|
|
|
|
|
|
"En tehlikeli olanı hap şeklindeki maddeler"
Uyuşturucu ile mücadele yönteminde eğitime büyük önem veren İstanbul Narkotiği, bu işin başına Zafer Ercan'ı getirdi. Ercan, "Ectasy bağımlılık yapmaz" iddiasının büyük bir dedikodu olduğunu söylüyor: Bunu söyleyenler bu işten para kazanan şerefsizlerdir.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, uyuşturucu kullanımının artması üzerine bir süredir eğitime ağırlık vermeye başladı. Okullarda verilen konferanslar, gerçek bağımlıların hikayelerinin anlatıldığı çizgi romanlarla desteklenmeye çalışılıyor. Bu projenin başında da Madde Kullanımı ile Mücadele Uygulama Büro Amirliği'nde görevli Komiser Zafer Ercan var. Taktığı yüzükler, uzun saçları, sakalı, çalışma stili ile farklı bir komiser portresi çiziyor Zafer Ercan. Belki de bu yüzden çocuklar onu dinliyor; konferans vermek üzere gittiği okullarda öğrencilerle daha kolay iletişim kuruyor. Çizgi romanlarda anlatılan hikayeler de Zafer Ercan'ın kaleminden çıkıyor. Okuyan çocuğu sıkmayacak, meraklarını uyandıracak şekilde bir anlatımı var; okullardaki konferanslara bizzat katılıyor.
* Bu kadar yıldır çaba sarf edilmesine rağmen uyuşturucu kullanım yaşı giderek düşüyor. Konferanslar, kitapçıklar uyuşturucuyla mücadelede çözüm olacak mı? Bu kadar yıldır çok ciddi çaba sarf edildiğine ben inanmıyorum. Çabalardan önce şunu söyleyeyim; Sağlık, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı'na düşen görevler var. Ne kadar tedbir alırsanız alın, anne babalar vazifelerini yerine getirmiyorlarsa, bu alınan tedbirlerin hiçbir anlamı yok. Anne baba çocuğuna sahip çıkmazsa, çocuklarıyla iletişim kurmazsa, onların nerelerde vakit geçirdiğini bilmezse olmaz. İnsanlar, bu maddelerin gerçek yüzünü öğrenmek zorunda.
EN BÜYÜK TEHDİT HAPTIR * Çocuklar en çok hangi maddeyi kullanıyor? En çok hangisini bulabiliyorlarsa, onu...
* Peki en çok neyi bulabiliyorlar? Birçok uyuşturucu maddenin alınma yöntemi, her gün alınan gıdaların yöntemine benzemez. Ama hap şeklindeki bağımlılık maddeleri en tehlikelileridir. Ben konferanslarda ısrarla şunu vurguluyorum: Doktor haricinde hiçbir ilaç teklifini hayatının hiçbir döneminde kabul etmeyeceksin. En büyük tehdit bence haptır. Sıralama yapmıyorum aslında, hepsi aynı tehlikededir ama hapın şöyle bir tehlikesi var; biz bakkallarında ağrı kesici satan bir milletiz, bu konuda zayıfız, prensibimiz yok. Bu yüzden karşısına bir gün hap çıkan kişi prensibi yoksa bu maddelere karşı direnç gösteremeyebiliyor.
* Ecstasy bağımlılık yapmıyor deniyor... En büyük dedikodudur bu. Mesela esrar maddesinin kimyasal değil bitki olduğu yolunda sözler vardır. Bu sözlerin çıktığı nokta, bu işten para kazanan şerefsiz insanlardır. Ecstasy ciddi anlamda bağımlılık yaratır. Evet, sahte bir enerji oluşturur ama her şeyin bir bedeli vardır. Siz o maddeyi aldığınız zaman, o sahte enerji hali vücuda diyor ki, 'sende enerji var, hadi bu enerjiyi harca.' Dans pistine çıkıyor, saatlerce tepiniyor. Ectasy insandaki açlık, susuzluk, yorgunluk hislerini bastırıyor; vücuttan bir türlü 'yoruldun' komutu gelmiyor, komut gelmediği için bu kişi oturmuyor. Uyuma komutu gelmediği için uyuyamıyor. Bu arada tiroid bezleri kuruyor, ağzı kuruyor, lokmaları döndüremiyor, yutamıyor. Bunlar hep kullananların tabirleridir. Peki bu insan metabolizmasını nasıl düzeltecek? Geçmişteki mutlu olduğu anlar aklına gelecek. O kişinin en yakın mutlu olduğu an ne? O sanal alem. Eğer masasının çekmecesinde varsa o madde; alacak ve kullanacak.
HERKES İŞBİRLİĞİ YAPMALI * Gece kulüplerinin daha yoğun bulunduğu yerlerde, daha yoğun kullanım var mı? Gece kulüpleri bir hedeftir. Gece kulübü bir toplanma yeridir. Şunu asla düşünmüyoruz: Bir gece kulübüne milyarlar harcayacaksınız, yatırım yapacaksınız, program yapacaksınız ve orada bir maddeyi satmaya çalışacaksınız. Bu söz konusu değil, buna inanmıyorum. O insanların verdiği vergilere saygısızlık olur bir kere bu. Ama şu var; birileri o gece kulübünü hedef seçerek, orada bir pazar oluşturmaya çalışabilir. Bizim amacımız da oraları sık sık denetleyerek o insanları oradan ayıklamak.
* Uyuşturucu satıcılarını okullardan uzak tutmak için neler yapıyorsunuz? Adımızın narkotik olması bu işi sadece bize yüklemez. Herkesin görevi var bu işte. Medya bizimle işbirliği yaparak iyi şeyleri duyuracak. Okul yönetimi İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile işbirliği yapacak, okulunda olan bir sorunu bizden gizlemeyecek. Narkotik Şube ekipleri bir okulun bahçesini asla basmayacak veya bir okulun sınıflarına girip arama yapmayacak. Ama rehberlik servisi bizle çalışıp, okuldaki sorunu iletecek. Biz bu insanlara telefonlarımızı verdik. Diyoruz ki, "Bulduğunuz öğrencinin sadece bilgilerini bize verin, öğrenciyi değil. Öğrenciyi kazanın... Okulun çevresindeyse, ulaşabildiğimiz bir insansa, biz o pisliği temizleyelim." Bizim amacımız insanları hapse atmak, kelepçe takmak değil. Hele ki, lisedeki bir çocuğu... Biz bunları söyledik. Okullardan bize böyle bir şey gelmediğine göre, bizim yorumumuz şudur: Demek ki okullarda bir sorun yok.
|
|
|
|
|
|
|
|
|