Fon piyasası rekabete açılmalı
Yatırım fonları piyasası 27 Ocak itibariyle 20.358 trilyona, döviz bazında ise 15 milyar dolara yükseldi. Bu rakam yaklaşık Türkiye'deki döviz tevdiat hesaplarının üçte biri, vadeli TL hesaplarının üçte biri düzeyinde, borsada halka açık kısmın piyasa değerinin sadece 2 milyar dolar altında. Fonlardaki yatırımcı sayısı da 2 milyon 284 bini buldu. Yatırım fonlarının geçmiş performanslarını ana yatırım araçlarının getirileriyle karşılaştırmıştık. A tipi fonların performansı borsadan daha iyi, B tipi fonların Hazine faizinin yarısı düzeyin de kaldığını belirlemiştik.
* En iyi fonlar- Bitişikteki grafikten de izlenebileceği gibi, fon pastasından en büyük payı yüzde 59 ile likit fonlar alıyor. Onu yüzde 21'lik payla tahvil ve bono fonları alıyor. B tipi fonlar arasında en iyi getiriyi de tahvil fonları sağlıyor. Bu fonların 2003 yılı getirisi yüzde 40-56, likit fonların ki ise yüzde 20-35 arasında kalıyor. En yüksek getirili likit fon bile en az getirili tahvil bono fonunu yakalayamıyor.A tipi fonlar arasında en çok rağbet değişken fonlara ama en yüksek getiri yüzde 38-108 ile endeks fonlarında. Getiri bakımından en iyi fonların endeks ve tahvil fonları olduğu ortaya çıkıyor.
* Rekabete açılmalı- Sayısı 225'i bulan yatırım fonlarının getirileri çok farklı. Bu durumda fon yatırımcılarına, tıpkı bir zamanlar mevduat sahiplerinin banka şubelerini gezerek faiz pazarlığı yapmalarında olduğu gibi, fon araştırmacılığı yapmak kalıyor. Yoksa, "Nasıl olsa maaşım yatıyor, hesabım var, paramı da aynı yerde yatırım fonunda değerlendireyim" tavrının bir bedeli var. Geçmişe yönelik olarak yatırım fonlarının getiri düşüklüğünde, dağıtım veya pazarlama kanalını eline geçirmiş olanların avantajı kendi lehlerine kullanmaları da etkili. Yatırım fonu piyasası rekabete açılırsa, bir müşteri herhangi bir banka şubesine geldiğinde, orada şu anda 225 fondan herhangi birini seçip satın alabilirse, asıl atılım o zaman olur. Yani İş Bankası, Akbank sadece kendi fonlarını değil, diğer fonları da şubelerinde satarlarsa, bu patlar. Bunun için bankalar arasında tıpkı ATM'lerde başlayan ortak tavrın, yatırım fonlarında da geçerli kılınması gerekir. O zaman fon piyasasında gerçek bir rekabet olur, yüzde 4.5'e varan yüksek yönetim giderleri düşer. Kurumsal Yatırımcılar Derneği'nin asıl misyonu bu olmalı.
* Sonuç- "Çoğu insan başarıyı almak olarak düşünür. Oysa başarı, vermekle başlar" Henry Ford
|