| |
Efes Kupası yetmiş
G.Saray beklenenin çok uzağında bir performans sergiledi.
Sezonun en kötü maçlarından biri oldu. G.Saray'ın bu kadar kötü bir futbol oynadığını çok az seyrettim. 40.dakikada top kaybı 20. Rakip kaleye attığı şut 1. 24.dakikada Suat bir plase yaptı. Şimdi bu iki istatistik, G.Saray'ın ne halde olduğunu göstermeye yeter.
Peki niye böyle? Şimdi ben kişisel notlarımı vereyim. Volkan 1, Ayhan 2, Petre 3, daha sonra oyuna girenlerden Cihan 2. Bunlar G.Saray'ın orta saha adamları.
Koşan, çalışan, göze batan iki adam var. Birisi G.Saray'ın en iyisi Batista.Onu da Fatih Terim oyundan aldı. Öbürü bir türlü doğru dürüst pas veremeyen Sabri. Şimdi bu orta sahayla G.Saray'ın oyun kurması, hücum yapması, pozisyon bulması mümkün değil. İkinci yarıda gene kaleyi bulan bir tek plase var Volkan'dan.
Bir de Prates'in uzaktan attığı sert şut. Şenol'un kalesinin istikametine atılmış maç boyu 3 şut. Biri auta, ikisi tıngır mıngır kalecinin kucağına. Diyarbakır kalesinde dün ben de oynayabilirdim. Bir takımın orta sahası afyon yuttursan, ilaç versen bu kadar dökülmez.
Böyle olunca daha 1.dakikadan itibaren her topu yavaş kullanan, oyunu geciktiren, adeta 0-0'a razı havada oynayan Mondragon'a hak vermemek elde değil. G.Saray kalecisine maçın başında oldukça sinirlendiğimi hatırlıyorum. Takımı ateşlemesi gereken adam adeta soğutmak için elinden geleni yapıyor. Dakikalar ilerledikçe gördük ki Mondragon, takımın halini bizden evvel okumuş. "Bunların bir şey yapacağı yok Bari 0-0 bitirelim" demiş.
Sorun sadece orta sahada mı?
Şimdi tabii sorun sadece orta sahada değil. G.Saray'ın oyun düşüncesini de anlamak zor. Sen 14 puan geride oduğun ligde ikinciliğe oynarken Diyarbakır'a tek forvetle çıkarsan amacın ne olabilir? Ümit Karan niye 60 dakika kenarda oturur? Prates gibi 15 dakikada G.Saray'ı hareketlendiren bir adam niye 75 dakika kenarda oturur? Bu soruların yanıtları da verilmeli. Verilmeli de vakit geçiyor. İlk yarı bitti.
İşte bu da 18.hafta. İkinci yarıya iyi bir başlangıç, G.Saray'da çok şeyi değiştirebilirdi. Ama sen böylesine korkak, böylesine ruhsuz, böylesine amaçsız, böylesine yanlış oynarsan yarın İstanbul'da nasıl seyirci toplarsın, nasıl tribünleri coşturursun, düşünmek lazım.
Antalya'daki maçlarda takımda ilk yarı boyunca hiç görülmeyen bir yardımlaşmaya şahit olmuştuk. Bu güzeldi. Ama dün sahadaki G.Saray, gene o ilk yarının tembel, birbirinin yardımına koşmayan, takım ruhundan uzak, her biri kendi başına oynama hevesindeki adamlardan kuruluydu. Sanki "Efes Kupası'nı aldık, bu iş bitti. Ondan ötesi önemli değil" havasındaydılar.
Diyabakırspor, ilk yarıyı 3-0 önde bitirebilirdi. Bir topu direkler, öbürünü Mondragon kurtardı. 3'üncüyü Bakadal boş kaleye dışarı attı. 3'e gerek yok, Diyarbakır, bunlardan birini gol yapsaydı işi bitirirdi. Çünkü dünkü G.Saray'ın 90 değil 190 dakika oynasa gol atacak görünüm yoktu. Fatih Terim'in işi zor. Hem de çok zor.
|