Merkez Bankası, üç aydır piyasaların beklediği faiz indirimini sürpriz bir şekilde dün yaptı. 2 puanlık indirimle kısa vadeli faiz oranı % 26'dan % 24'e düşürüldü.
Merkez Bankası, 3 aydır beklenen faiz indirimi kararını sürpriz bir şekilde bayramın ardından ilk iş gününde aldı. Banka kısa vadeli borçlanma faizini 2 puanlık indirimle yüzde 24'e düşürdü. Piyasada bu indirim gösterge olan bonolarda faizi 1 puan aşağı çekerek, yüzde 24.7'ye indirdi. Böylece faiz indirimi ile bankaların fonlama maliyeti de 29.7'den 27.1'e inmiş oldu. Bu da bankalara mevduat faiz oranlarında ve kredi faiz oranlarında bir miktar daha indirim yapma şansı sağlayacak. Merkez Bankası aldığı faiz kararıyla yılın ilk kotasyon indirimini gerçekleştirirken, son bir yıllık dönemde yedinci kez faiz indirimi yapılmış oldu.
2003 yılına yüzde 44 geçelik faizle giren Merkez Bankası, yaptığı yedi indirimle gecelik faizlerde 20 puanlık bir düşüş sağladı. Banka 2003 yılındaki ilk faiz indirimini 25 Nisan'da yapmıştı ve gecelik borç verme faizini yüzde 44'ten yüzde 41'e indirmişti. Son faiz indirimi ise 15 Ekim'de gerçekleşmişti. Enflasyondaki düşüş trendine bağlı olarak gerçekleştirilen 20 puanlık faiz indirimi sayesinde de piyasalarda faizler son bir yılda 30 puan gerilemiş oldu. Piyasalarda uzmanlarca beklenmeyen faiz indirimi ise şöyle yorumlandı: "Ocak enflasyon rakamlarının düşüş trendini desteklemesi, FED'in faiz arttırım kararı almaması, Başbakan'ın ABD ziyaretinden çıkan olumlu sonuçlar, IMF ile gözden geçirme tarihleri konusunda anlaşılması Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararını destekledi."
REHAVETE KAPILMAYIN Piyasalar indirimi 'biraz gecikmiş bir karar' olarak nitelerken, Merkez Bankası ise faiz indirimi kararını alırken yaşadığı çekinceleri şöyle sıraladı:
* İç talepteki canlanmanın kontrollü bir şekilde gerçekleşmesi sağlanmalı.
* En büyük risk rehavete kapılıp, ekonomik programın gevşetilmesidir.
* Ücret ve gelir politikalarında programa uyumluluk şart.
* Yüksek ve kalıcı büyüme rakamları ve işsizliğin azaltılması için yatırım ve üretimin önündeki engeller kaldırılmalı.
Bu arada Merkez Bankası diğer vadelerin de faizlerinde ayarlama yaptı. Banka yüzde 31 olan borç verme faiz oranını da yüzde 29'a çekerken, 1 hafta vadede yüzde 26 olan borçlanma faizini de yüzde 24'e, saat 1600-1630 arasındaki geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde yüzde 36 olan borç verme faizini ise yüzde 34'e indirirken yüzde 5 olan borçlanma faizini değiştirmedi. Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleriyle gecelik ve haftalık vadede borç verme faiz oranları da yüzde 28'den 26'ya düşürüldü.
MB: Koşullu iyimserim MERKEZ Bankası yeni yılın enflasyon eğilimi açısından kafasındaki soru işaretlerini Ocak rakamları ile giderdi. Banka, yeni faiz indirimlerini önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüş trendinin sürmesi halinde gerçekleştireceği müjdesini verdi. Ancak MB, önümüzdeki süreçte alabileceği yeni bir indirim kararını bir koşula bağladı. Harcamalarda kısıtlamaya gidilmesi mesajında ısrarcı olan banka, hükümetin IMF ile yürütülecek olan görüşmelerinden kamu fiyat ve vergi ayarlamalarının çıkmaması gerektiğini ima etti.
AKP'YE DESTEK AKP'ye faiz indirimi ile destek veren Banka, "Mali disiplin ve yapısal reformların sürmesi halinde enflasyonun genel eğilimindeki düşüşe paralel olarak faizlerin de kademeli olarak indirilmesi sürpriz olmayacak. Merkez Bankası'nın bu öngörüsü 'koşullu bir öngörü'dür. Bankanın geleceğe bakışı da koşullu bir iyimserlik taşımaktadır" açıklaması ile de bu desteğin koşullu olduğunun altını çizdi.
'Harcamalarda kısıntı şart' MERKEZ Bankası faiz indirimi kararı alırken hükümete bir kez daha 'rehavete kapılmayın' mesajı verdi. Banka, asgari ücret ve emekli maaş artışlarının bütçe üzerindeki olumsuz etkilerinin telafi edilmesine için alınacak önlemin harcama kısıcı formüllerden geçtiğinin altını çizdi. Bankanın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Son dönemlerdeki verimlilik artışları dikkate alındığında ve bu artışların yakın gelecekte de sürmesi halinde, alınacak tedbirlerin kamu fiyat ayarlamaları ve maliyet artırıcı vergi ayarlamalarından ziyade diğer harcamaların kısılmasına yönelik olması kaydıyla, maliyetler kanalıyla enflasyon açısından bir sorun yaşanması uzak ihtimal olarak görülmektedir" denildi. Merkez Bankası, son dönemde kurlarda istikrarın yakalandığını, geleceğe yönelik enflasyon beklentisinin de tüm olumlu bekleyişleri desteklerdiğini belirtti.