belirttiler."
*** Denktaş'ın son kozlarını oynamasına rağmen sadece küçük bir tedirginlik yaratan Ankara çıkarmasının basındaki yansımalarını bir de bu gözle bir kez daha inceledim... Baktım, orada da, bir iki özel gayret dışında, Borsa'daki titreşim kadar yankı bulmuş... Aslında, Radikal gazetesinde yayınlanan, Denktaş'a en büyük lojistik desteği sağlayan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün Denktaş'ın makam otosundan "bozkurt işareti" yapan resmi her şeyi gayet iyi anlatıyordu... Devlet içindeki sınırlı bir bürokratik kesimin de ittirmesiyle harekete geçen ve resmi makam arabasından "bozkurt işareti" yapan bir oda başkanıyla, Ankara Şoförler Odası'nın üyesi olan taksicilerin konvoyuna da daha fazla yer vermeye gerek yoktu.
*** Kıbrıs'ta çözümü KKTC halkı ve hükümeti istiyor... Kıbrıs'ta çözümü Türk halkı ve Türk hükümeti istiyor... Kıbrıs'ta çözümü AB istiyor... Kıbrıs'ta çözümü ABD istiyor... Kıbrıs'ta çözümü Birleşmiş Milletler istiyor... İstemeyen kim? Rauf Denktaş, Ankara'daki "bozkurt işaretli" ufak bir grup ve belki Rum politikacı Papadopulos... Bu dengede kim kazanır? Borsa'nın bu kadar kımıldaması bile fazla aslında... Kıbrıs konusu New-York'ta bitti... Rauf Denktaş ve ardındakiler ne yaparsa yapsın, bunu önlemeye güçleri yetmez... Bundan sonra Denktaş ve Papadopulos ne yaparlarsa yapsınlar çözüm bir sonraki aşamada gerçekleşecek...
*** Türkiye'deki statükocular ya "dünyayı okuyamıyor" ya da çaresizler... Ya da her ikisi birden... Dünya, Türkiye'yi Müslüman aleminin en gelişmiş, en demokratik ülkesi yapma arzusunda... Bunu anlamış gözüken bir hükümet de iş başında... Modern bir İslam'ın, demokrasi, insan hakları ve piyasa ekonomisi ile uyumunu göstermeye yönelik böylesi bir gelişmenin karşısında kim ve niye duracak? Halkın özgürleşmesini ve zenginleşmesini önleyerek, AB sürecini bıçaklayarak, "iç sömürge" zihniyetini ve eski iktidarını sürdürebilme olanağı gittikçe yok oluyor... Denktaş'ın ve yandaşlarının borsası düşüyor... AB sürecinin, artık özgür ve zengin olmak isteyen halk kitlelerinin ise artıyor... Bozkurt işaretine endeksli bir zihniyet, evrenselleşmek isteyen Türkiye'de de yitip gidecek... 2004 yılı statükocuların tasfiye yılı olmaya hazırlanmakta... Her gösteri, bunun işaretlerini biraz daha belirginleştiriyor.
|