|
Barış için dev adım
|
|
New York'taki zorlu görüşmeler mutlu bitti. Annan'ın yöntem ve takvimini Kıbrıs Rum ve Türk tarafları onayladı. Müzakereler Perşembe günü başlıyor. 22 Mart'ta devreye Ankara ve Atina, ardından da 29 Mart'ta Annan girecek.
*** Kıbrıs'ta tarihi anlaşma
Denktaş, New York'ta yaptığı sürprizle, tarihi anlaşmanın temelini attı AB'den aradığı desteği bulamayan Papadopoulos, 'evet' demek zorunda kaldı.
New York'ta BM Genel Sekreteri Kofi Annan önderliğinde KKTC ve Rum taraflarının 4 gündür süren çetin pazarlığı dün sonuç verdi. Böylece Rum kesiminin Avrupa Birliği'nin de müzakereci olarak masaya oturması ısrarıyla tehlikeye giren "tarihi anlaşma", dün Rum tarafının geri adım atmasıyla son anda gerçekleşti. Rum kesiminin, müzakerelere Avrupa Birliği'nin de katılması ısrarından vazgeçmesinde, Washington'un baskısı ve Avrupa'nın Rumlar'a arka çıkmaması kritik rol oynadı. Böylece, Kıbrıs'ın 1 Mayıs'ta bütün olarak AB'ye üye olmasını sağlayacak müzakerelerin bundan sonraki bölümü 19 Şubat'ta Ada'da Türk ve Rum kesimi arasında başlayacak.
EN UZUN GECE New York'ta üçüncü tur görüşmeler, dün sabaha kadar, yaklaşık 10 saat sürdü. Denktaş'ın önceki gün bir sürpriz yaparak Annan Planı'nı temel alan "Türkiye Planı"nı açıklamasının ardından, müzakerelere AB'nin de katılması şartını koşan Rum kesimi, ısrarını sürdürdü. Görüşmeler sırasında telefonla AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günther Verheugen'i arayan Rum lider Tassos Papadopoulos, Verheugen'den AB'nin müzakere sürecine dahil olması konusunda olumlu bir sinyal almamasına rağmen, ısrarına devam etti. Papadopoulos ayrıca adada AB müktesebatı sayılan "Acqui Communautaire"in geçerli olması konusunu da gündeme getirdi.
GÜL, POWELL'I ARADI Rum kesiminin talebi, Annan planının AB müktesebatına, yani AB kanunlarına uyumlu olması gerektiği yönünde bir ibare eklemesiydi. Türk tarafıysa, Rum tarafının ileride AB müktesebatını ihlal eden en küçük bir durumu Avrupa Adalet Divanı'na götürerek, meseleyi hukuken tamamen lehine çevirebileceği endişesiyle buna karşı çıktı. Bu durum hem Türkiye'nin garantörlüğünü zedeliyor, hem de "dolaşım" gibi konularda adanın özel koşullarını ortadan kaldırıyordu. Oysa New York gezisi öncesinde ve burada olduğu sırada AB temsilcileriyle görüşen Papadopoulos, yaptığı temaslardan destek bulamamış, Kıbrıs'ın AB müktesebatı dışında özel konumu olacağı konusunda ortak bir tavırla karşılaşmıştı. Geçen hafta AB dönem başkanı İrlanda Başbakanı'yla da görüşen Papadopoulos, yine olumsuz yanıt almıştı. Görüşmeler kilitlenince, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, New York saatiyle 02.00'de ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ı aradı. Gül'e hak veren Powell, BM Genel Merkezi'nde bulunan Kıbrıs özel temsilcisi Tom Weston aracılığıyla Rum ve Yunanlı temsilcileri iknaya uğraştı. Saat 04.00' kadar "Delegeler Salonu" denilen bölümde bekleyen Weston ve İngiliz heyeti, zaman zaman yukarı çıkarak görüşmelere girdi, sürekli Ankara ve Atina ile temas halinde kaldı.
ANNAN 2 SAAT VERDİ Annan, 10 saat süren maratonun sonunda, "New York deklarasyonu" kaleme alacağını bildirdi, metni Türkiye saatiyle 15.30'da taraflara ileteceğini, "evet" ya da "hayır" yanıtı için 2 saat bekleyeceğini bildirdi. Bu arada, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in sözcüsü Jean- Christophe Filori, Brüksel'de bir açıklama yaparak, Birliğin, Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki görüşmelerde resmi rol üstlenmek istemediğini bildirdi. Filori, ancak tarafların tümünün üzerinde anlaşması halinde, görüşmelere katılabileceklerini kaydetti. Türkiye saatiyle saat 17.30'da, taraflar "kabul" yanıtlarını aktardılar. Denktaş'ın, iki gün önce "Türkiye'nin planı" olarak sunduğu üç aşamalı planı esas alan New York deklarasyonunda, Türkiye'nin çekincelerinin gözönünde bulundurulması dikkat çekti. AB Komisyonu'nun gerektiğinde teknik aytırtılarda danışman ya da gözlemci olarak bulunacağı belirtiliyor. Diplomatik kaynaklar, Papadopulos'un ikna edilmesinde AB'nin kendine arka çıkmaması ve ABD'nin Yunanistan'a uyguladığı baskının rol oynadığını söylüyor.
19 ŞUBAT'TA ADA'DA Tarihi anlaşmaya göre; 19 Şubat 2004: Taraflar, görüşmelere Ada'da başlayacak. 22 Mart 2004: Uzlaşamadıkları noktaları, BM Genel Sekreteri Annan'la birlikte masaya yatıracaklar. 29 Mart 2004: Yine uzlaşma sağlanamazsa bu kez masaya Yunanistan ve Türkiye de dahil olacak.
DENKTAŞ'TAN MESAJ "Halkımız endişe etmesin. Haklarımız, egemenliğimiz mutlaka korunacaktır'' diyen Denktaş, Rumlar'ın AB önerisi için de şunları söyledi: "Bizim varlığımız ve haklarımız için gerekli derogasyonlar (istisnalar) vardır. Bazı derogasyonlar, AB normlarına aykırıdır, diye mahkemeler tarafından altüst edilebilir. Bunların ortadan kaldırılmaması için bizim Rumlarla yaptığımız anlaşmanın AB müktesebatına ve katılım anlaşmasına, onların yasası olarak konulması lazım."
|