1920'de küçük bir dükkanda kolonya üretimine başlayan Eyüp Sabri Tuncer'de bugünlerde sır gibi saklanan yeni projenin heyecanı yaşanıyor. Hatta şirkete yabancı kimse sokulmuyor....
LEYLA ŞEN - HACER GEMİCİ
Ankara'nın ender çıkardığı markalardan biri Eyüp Sabri Tuncer... Üstelik de en eskilerinden... Kolonya gibi 1920'lere göre zor bir sektörde İstanbul'a kafa tutan marka, Cumhuriyetle yaşıt. Ve o zamanlar sıkça rastlandığı üzere Hacıbekir, Şukufe Nihal gibi, sahibinin ismiyle marka olmuş bir şirket. Balkan göçmeni Eyüp Sabri Tuncer'in 1917'lerde manifaturacılıkla başlayan serüveni 1933'te ilk şeker fabrikalarının kurulmasının ardından kolonya ile devam eder.
İLK PROMOSYON ONDAN İstanbullu bir arkadaşından öğrendiği kolonya yapımı ile kısa zamanda Ankara'da aranan bir isim olan Eyüp Sabri Tuncer, aynı zamanda Türkiye'de ilk promosyonu yapan şirketlerden biri. Dağıttığı broşürlerle gelenlere küçük birer kolonya şişesi hediye eden Tuncer, ilk ve son reklamını da bu broşürlerle yapar. Aradan geçen 70 yılda bir daha asla reklam işine girilmez. Şirketin ikinci kuşak yöneticisi Sebahattin Tuncer bugün 81 yaşında. İşleri oğlu Hasan Engin Tuncer'e bırakan Sebahattin Bey, İkinci Dunya Savaşı sırasında çok zorluk çektiklerini anlatıyor. 70 yıldır kolonya üretmeye devam eden şirketin yenilikleri de takip ettiğini kaydeden Sebahattin Tuncer, " Şirketin bir projesi daha var ki sır gibi saklanıyor. Hatta proje duyulmasın diye iki aydır şirkete kimseler alınmıyor" diyor.
* Bu tür meslekleri genellikle eczacılar ya da tıpla uğraşanlar yapar. Babanızın bu mesleklerle ilgisi var mı? Yoktu. Babam, Balkan Savaşı'nın ardından Türkiye'ye göç etmiş bir köy ağasıydı. Meslek bilmiyordu. Apronosyonlar adında Ermeni bir ailenin yanında çalışmaya başlamış. Ailenin Türkiye'nin en küçük kasabalarında bile dükkanları vardı. İstiklal Harbi'nden önce o şirketten ayrılıp İnegöl'de incik-boncuk satan küçük bir dükkan açar. Ancak harp çıkınca mahalleden 6 arkadaş gönüllü olarak askere gider. Harp bitince yine 6 arkadaş sözleşir. Kimi manifatura, kimi ev eşyası alır, yaylı arabalarla civar şehirlerde satarlar. Yolları Ankara'ya düşünce babam orada kalır ve 1933'te Şeker Fabrikaları'nın kurulmasıyla ilk alkol İstanbul Paşabahçe'de üretilir. Görgüsü geniş olanlar da bu fırsatı değerlendirerek kolonya imalatına başlar. Babama da bir arkadaşı kolonya yapmayı öğretir ve böylece sektöre adım atar.
* Marka olma ne zamana rastlıyor? O zamanlar Ankara yeni kurulan bir şehirdi. Orada tanınması daha kolay oldu. Kısa zamanda seri imalat başlar. Babam ilk ve son defa 30-40 sayfalık bir broşür bastırarak reklam yapar. Ve bu broşürle gelenlere küçük birer kolonya şişesi vereceğini duyurur. Epey de müşteri toplar.