|
|
|
|
İki 'ciğer'ini kaybetti ama İbo'sunu yaşattı
Adıyaman'da çiftçilik yapan Seydi Demir, iki çocuğunu sirozdan kaybetti. Acılı baba, lise öğrencisi oğlu İbrahim de aynı hastalığa yakalanınca hiç düşünmeden masaya yattı ve karaciğerinin bir kısmını yavrusuna vererek hayata döndürdü.
HENÜZ 17'sinde İbrahim Demir. Adıyaman'da çiftçi bir babanın beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Akraba evliliği onu da vurdu ve yaşamının baharında ölümle burun buruna geldi. Aylarca ölümün alıp götürmesini bekledi. Umutsuzdu... Çünkü amansız bir hastalığın, sirozun pençesine düşmüştü. Bedenine isyan eden karaciğerini kurtarmanın artık tek yolu vardı: Organ nakli... Organ bağışının yetersiz olduğu bir ülkede İbrahim'i yaşatacak karaciğer nereden, nasıl bulunacaktı ki!.. Her anını ölüm korkusuyla yaşayan İbrahim'in imdadına yine babası Seydi Demir (48) yetişti. Hiç düşünmeden karaciğerinin bir kısmını oğluna vermek istediğini söyledi, doktorlara.
AZRAİLLE KÖŞE KAPMACA Evlat acısıyla kavrulan baba, "sizin için riskli" diye uyaran doktorlara, "10 yıl arayla iki yavrumu verdim bu lanet hastalığa. Üçüncüsünün acısına dayanamam, ne olacaksa olsun, yeter ki oğlum kurtulsun" dedi. Ve sonunda geçtiğimiz ay Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın ekibiyle gerçekleştirdiği başarılı ameliyatla İbrahim hayata döndü. Ölümü yenmenin mutluluğunu yaşayan lise son sınıf öğrencisi İbrahim için şimdi ilk iş, iyileşip okula dönmek. Acılı baba Seydi Demir, şimdi İbrahim'ini yaşatmanın mutluluğunu yaşıyor. Kolay değil, aynı hastalıktan 1987'de beş yaşındaki oğlu Mehmet'i, 10 yıl sonra da minik Davut'unu kara toprağa teslim etmişti.
ONU GÖZDEN ÇIKARAMAZDIM Yakalandığı sarılığın siroza dönüşmesiyle İbrahim'i sağlığına kavuşturacak karaciğer naklinin yapılabilmesi için hastane hastane dolaşan acılı aile, uzun süre Azrail'le köşe kapmaca oynadı. Uygun organ bir türlü bulunamadı. Sonunda Başkent Hastanesi'nde Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın kapısını çaldılar. Bir ay önce Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne yatan İbrahim için umut operasyonu burada başladı. Anne ve babaya testler yapıldı önce. Ancak anne uygun verici değildir, baba Seydi Demir'in ameliyata girmesi ise risklidir. Akrabalardan biri uygundur fakat eşi, "Kocamın ciğerini alırlarsa yaşamaz" diyerek ameliyata alınmasına karşı çıktı. Bunun üzerine baba Seydi Demir, riskli de olsa düşünmeden yattı ameliyat masasına. Ameliyat çok başarılı olur ve babadan alınan karaciğer parçası oğluna nakledildi. Şimdi ikisi de taburcu olacakları günü bekliyor sabırsızlıkla. Seydi Demir, "İki oğlumu toprağa verdim, İbrahim'i gözden çıkaramazdım. Değil ciğerimi, canımı veririm çocuğum için" diyor.
Özlem YURTÇU
|
|
|
|
|
|
|
|
|