| |
|
|
İdare de magandalaşırsa kentte yaşamak çok zorlaşır!
Kentli yaşamın belki de en önemli öğesi, trafiktir. İstanbul'da HSBC'yi ve İngiliz Konsolosluğu'nu hedef alan terörist eylemler, geniş kitleleri, trafiğin kilitlenmesi ile etkilememiş miydi? Son bir hafta içinde, önce kar fırtınası ile başlayan ve sonra Boğaz Köprüsü bakımı gerekçesi ile tıkanan İstanbul trafiği, kenti, terörist eylemlere yakın ölçüde vurdu.
Kar fırtınasında, kamu kurumlarının yetersizliği üzerinde çok yazı yazıldı, yorum yapıldı. "Boğaziçi Köprüsü'nün Bakımı" meselesi ise, çok boyutlu biçimde tartışılmak durumunda. Karayolları sözcülerinin açıklamaları, olaya aydınlık getirmek yerine, zihinleri daha da karıştırdı. Ve önceki gün "Bakım" nedeni ile, önceden haber verilmeden Köprü'nün iki şeridinin trafiğe kapatılması, İstanbul trafiğini tam anlamı ile kilitledi.
Bir gün önce de (Salı), Halkalı gümrüğündeki bir bilgisayar aksaması nedeniyle, 3500 TIR bir anda E-5'e açılan yolları tıkamış ve trafik yine kilitlenmişti. "İnsaf" ve "İzan" denilen kavramların, artık, İstanbul'da trafik akışını sağlamakla görevli kamu personelinin hatırına gelmesi şarttır.
Aramızdaki trafik magandaları, zaten, araç kullananların her gün canına tak ettiriyor. Onların ehliyetlerinden çok nüfus kağıtlarının kontrol edilmesinin ve insan olup olmadıklarının denetlenmesinin, daha doğru olduğuna inanıyoruz. Ama kentin trafiğinden sorumlu olan kamu görevlilerinin sorumsuzluğu, bireysel magandalıkların yarattığı zarardan çok daha fazlasına sebep olmakta. İnsanlar evlerine, işlerine, uçaklara gidememekte.
Hastalar yollarda kalmakta. Araçlar boşuna yakıt harcamakta, sık sık bozulmakta. Hükümet, Kıbrıs'ı çözebilir, enflasyonu düşürebilir. Ancak halk, o anda yaşadığı, kitlesel zorluklara bakar. Bu açıdan İstanbul, Belediyesi, Vilayeti ve Karayolları ile, İstanbul halkını yollarda sıkıştırıp, bunalıma itmektedir. "Kamu Yönetimi"nin İstanbul'da son bir haftada aldığı not, kocaman bir sıfırdır.
Kentin meteorolojik veya teknolojik olağanüstü durumlara karşı, hazırlıksız olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, kentteki kamu yöneticileri, iletişim özürlüdür. Atanmışlardan, herhalde, bağlı oldukları bakanlıkları hesap sormalıdır. Ama bu tablo içinde, Anakent Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın, bir kez daha seçilmeyi düşünmesi, bize ürkütücü geliyor. Bir yılda bitirilemeyen Barbaros Bulvarı geçidinden her geçişimizde, bundan sonra, geçen hafta yaşadıklarımızı da hatırlayacağız.
|