1984 yılında ithalatın serbest bırakılması ile spor ayakkabısında piyasa yerli üreticilerin aleyhine döndü. Yıllarca kaçak yollarla piyasaya giren Puma ve Adidas'lar piyasa doldu. Türk halkı "pahalı olsun, ama yabancı olsun" anlayışı ile yerlilere dolayısı ile Mekap'a da sırtını çevirdi. İşte bu sırada şehirlilerin ve üniversitelilerin ayağındaki Mekap'lar da varoşlara, köylere ve hatta dağlara yöneldi. Kenan Kurşunoğlu o dönemde PKK hareketinin de başladığını belirterek, "Bizim ayakkabılarımız sağlam ve zor koşullara uygundu. Dağda dolaşan PKK'ların bu ayakkabıları giydiği ortaya çıktı. Ondan sonra da Mekap'ın düşüşü başladı. Sanki PKK için üretiliyormuş gibi bir hava yaratıldı" diyor. Bir dönem İtalyan Lotto ile lisans anlaşması yapan ve onun adına üretim yapmaya başlayan Mekap, dönem dönem isim, dönem dönem şekil değiştirse de üzerine yapışan kimlikten pek sıyrılamamış. Kurşunoğlu, PKK ile birlikte anılmalarının talihsizlik olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle noktalıyor: "Biz bu dönemde devletle hiç karşı karşıya gelmedik. Ama öyle bir dönem geldi ki her PKK'lının ayağındaki ayakkabı başka marka da olsa Mekap olarak anıldı. Bu da bizi çok yıprattı."