Sıfırdan başlamak!
İki iddiamdan asla vazgeçmem: 1- Beşiktaş ile Fenerbahçe yer değiştirsin. Yani Beşiktaş, 5 puan geride bulunsun yine durdurulamaz. (Göreceksiniz bu günden itibaren taraftar da takımına inanılmaz sahiplenecektir.) 2- Beşiktaş-Samsun maçının kasetini Serie A'dan veya La Liga'dan bir hakeme izlettirin. Sonuç; hiçbir Beşiktaş'lı oyuncu kırmızı kart görmez. (Türk hakemleri vicdanlarının sesini dinlemiyor. Bu nedenle UEFA, Türk hakemine görev vermiyor!) Gelinen noktanın tek sorumlusu var o da Beşiktaş'ı yönetenler. Beşiktaş strateji hatası yaptı. Buyrun efendim... 1- Tarafsız Türk medyası reyting ve tiraj uğruna "Beşiktaş durdurulsun" çığlıkları attı. TV yorumcuları, "Ligin tadı kaçtı, dekoder satamıyoruz" dediler. Kurulan bu tuzağa Başkan Sayın Serdar Bilgili çok kolay düştü. Dahası, bu yönlendirmeye karşı inanılmaz biçimde pasif kaldı. 2- Beşiktaş İkinci Başkanı Hüsnü Güreli, "Vergilendirilmemiş şampiyonluklar kutsal değildir" sloganı ile yola çıktı. İlke olarak Beşiktaş haklıydı. Ama hedef F.Bahçe ve G.Saray'ı yıpratmaya yönelince Beşiktaş yalnız kulüp durumuna düştü. 3- Lucescu, müthiş bir taktik hatası yaptı. Meslekdaşı C.Daum'u eleştirirken asıl hedefinin futbol federasyonu olduğunu açıkça belli etti. Yani yetkisini aştı. Başa dönelim. Beşiktaş Teknik Direktörü Lucescu "İstiyorlarsa her şeye yeniden yani sıfırdan başlayalım!" diyor. İşte bu korkunun ifadesi. Lucescu korkmayıp, rakiplerine meydan okumak yerine korkup, şimdiden neredeyse teslim olduğunu ilan ediyor.
Federasyon dürüst değil Lucescu, "Türkiye'den çekip gitmeyi düşünüyorum" diyerek, 'hakkı yenilen mazlum antrenör' rolüne bürünürken Beşiktaş'ın savaşçı ruhunu pısırık ve kişiliksiz bir hale dönüştürüyor. Biliyorum ki, "Luce doğru söylüyor. Beşiktaş ise dürüst, ilkeli, başarılı olmanın bedelini ödüyor" diyorsunuz. Bu noktadan bakınca haklısınız. "Hakem Cem Papila ne yapsın. Lucescu oyuncularını kontrol edemedi. Beşiktaş'lı oyuncular kendilerini oyundan attırmak için özel çaba harcadılar" diyeceksiniz. Bu noktadan bakınca da haklısınız. Gerçeği yakalamak istiyorsak, "Kamu vicidanı adına" şunların cevabını verelim: 1- Federasyon dürüst değil. MHK Başkanı Sayın Bülent Yavuz, "Kural hatası değil hakem hatası" dedi. Uzman görüşüne rağmen Federasyon hakem hatasını kural hatası yapıp Fener-Rize maçını tekrarlattı. 2- Eski hakem yorumcuları Türk hakemligini tehlikeli bir noktaya getirdi. (Hadi Toroğlu'nu ciddiye almayalım. Peki Terim karşısında süt dökmüş kedi gibi olan Çakar, Lucescu'ya aslan kesilip neden hakaret ediyor!) 3- MHK'nın eğitimi çağdışı. MHK, Kuşadası'ndaki seminerde hakemleri aşırı yönlendirip sahaya sürdü. Sonuç: Skandal! Son söz: Aslında çöken Beşiktaş değil, Türk futbolu. Yazık!..
|