İyi yaşam ve yerel perspektifler
Türkiye için önemli bir seçim dönemecine girdik. Kuşkusuz her seçim önemlidir, fakat bu derece yoğun gündemi olan, bu derece dinamik bir ülkede, bu zaman diliminde yapılacak bir seçimin öneminin çok büyük olduğu tartışılmaz. Genel olarak dış politika konularının çok ağırlık kazandığı dönemlerde yerel sorunlar geri plana düşüyor Türkiye'de. Yerel perspektifler, makro perspektiflerin yanında daha basit birşeymiş gibi algılanıyor. Oysa gerçek bir siyaset ve demokrasi yaklaşımı bize tam tersini söylemelidir.
***
Türkiye çok uzun bir zaman aralığından sonra her alanda "sinerji" üretmeye başlamıştır. Üstelik bu sinerji ciddi bir "siyasi istikrar" ortamı ile desteklenmektedir. Siyasi istikrarın Türkiye'de yanlış algılanma biçimlerinin önüne de geçilerek, "siyasi istikrar" ile "siyasi" değişim birbirini reddeden olgular olarak anlaşılmamaktadır. "Siyasi istikrar" ve "siyasi değişim" arasında zıtlık kurgulayan ve bu zıtlık üzerinden sinerjiyi kötürümleştiren siyaset anlayışının tasfiyesi Türkiye'ye yeni bir kapı aralamıştır. Türkiye'nin kendi hakkındaki kararları verimlilik merkezli vermeye başladığı bu dönemde, çok ağır bir dış politika gündemimiz var. Kuşkusuz bu derece ağır bir gündem enerji bölünmesine ve gündem ayrışmasına yol açabilir. Geçmişte çoğu kez iç gündemin yoğunlaşmasına bağlı olarak dış politika geri planda bırakılmış, dış politikanın temposunun yükseldiği zamanlarda da iç politikada kilitlenmeler yaşanmıştır. Bugün gelinen noktada, Türkiye'nin enerjisine ve potansiyeline yakışmayan bu kötü geleneği de terkediyoruz Dış politika gündeminin yoğunluğu, iç politikadaki dinamizmi gölgelemiyor. İstikrarı güçlendirmek ve derinleştirmek için atılması gereken adımlar siyasi reform sürecini tıkamıyor. Ayrıca, "siyasi değişim", "siyasi istikrar" perspektifinden yoksun bir "fantazi" olmaktan çıkıyor, Türk siyasal hayatının yapısal bir parçası haline geliyor.
***
İşte bu noktada, yaklaşan yerel seçimler sebebiyle "yerel perspektifler"in yoğun bir biçimde tartışılması gerekmektedir. Gündem yoğunluğu ya da makro sorunların büyüklüğü, yerel perspektiflerin geri planda kalmasının mazereti olmamalıdır. Bütün büyük perspektiflerin ve makro gerçeklerin ortasındaki esas dinamik "gündelik hayat"tır. Aslında gündelik hayata dair algılar ve örgütlenme biçimleri ilmek ilmek yüksek perspektiflerin içeriğini örmektedir. Gündelik hayatın mekanı olan şehirler üzerine kafa yormaya başlamadan siyaset üzerine bir perspektif geliştirmek çok zordur. Ya da siyasetin yüksek meseleleri, yerel perspektiflerle temas etmeden kalıcı olma gücüne kavuşamazlar. Şehirler perspektifimiz ve gündelik hayata dair algılarımız, geleceğimizin temel kodunu oluşturuyor. Bu nedenle, dış politikadaki gündem yoğunluğu ya da ulusal siyasetin temposunun yüksekliği içinde yerel perspektifleri ihmal etmek değil, tam tersine daha çok öne çıkarmak gerekmektedir. Çünkü tüm o gündem yoğunluğu ve tempo, esasında, gündelik hayatın ne şekilde iyileştirileceği konusuna temas edecektir.
***
Önemli bazı stratejistler, önümüzde akan yüzyılı tanımlayacak temel kavramlardan birinin "iyi yaşam" olduğunu söylemektedirler. İnsanların "iyi yaşam" arayışları ve perspektifleri artık "stratejik" bir kavramdır. "İyi yaşam"ı konuşmanın merkezinde de "yerel perspektifler" vardır.
|