| |
|
|
Sergen neden 5 oy aldı?..
Sabah Spor, yılların özlemini gerçekleştirdi ve "Yılın Sporcusu" anketlerine neredeyse yok olan itibarını iade etti. Gecenin ilk olmaktan gelen pek çok hatası olduğunu geçen hafta yazarken "Önemli olan özünde başarılı olmaktı. Bizim gençler bunu yaptılar.. Hataları düzeltecekler.. Düzelteceğiz" demiştim.. Bir haftadır çeşitli köşelerde gece ile ilgili notlara bakıyorum.. Eleştiriler genelde organizasyon değil, oylama üzerinde toplanıyor. Bu aslında güzel.. Geceyi izleyen kalemler organizasyon hatalarına hoşgörü ile bakmışlar. Bu anlayışlarına teşekkür etmek gerek.. İtirazlar, jüriye ve oylara.. Yani demokrasiye.. Başta Hakkı Devrim Ağabeyim ve Sevgili Burhan Ayeri gibi sivri kalemler anket değil, "Tek Seçici" istiyorlar.. "Efendim.. Bütün oylar şuna verilmeliydi.. Öbür oylar nerden çıktı?.." Tamam da dostlar.. O zaman anketler yapmaya, jüriler kurmaya, oylar toplamaya ne gerek var.. Bakarsın tabelaya.. Kurarsın bilgisayarı.. O ilan eder.. Oyları insanlar veriyorsa eğer, seçimin insancıl koşullarda olması gerekmez mi?.. Örnek.. Kıyamet kopuyor ki, Tuncay, nasıl olur da Sergen'den fazla oy alır?.. Beşiktaş camiasında hatta komplo teorileri kuranlar var.. Ben oyumu Nihat Kahveci'ye verdim. O aday olmasa, Tuncay ile Sergen arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım, bu defa "Tuncay" derdim. Neden?. Nihat Kahveci ile hiç karşılaşmadım hayatta. Tuncay'ı ilk defa orada gördüm o gece.. İki çift laf ettim.. Sergen yıllardır sevdiğim, dostluk ettiğim, selamım, sabahım olan bir futbolcu.. Onu da yazın kenara.. Niye Tuncay?.. Yaz aylarında oynanan Konfederasyon Kupası'nı ne çabuk unuttuk.. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldur. İnsan unutur.. Bu yüzden jüri olmak zordur. Orada unutmayanlar oturur. Tuncay, Konfederasyon Kupası'nın en başarılı oyuncularından biriydi. Dünya medyasına ülkemizin adını yazdıran adamdı. Bu ankette, uluslararası başarılar ön planda olduğu için, Tuncay'ı tuşlayanlar hiç de haksız değillerdi.. Bakın "Sergen'e hak verenler haksızdı" demek istemiyorum. Bu bir oylamadır. Herkesin kendince bir düşüncesi, mantığı vardır. Saygı göstermek gerekir. Komplo teorisi üretmek yerine.. Ben Süreyya Ayhan'a oy vermedim. Ölçüm.. Yapabileceğini yapamadı. Yapması gerekeni başaramadı. Kendisinden çok zayıf rakiplerle yarıştığı halde Dünya Şampiyonu olamadı. Şampiyon olsaydı eğer, bakın o zaman "Daha ne istiyorsunuz" diye sokağa atılır, ben de demokrasiyi inkar edenler arasına katılırdım. Benim lügatımda Dünya Atletizm Şampiyonluğu'ndan öte bir tek sportif başarı vardır.. Olimpiyat Atletizm Şampiyonluğu.. Süreyya şimdi buna hazırlanıyor. Eylem ve söylemlerine bakıyorum. Geçen yılın yanlışlarından ders almış görünüyor.. Eksiklerini söyledik diye "Hain" ilan edilmiştik. O eksikleri gideriyor.. Bu ülkeye spor tarihinin en büyük gururunu Atina'da yaşatmaya hazırlanıyor. Geçen sene Süreyya Ayhan, yapabileceğinin altında kaldı. Ama mesela Elvan, mesela Neslihan Demir, kendilerinden beklenenin çok üzerine çıktılar. Halil Mutlu'ya oy vermeyen iki kişiden biri bendim. Halil bu yıl şampiyon olurken, rakiplerinden daha fazla kaldırmadı. Tartıdaki birkaç gram eksikliği ile, yani tesadüfen altınları boynuna taktı.. Her üç altını da böyle kazandı. Gerçek Halil duman attırırdı. Böyle yarışırsa, Atina'da Olimpiyat altınları zor. Bu yüzden Halil'i değil, kendi ölçüleri içinde çok daha başarılı olan gençleri düşündüm.. Ne demek istediğimi anlatmak için bir örnek vereyim.. Önemli bir durumda, acil bir bağış kampanyası açılıyor.. Bu kampanyaya Sakıp Sabancı 10 milyar lira ile katılıyor.. Benim 500 milyon lira aylıklı yardımcım Ercan da 500 milyon lira ile.. "Yılın En Cömert Bağışçısı"nı seçmek üzere, Hakkı Ağabey ve Burhan jürideler.. Oylarını kime verirlerdi?.. Jüri bir istatistik ezberciliği değildir. Jüri bir düşünce sistemidir. Ben verilen tüm oylara saygı duyuyorum. Hepsi kendi düşünce sistemleri içinde haklı ve doğruydular. Jürilere de zaten bu yüzden gerek duyulur.
|