Enflasyonu kara kıştan ancak ithalat korur
Enflasyonda tek haneli rekamlara ineceğimiz 2004 yılının ilk ayına ait veriler önceki gün açıklandı. Normalde enflasyonun ardından yatırım araçlarının getirilerini ele alıp geleceğe ilişkin tahminlere yer veriyorduk. Bu kez geleceğe ilişkin yorumu enflasyon verilerindeki ciddi farklılıktan dolayı sonraya bırakıyor ve şimdilik yatırım araçlarının getirisi ile yetiniyoruz. Hemen ekleyelim, enflasyon verileri piyasaların gevşek gidişini, kısmen krealizasyonu amaçlı seyrini destekler düzeyde çıktı.
Ocak ayında enflasyondaki sıçrama yıllık enflasyonda tek haneli rakamlara inmeyi bir ay sonraya bıraktı. Ocak ayı enflasyon sonuçları, tek haneli rakamlara inilmesi dışında pek çok açıdan da düşündürücü.
Toptan fiyatlar 3 puan azalmayla yüzde 5.6'dan 2.6'ya düştü. Ancak ocaktaki 2.6 oranı, aralıktaki 0.6'ya göre iyi bir sıçramayı işaret ediyor.
Ocak ayında toptan fiyatlar ile tüketici fiyatları arasında uçurum oluştu. Toptan fiyatlar yüzde 2.6 artarken, tüketici fiyatları yüzde 0.7'de kalıyor. Hatırladığım kadarıyla iki enflasyon verisi arasındaki ilk kez böyle bir makas meydana geliyor.
Makasın oluşmasında tüketici fiyatlarının ocak ayında çeşitli giyim eşyası indirimleri nedeniyle düşmesi bir ölçüde rol aynadı. 30 banka ve aracı kurumun tahminlerinin ortalaması yüzde 1.7 düzeyindeyken yüzde 0.7 çıktı. Bu oran şimdiye kadar ki en düşük ocak ayı rakamı. En azından 1980 sonrası böyle. Hatta yüzde 0.7 en düşük kış ayı enflasyon rakamı.
Rakamın istisnai bir durum olup olmadığını gördükten sonra daha iyi yorum yapmak mümkün olabilir. Ancak bu ilk haliyle bile ocak ayında tüketimin yavaşladığı söylenebilir.
Toptan ile tüketici fiyatları arasındaki makasın açılmasında asıl etken, toptan fiyatların tarımla fırlamasıydı. Özel imalat sanayi fiyat artışı yüzde 0.6 kalırken, önce Antalya ve yöresinde sel felekati, sonra kış şartlarından dolayı tarım fiyatlarının yüzde 9.3'lük artışı, toptan fiyatları yüzde 2.6'ya fırlattı. Bir ayda salatalık yüzde 66, taze fasülye yüzde 65, domates yüzde 46 arttı.
Toptan eşyada tarım grubunun bu artışı henüz tüketici fiyatlarına yansımadı. Çünkü tüketici fiyat endeksi içinde gıda, tütün ve içki grubunun artışı yüzde 1.2 ile sınırlı kaldı. Yani ocak ayındaki toptan fiyat artışı şubatta tüketiciye yansıyabilir.
3 Önlem gerek- Ocak verileri ortaya koyuyor ki, tarım ve gıda sektörlerinin hava koşullarına aşırı bağlılığı enflasyonla mücadele için önemli bir risk. Antalya'da seraların zarar görmesinin ve kar yağışının Türkiye ekonomisine böyle bir fatura çıkarması, gıda ve toptancı piyasaların yapısından da kaynaklanıyor.
Demek ki, hala rekabetçi yapı yerleşmemiş. Üreticiden tüketiciye ulaşım kanalları hala iyi çalışmıyor. Çeşitli nedenlerden dolayı mal arzında zorlukların ortaya çıkacağı, kış şartlarının ağır geçeceği durumlarda ithalat devreye sokulamıyor. Sel seraları vurduğu gibi, enflasyonu ve oradan mali piyasaları ve ekonominin tümünü vuruyor. O zaman enflasyonla mücadelede böyle vurgunlar yememek ve bunun yüksek maliyetine katlanmamak için, ihtalat kapısını açmak gerekiyor. Kendi çiftçimizi korumasına koruyalım, ama bu tür ekstra durumlarda da esnek olabilelim.
Kış şartlarına veya yaz şartlarına bağlı enflasyon nerede görülmüş ki? Öyle olsaydı dünyanın güney yarım küresi enflasyonsuz, kuzey yarım küresi yüksek enflasyonla yaşıyor olurdu.
Enflasyonla mücadele artık sıra, mevsim koşullarının etkisini en aza indirmeye, sağlık ve eğitim gibi tekelci sektörleri kontrol altına almaya geldi. *Sonuç- "Bizim, henüz gerçekleşmemiş olanları hayal edeceklere ihtiyacımız var" J.F. Kennedy
|