|
|
|
|
|
|
Kadınlar arası fark çok açıldı
Dünya Kadınlar Günü nedeniyle AÇEV üyeleriyle bir araya gelen oyuncu Demet Akbağ, şehirli kadın ile kırsal kesim kadını arasındaki eğitim farkının bir an önce kapatılması gerektiğine dikkat çekti ' '.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) üyeleri, Türkiye'nin birçok farklı yerinde çeşitli etkinliklerle kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü Demet Akbağ ile birlikte "Neredesin Firuze"yi izleyerek değerlendirdi. Film sonrasında Dünya Kadınlar Günü'nü AÇEV üyeleriyle birlikte kutlayan Akbağ, önemli olanın, günleri kutlamak değil günlerin anlamlarından faydalanarak yanlışlıkları düzeltmek olduğunu söyledi. Akbağ, bir soruna daha dikkat çekti: şehirli kadın ile kırsal kesim kadını arasındaki fark.. Ünlü oyuncu Demet Akbağ, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kırsal kesimlerde okuma-yazma bilmeyen kadınların gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.
* 2004 yılında kırsal kesimde kadınların okuma-yazma bilmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Gelişmiş ülkelerde de kırsal kesimlerde okuma-yazma bilmeyen kadınların olduğunu duyuyoruz. Ama o ülkelerde okuma-yazma bilmeyen kadınların sayısı bir elin sayısını geçmez. Bizim ülkemizde ise hâlâ okumayazma bilmeyen kadınlar yüzdelik dilimlerde ciddi oranlarda yer tutuyor. Bu çağda okuma-yazma bilmemek bir kader değil, hepimizin büyük paylarının olduğu suçtur. Okuma-yazma bilmeyen kadınların varlığını hatırlayıp utanmalıyız diye düşünüyorum.
* Peki sizce kırsal kesimlerdeki kadınların çağı yakalaması için neler yapılmalı? Yapılacak iş çok kolay. Elele verip kırsal kesim kadınlarının çağı yakalamasına imkân tanımalıyız. Daha mı çok dernekler kurarız, eğitimleri için maddi yardımlar da mı bulunuruz bilemem ama, ne yaparsak yapalım elimizi çabuk tutmalıyız. Kırsal kesimde çağı yakalayamamış her kadın aslında büyük kentlerdeki kadınları da çağdan uzaklaştırıyor.
* Neden? Kırsal kesimdeki kadın okuma-yazma bile bilmediği için çocuklarını geleceğe hazırlayamıyor. O çocukların donanımsızlığı bir gün gelip kentdeki kadınları etkileyebiliyor.
* Kadınların erkeklerin hakimiyetinde olduğunu söylenebilir mi? Bugün kadınların günü olduğu için kadınların üzerine konuşuyoruz ama kırsal kesimde çağı yakalayamamış erkeklerin sayısı da az değil. Kırsal kesimlerde erkeklerin de kadınlar kadar çağı yakalayamadığını düşünüyorum. Bu konuda aralarında hiçbir fark yok. Erkekler belki bir kaç sınıf daha fazla okula gittiği için okuma-yazmayı daha çok biliyor olabilir ama bu demek değildir ki kırsal kesimlerdeki erkekler kadınlardan daha aydın.
* Bir kadın olarak okuma-yazma bile bilmeyen kadınların varlığını nasıl yorumluyorsunuz? Ben bu konulara kadın-erkek ayrımı yapmadan bakarım ama hemcinslerimin karanlık bir dünyada yaşamalarından üzüntü yaşamak yerine utanç duyarım. Hala televizyon olmayan kırsal bölgelerin olduğunu görüyorum. Vizontele 1974 yılında geçmişti ama aradan geçen 30 yıla rağmen birçok kırsal bölgede durumun aslında hiç değişmediği görülecektir.
* Sizce kentdeki kadınlar ile kırsal kesimdeki kadınlar arasında çağı yakalama adına fark neden çok açıldı? Bilgi çağını yaşıyoruz. Ne yöne bakarsak bakalım çevremiz bilgiyle dolu. İstesek de istemesek de bilgi edineceğimiz birçok neden var. Bu durum kentteki kadınlar için geçerli. Kırsal kesimdeki kadınlar ise kentteki kadınlar kadar iyi olanaklara sahip değil. Örneğin kırsal kesimdeki kadınların misyonu ne yazık ki hâlâ sadece çocuk doğurup ev işlerini yapmakla sınırlı. Televizyon yok, gazete yok, dergi yok. Bir insan çağı nasıl yakalayacak. Bilgiler rüyalarla elde edilmiyor.
* Kentli kadın ile kırsal kesim kadını arasındaki bilgi farkının çok fazla açılması ne gibi sorunlar oluşturur? Sorun kentli kadının yetiştireceği çocuk ile kırsal kesim kadının yetiştireceği çocuklarda görülür. Ben kırsal kesim kadınlarının çocuklarına iyi bakmadığını söylemiyorum. Elbette onlar da anne ve çocuklarına en iyi şekilde bakmaya çalışıyorlar. Benim anlatmak istediğim çocuk yetiştirme konusunda kentli kadın ile kırsal kesim kadının bilgi eşitliğine sahip olmaması. Kentli kadın çocuğuna Mars'a adam gönderileceğini anlatırken kırsal kesim kadını Mars'ın ne olduğunu bile bilmeyecek. Kentli kadının çocuğu daha bilgili olurken, kırsal kesim kadının çocuğu aynı düzeyde bilgiye sahip olmayacak. Sonuçta her iki çocuk da belki aynı şehirde, belki aynı mahallede, belki aynı sokakta belki işyerinde bir arada olacak.
* Kadın-erkek eşitliğinin olduğuna inanıyor musunuz? Bu konuyu uzun uzun incelersek işin içinden çıkamayız. Kadınlar, erkeklerle eşit olmadıklarını gösteren birçok neden öne sürerken, erkekler de kadınların kendileriyle eşit olduğunu gösteren birçok neden sürecektir ortaya. Ben kadın-erkek eşitliğinin olmasından yanayım elbette. Kentlerde belli bir kültür seviyesine ulaşmış erkekler kadınların kendileriyle eşit olmasından rahatsız değiller ama kırsal kesimlerde durum aynı değil. Oralarda kadınlar erkekler için hâlâ çocuklarını doğurup günlük işlerini yapmakla yükümlü. Kadınların kendileriyle eşit olmasını bırakın, eşitliğin ne olduğunu bile anlayamayacaklardır.
'Oyunculuğum değerlendiriliyor' * Aynı dönemde vizyona giren iki filmin başrol oyuncusunuz. Bu oyunculuğunuzun yeterince değerlendirildiği anlamına mı gelir, yoksa iki fimin aynı dönemde vizyona girmesi bir tesadüf mü?
Şu an vizyonda olan iki filmde de rol almak benim için büyük keyif. Ben oyunculuğumun yeterince değerlendirildiğini düşünüyorum. Rol aldığım iki film de çok kaliteli. Bunu bildiğim için rol aldım zaten. Çok az filmin çekildiği bir dönemde iki filmde rol almak oyunculuğumun yeterince değerlendirildiği anlamına geleceğini düşünüyorum.
MEHMET ÇALIŞKAN MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|