Doğalgaz dağıtım ihalesi yapılan 16 il birden doğalgaz tüketmeye başlasa bile 2006 yılında ciddi bir arz fazlası olacağı tahmin ediliyor. Kafası karışan yatırımcı ise beklemede. Çünkü doğalgaz yerli kaynakların üzerine kabus gibi çöküyor....
Doğalgazdaki arz fazlalığı elektrik üretimini abluka altına alırken yatırımcıların da kafası karıştı. 2006 yılından itibaren alım garantisi verilen 67 milyar metreküplük gazın süratle eritilmesi için EPDK arka arkaya doğalgaz dağıtım ihaleleri açıyor. Ancak bugüne kadar doğalgaz dağıtım ihalesi gerçekleştirilen 16 ilin tamamı o tarihte kullanıma geçse bile yine de bir arz fazlalılığının olacağı tahmin ediliyor.
Projeksiyonlara göre sadece bu 16 ilin bir yılda tüketebileceği doğalgaz 3 milyar metreküp civarında. İstanbul, Ankara, İzmit, Bursa ve Eskişehir gibi halen doğalgaz kullanan iller de dahil edildiğinde bu rakam 7 milyar doları, planlandığı gibi 50 şehire doğalgaz gitse bile en iyimser tahminle toplam 15 milyar metreküpü bulabilecek. Buna rağmen geriye 52 milyar metreküp civarında bir doğalgaz kalıyor.
İHRACAT SEÇENEĞİ Geçen yıl alım garantisi ve fiyat miktarını düşürmek için yoğun mücadele veren ve başarı da sağlayan Enerji Bakanlığı'nın bundan sonraki en büyük problemi de zaten bu. Yunanistan başta olmak üzere AB ülkelerine ihracat kapıları zorlanırken, bir yandan da doğalgaz depolama istasyonları kurulmaya çalışılıyor.
Böyle bir ortamda enerji alanında yapılacak olan yatırımlarda yine doğalgazın ağırlıklı olması yönünde bazı kesimlerin Ankara'da lobi oluşturdukları biliniyor. Aslında yenilebilir enerji kaynakları ile yapılan yatırımlarla kıyaslandığında doğalgazla çalışan elektrik üretim santrallerinin daha düşük maliyetli olduğu ileri sürülüyor. Ancak doğalgaz kaynaklı santraller, yerli parasal kaynağın, yurtdışına transferi anlamına geliyor.
DENGELİ DAĞILIM ŞART TÜSİAD veTOBB Enerji Komisyonu üyesi olan ve aynı zamanda Rüzgar Enerji Santralleri Yatırımcıları Derneği RESYAD Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Eriş, hidroelektrik, rüzgar, jeotermal ve güneş gibi yerli kaynakların dünyanın her yerinde öncelikli enerji üretim kaynakları olarak görüldüğünü belirterek, "Türkiye'de yıllardır doğalgazdaki rant getirici politikalar nedeniyle yenilebilir enerji kaynakları arka planda tutuldu. Tabi ki biz doğalgaz ile santral yapılmasın gibi bir dayatma içinde değiliz. Ancak yerel kaynaklara ağırlık verilmesi yenilebilir enerji kaynaklarının da devreye sokulması gerekli" dedi.
YATIRIM ORTAMI KARIŞIK DPT'nin 2007 yılına kadar EPDK'dan lisans alan şirketlerin yatırım yapmama ihtimaline karşın garantili fon sistemi önermesi konusunda da "DPT'nin kaygılarını anlıyorum ve hak veriyorum" diyen Eriş şöyle devam etti: "EPDK'ya sadece rüzgar santrali yapmak için 40 şirket lisans başvurusu yaptı. Ancak ben de bunların çoğunun kısa vadede gerçekleşmeyeceğini tahmin ediyorum. Çünkü Türkiye'deki yatırım ortamı şu anda çok karışık."