|
|
Seba padişah gibiydi Bilgili ise diktatör oldu!
Tamam itirazım da yok. Beşiktaş, başkanlık sistemi ile yönetilen tek Türk takımı. Ama! Onorer başkan Sayın Süleyman Seba, Beşiktaş'ı bir padişah gibi 14 yıl yönetti. (Hatta padişah elbisesi bile giyip röportaj bile verdi ya...)
Sayın Serdar Bilgili ise Beşiktaş'ı diktatör gibi yönetiyor. Karar veren o, uygulayan o!.. Daha dün Seba'ya, "Padişahım çok yaşa" diyenler, bugün, Bilgili'ye "Emret sayın başkanım" diyorlar.
Benim itirazım şuna; Sayın Serdar Bilgili, Beşiktaş'ı yönetecek, yöneticileri Beşiktaş'ın içinden değil, arkadaşlarının arasından seçiyor. Beşiktaş'ı yönetecek yönetici olmak başka şey. Bilgili'nin arkadaşı olduğu için Beşiktaş'a yönetici olmak ise asla kabul edilemez gerçek! Beşiktaş'ın seçkin genel kurul üyelerine sesleniyorum...
1- Fulya projesini bu yönetim kurulu çözer mi? 2- Güçlenmesi gerekirken, güçsüzleşen bu yönetim kurulu, Beşiktaş'ı Şampiyonlar Ligi'nde finale taşıyacak kariyer ve karizmaya sahip mi? 3- Diyelim ki, ikinci başkan Sayın Hüsnü Güreli "Buraya kadar" dedi, çekip gitti. Saha içi patronu Lucescu da "Gidiyorum" dedi.
O zaman Sayın Bilgili, iki güçlü yardımcısını yitirir yalnız kalan başkan olursa zaman Beşiktaş'ın hali ne olur? Son söz: Sayın Serdar Bilgili, en güçlü oldugu dönemde olağanüstü kongre risklerini taşıyarak seçime gidiyor. Başkan Bilgili, "Tek adam olma uğruna" Beşiktaş kulübünün geleceğini tehlikeye atıyor. Gelecekte başkan olmayı hayal eden isimler de kendi çıkarları için buna izin veriyor. Yazık!
|