| |
|
|
Alla Turca'nın kentinde, Alla Franca adımlar..
Çığlıklar.. Haykırışlar.. Herkes ayakta.. Kıyamet.. Viyana halkı Ney'i alkışlıyor.. Hepsinin gözlerinin içi gülen gençler hem de nasıl mutlu bir heyecan içinde selam veriyorlar.. Sahneye güller yağıyor.. Müzik yeniden başlıyor.. Bir minik bölüm dans tekrar.. Gene alkışlar.. Gene selam.. Gene dans.. Güller.. Güller.. Dünyanın en eski kültür sanat merkezlerinden Viyana burası.. Beethovenlerin, Mozartların kenti.. Alla Turca burada yazıldı.. Viyana kapılarına kadar gelen Mehterin coşku dolu müziği, başta Mozart ve Beethoven pek çok besteciye ilham vermişti.. Bizde Türk Marşı diye bilinen Alla Turca en ünlüsü olarak.. Şimdi işte bu Viyana'da, Türkler bu defa Alla Franca adımlar atıyorlar.. Tereciye tere satmaya gelmişler.. Ve de nasıl satıyorlar.. Koca Kültür Merkezi yıkılıyor.. Hayatımın en mutlu gecelerinden birini yaşıyorum.. Yaşıyoruz.. Can Dündar, Doğan Hızlan, Tansu Özkök.. Türkiye'den bu gece için gelmiş bir avuç gazeteci.. Gözüm salonda ama, aklım balkonda.. Çünkü orada, dünyanın dört bir yanından gelmiş organizatörler var.. İzleyecekler.. Beğenirlerse anlaşma.. Dünya turu.. Az sonra Dr. Ömer'den haber geliyor.. Hepsi mest.. Anlaşmalar art arda imzalanacak ve Ney Dünya Turuna çıkacak.. Yıllar önce Ertekin ile Londra'da River Dance gösterisine gidiyoruz.. Bu işlerin dünyada doğuşu River Dance.. Tiyatronun kapısındaki caddenin üzerinde bir bez afiş var.. "River Dance, Londra'ya iki yıl için veda ediyor.." Anlaşmalar öyle yapılmış.. Hayal ediyorum.. Tek düze İrlanda adımlarından bu şov çıkarsa, her bölgesi ayrı dans eden Anadolum neler yaratır.. Kolumun altında River Dance videosu, Türkiye'de kimlere gitmedim.. "Aklına bile getirme.. Biz kim, böyle dans etmek kim" dedi en güvendiğim uzmanlar, koreograflar.. Ve tesadüfe bakın.. İşte bu River Dance'ın afişlerinin Viyana sokaklarına asıldığı gün, kent Türk danslarına ev sahipliği yapıyor.. Ney!.. Hem de ne Ney!.. Üç ay evvel Antalya'da izlediğim şov meğer prova bile değilmiş.. Nasıl gelişmiş, nasıl ileri gitmişler.. Hepsi güzel de, hemşerim Abhaz hoca Valery'nin yeniden ele aldığı Kafkas Dansları olacak şey değil.. Ve de tabii finaldeki Horon.. Ney, müziği, kostümleri, dekor ve ışıkları ile buram buram Anadolu'nun evrensel dansı olmuş.. Ali Erten.. Ney'in her şeyi Ali.. Bütün dansları çocuklarla birlikte yaptı gece boyu.. Öylesine coşku dolu.. Konuşuyoruz.. "Yalçın Çevikel'in heykeli dikilmeli" diyoruz ikimiz de.. Akıllara durgunluk veren projeye hayat veren, sahip olduğu her şeyi cesaretle yatıran adam o.. Ve de ortağı Güvenç.. Sultanların Dansı, olağanüstü bir gösteri olarak başlamıştı.. Seyrine doyulmaz.. Sonra kopmalar, ayrılıklar.. Derken bir başka genç, bir başka inanmış iş adamı Cem Kınay'ın Ney projesinin altına imza koyması.. Ömer ve Ali'nin kollarını sıvayıp, bu yeni şova dalmaları.. Antalya'da Off Broadway denemeler.. Ve dünyaya ilk çıkış, Viyana.. .. Zafer.. Alla Turca'nın kentinde, Anadolu'nun Alla Franca zaferi.. Viyana önlerinden geri dönen Muhteşem Süleyman ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Avusturya Macaristan İmparatorluk Şarı'nın hem de onların anlayacağı dilde teslim alındığı geceyi acaba yukarlarda bir özel locada izlemişler midir ki?..
|