TOBB taca çıkıyor mu?
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve onu oluşturan üye kuruluşlar amacına, varlık sebeplerine uygun olarak hareket ediyor mu? Bu soru TOBB'un adım attığı, yer almaya çalıştığı her ticari faaliyetinde zihin kurcalıyor. TOBB'un imtiyazlı durumu alt odalara ve başkanlarına da sirayet etmiş durumda.
Adeta kırılmaz, içine girilmez bir lobi tarafından idare edilen odalar ve üst kuruluşu, sektörlerin önünü açmak, tanıtım faaliyetleri yapmak yerine bol slogan üretip, eskimez etiketlerle güçlerini artırmak için yarışıyorlar.
Hükümeti bir konuda sıkıştırıp yasa çıkartıyor, siyah plakalı araçlarla resmi kurumlar üzerinde baskı kuruyor, sonra da o yasanın sağladığı avantajlardan, odalar, birlikler olarak yasa çıkarmaya çalışıyorlar.
Bu mudur ticaret yapmak? TOBB yetkililerine sorarsanız eğer; 'Mevzuata ve ülkenin genel çıkarlarına uygun bir biçimde hür teşebbüsün yurt içinde ve yurt dışında haklarını koruyoruz. Onlar adına ilgili mercilere görüş iletiyor, bu amaçla çok çeşitli görevler üstlenerek yerine getiriyoruz.' diyeceklerdir.
Bir de 'Bulgar Ulaştırma Bakanlığı sıcak baksaydı, gümrük kapısı yapıp, içine mağazalar yerleştirip, hayırlı işler yapacaktık, ama olmadı. Bulgarlar ticaretten anlamadığı için olmadı' serzenişinde bulunacaklardır. Türkiye'nin iktisadi durumu hakkında TOBB'u rahatsız eden raporlar hazırlamak, bu konudaki görüş ve teklifleri hükümet yetkililerine ve kamuoyuna duyurmak, güzel. Peki ülkeye tekstilden sonra en büyük döviz girdisi sağlayan turizm sektörü için faaliyetlerde bulunmak, yurtdışında tanıtımlar yapmak kimin görevleri arasında? Kültür ve Turizm Bakanlığı mı, yoksa TOBB mu?
Öncelikle sorumlu olan. Odalarla odalar, odalarla borsalar, borsalarla borsalar arasında çıkacak mesleki anlaşmazlıkları, son günlerde ise Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) ile Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği'nin (RODER) arasını bulmak faydalı bir eylem. Ancak, Türkiye'de bu işleri belli zümrenin elinden kim kurtaracak? Başlıca amacı birlik ve dayanışma atmosferi sağlama olan TOBB, 50'nin üzerindeki resmi, ticari ve sosyal iştirakleriyle KİT'e dönmüş durumda. Amaçlarında bir değişiklik yapmaları, en azından lanse edildiği gibi görünmeleri gerekmez mi? Ne kadar insan, hangi şart ve imkanlarla ve ne sebeplerden bu iştiraklerde görev yapıyor? Bilen var mı? Bu ülkedeki tacir ve sanayicilerin oda ya da borsaya kayıtlı olma zorunlulukları sebebiyle TOBB, Türkiye'nin en büyük sivil ekonomik, yarı kamu örgütü. Ve vaziyeti böyle. Bakalım Avrupa Birliği (AB) Uyum Yasaları, Kopenhag Kriterleri bizim örgütlere işleyebilecek mi? Siyah plakayla ne kadar sivilleşecekler, hangi ölçüde serbest piyasa şartlarına uyacaklar?
Kar havada birikmiyor Beyaz örtüyle İstanbul bir felaketti, ama Atatürk Havalimanı tam bir kaos içine düştü. Kurumlar arasındaki koordinasyonsuzluk tüm yüzüyle ortaya çıktı. Ekonomik anlamdaki zararı rakamlarla ifade etmek zor, ancak daha önemlisi yolcu psikolojisinin bozulmasıdır. Pistlerdeki kar, gerekli koordinasyon olmadığından zamanında temizlenemedi. Başta THY olmak üzere diğer havayollarının yolcuları uçmak yerine otellerde konakladı. Peki meydanların kategorileri yükseltilecek mi? Bekleyip göreceğiz. Sadece THY'nin bir haftada uğradığı zararla, bu yatırımlar yapılır mı? Yapılmaz mı? İşi bilenler şapkasını önüne koyup düşünsün...
|