| |
|
|
Hakkını arayamama özürü...
"Geçen hafta İzmir'e gitmek için havaalanında idim" diye anlatmaya başladı Dinç Bey (Bilgin).. Gene iki uçağı bir kapıya almışlar. Gene yığılma.. Bir genç kız koşarak sıranın önüne gelmiş.. "Adana uçağım kalkıyor, yardımcı olun!.." Dinç Bey, "Polislerin kızı bir dövmedikleri kaldı. Sıranın en sonuna yolladılar. Uçağına binebildi mi bilmiyorum" diyor..
Yığınla e-mail koydu, Yasemin de önüme.. Hemen hepsinde ayni itiraz var.. "Türkiye'de itiraz etmek mi?.. Siz Hıncal Uluç'sunuz diye adamların boyunları kıldan ince. Sıradan vatandaş olsanız tutuklanmıştınız.." Şimdi elmalarla armutları birbirinden ayırmak zamanı.. Bir.. O gün havaalanında ben kendimi ortaya atmışım. Koşturup duruyorum. Artık vatandaş için tehlike yok.. Sıradan çıkıp benim yanımda kalabalık yapmaları yeterli..
Oysa koyun gibi, tıpkı koyun gibi sırada bekleşiyorlar. Beni sadece uzaktan seyrediyorlar. Kaderlerine razılar.. Çözüm üretmeye zorladığım üç müdür de bunları görüyor.. İçlerinden "Adamların sesi çıkmıyor, sana ne" demezler mi?.. Derler.. İki.. Kurtuluş Lisesi'nde hocam Salih Pala "Hakkını aramayan köpektir" derdi.. Hakkımızı arayacağız. Çünkü hak verilmez alınır.. Korkarsak, onlar da korktuğumuzu bilirse, işte bu manzara ortaya çıkar.. Hak arama, asıl baskı dönemlerinde, üstelik "Görev" dir.
*** Havaalanlarında yeni bir uygulama var. Bu uygulama yerleşene kadar aksaklıklar olacak. Dünyanın her yerinde olur. Olmaması gereken şey, böyle kriz anlarında, her ne sebeble olursa olsun, görevlilerin insanlara yardımcı olmaktan kaçınması..
Bizde bu yok.. THY Müdürü, yani bileti satan zerre sorumluluk duymuyor.. Benden ve uçağın rötara girmesinden.. DHMİ Müdürü, zaten THY'ye başından beri düşman gibi davranan bir kurumu temsil ediyor. Devlet devlete düşman.. Olacak şey mi?.
Bu yüzden THY'nin başı derde girerse adeta mutlu oluyor. Başı derde girsin diye de uğraşıyor.. Emniyet Müdürü, tümden "Neme lazım" cı.. Dünya umurunda değil.. Ona kimse "Polisin birinci görevi vatandaşa yardımcı olmaktır. Böyle olursa polis sevilir, sayılır" ilkesini öğretmemiş.
Kriz önünde.. Çözüm elinde.. Vatandaşın işkence çekmesinden zevk alan bir sadist edası ile ortalarda dolanıyor. Devletin liman otoritesi olarak oraya atadığı, krizleri çözmekle görevli vali yardımcısının dünyadan haberi yok. Çünkü vatandaş onun da umurunda değil. O VİP salonuna gelenlerin teşrifatçısı.. Cumhuriyetin valisini alanda temsil eden adamın düştüğü duruma bakın..
Haa.. Olanaklar zorlandığı halde çözüm mümkün olmaz.. Gene de çırpınan sorumluları görür, mutlu olursunuz.. "İşte ellerinden geleni yapıyorlar" diye.. Hayır.. Çözüm orada duruyor.. Beş kontrol kapısı var, göreve hazır.. Ortada da üç uçak var. İkisi THY.. Biri Onur Air.. DHMİ üçünü de ayni kapıya gönderiyor ki yığılma olsun.. THY, yandaki kapının açılmasını emniyet müdüründen istiyor.. Tersleniyor.. Ben şahidim terslendiğine.. İşte sorun bu.. Çözüm varken.. Mümkünken yok.. Niye.. Çünkü oradaki bürokratın canı istemiyor..
*** Üç uçak ayni kapıda yığıldı ise, ve de DHMİ'nin ve Emniyet'in uzlaşmaz tutumları yüzünden sonuç alınamıyorsa, o zaman THY kendi yolcusuna sahip çıkar. Üç uçağın yolcusunu ayni anda kapıya çağırmaz..
Teker teker çağırır. Böylece üç uçağın üçü de rötara kalmaz. Birer birer giderler. Vatandaş kuyrukta, ellerinde çantalar ayakta bekleyeceğine, kafede, şurda burda rahat rahat oturur. Kendi uçağına sıra gelince kalkar gider.. Bir uçak kalkmak üzere ise, kapıda yığılma varsa, bir THY görevlisi bi'zahmet kontrolun başına gelir..
Dinç Bey'in anlattığı sorunu doğmadan çözer: "Adana uçağı kalkmak üzere. Adana yolcuları lütfen öne gelsinler.." Ben bunu kafamdan uydurmuyorum. Uygar ülkelerde şirketler bilet sattıkları müşterilerine aynen böyle sahip oluyorlar, gördüm..
*** Vatandaşlar.. Eğer hala "Osmanlı'nın Kulu" değil, Cumhuriyet Türkiyesi'nin vatandaşı olduğunuz bilincine sahip iseniz gerçekten, hiçbir şeyden korkmadan, her şeyi göze alarak hakkınızı arayın.. Tarihler, aranmayan hakların bulunduğunu yazmadı. Not: Gelen e-mailler arasında yoğun şekilde Alma Ata uçağından şikayet var. Ortada hiçbir sebeb yokken, hem kalkış, hem iniş havaalanları trafiğe açıkken, hemen her gün ortalama 4-5, bazan 14.5 saate varan rötarlar oluyormuş. THY bir açıklama yapar mı?.
|