Kıbrıs, iç siyaset, muhalefet
Adı "milli dava" sıfatı ile özdeşleşmiş konuların en başındadır Kıbrıs. Bu nedenle iç siyasi tartışmaların her zaman belli oranda dışında tutulmaya çalışılmıştır. Aslında Kıbrıs'a ilişkin konuların iç siyasi tartışmaların "dışında" değil de "içinde" tutulması, sürecin on yıllar öncesinden beri gözetilen bir tutum olsaydı daha elverişli olabilirdi.
Fakat "milli dava" sıfatını kazanmış konuların siyasi tartışma alanı içinde konumlandırılmasının zorluğu bilinmektedir. Bu sadece bize özgü değildir, dünyanın her yerinde böyledir. Bu durum, Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin tezleri etrafında kenetlenerek iç siyasetini yürütmesi bakımından önemsenmiştir. Zaman içinde ise, değişen koşulların gerektirdiği yeni değerlendirmeleri yapma konusunda yeterince hızlı hareket edilememesine yol açmıştır. Çünkü iç siyasette yoğun tartışmalar olmayınca, sürecin tüm boyutlarını irdelemek konusunda zamanı ve şartları verimli kullanmak konusunda geri kalınmıştır.
*** Prensip olarak her konu iç siyasetin konusudur. Herhangi bir konunun iç siyasetin "dışında" ya da "üstünde" görülmesi, hem demokratik süreçler açısından doğru değildir, hem de stratejik açıdan kırılgan bir zeminde yürünmesine yol açar.
Öncelikle, sorunun tüm boyutlarının görülmesi ve öngörülerin mukayese edilmesi için en elverişli ve verimli zemin siyaset alanıdır. Siyasal mekan'ın mimarisi buna uygundur. Siyasetin doğası gereği, ele alınan bir konunun farklı taraflarının ortaya konulması esastır.
Öte yandan ulusal konular her zaman belli bir görüş birliği içinde yürütülmeyi gerektirir. Bu bakımdan gerçek bir görüş birliğinin oluşması için de, tepeden inme değil, konunun enine boyuna tartışılması yoluyla belli bir mutabakata varılması en verimli olan yoldur...
*** Bu esaslara rağmen Kıbrıs'a ilişkin iç siyaset tartışmalarının verimliliğe değil başka bir şeye karşılık geldiğini tespit etmek gerekiyor. Muhalefetin tavrı, mevcut tartışma konularına katkı yapmak yerine, hükümete muhalefet etmek adına, süreci zedeleyen söylem ve tutumlarla donanmış durumda.
Kıbrıs konusu, Türkiye'deki siyaset kültürünün verimliliğe mi, yoksa gereksiz enerji kayıplarına yol açacak krizlere mi endeksli olduğunu görmek bakımından tam bir test alanı. Konuya hiçbir katkı yapmayan verimsiz çıkışlarla dolu bir muhalefet tekniği var ortada.
"Her konu iç siyasetin konusudur, siyasetin dışında ya da üstünde bir konu olamaz" prensibi ile muhalefetin Kıbrıs konusunu iç siyasette konumlandırma biçimi arasında bir bağlantı yok. Çünkü konuyu siyasetin denklemleri ve yöntemleri ile tartışmak yerine siyaset-dışı argümanlara yaslamaya çalışıyor. Bu nedenle Meclis içinde ve dışında bu konuda öne çıkmaya çalışan muhalefet şemasının, hükümete muhalefet etmek adına, konunun siyaset ve demokrasi zeminindeki özünü kaybettiği görülmektedir.
*** Türkiye'nin ve KKTC'nin tezleri bellidir. Bu tezlerin başarıya ulaşmasının "yöntemi" masada kalmak, masayı terk etmemektir. Muhalefet etmek adına, masaya oturma ve masada kalma sürecini sıkıntıya sokmaya çalışmak, Türkiye'nin ve KKTC'nin tezlerini daha "yöntem" düzeyinde zedelemek demektir.
|