|
|
|
|
|
Günlükteki dehşet satırlar
|
|
Eroinden ölen Burçin Bircan'ın günlüğü korkunç sona gidişin itirafı gibi: "Bu gidişim hayra alamet değil. Ölüme yelken açmış pusulasız bir tekneyim sanki."
KORKUNÇ GÖRÜNÜYORUM ''MAL bulmak için her şeye razıyım. Artık koliye (fuhuşa) bile çıkamıyorum. Müşteri yaralarımı görünce korkuyor."
*** Burçin'in dehşet güncesi
Burçin'i komaya girdiği için Balıklı Rum Hastanesi'ne götürüyorlardı. Ancak kız aşırı kötüleşince korktular ve hastanenin arka tarfındaki Kozlu mezarlığına bırakıp 155'e ihbar yaptılar.
Burçin'in günlüğünden satırlar dehşet verici: ''Artık koliye bile çıkamıyorum (fuhuş yapamıyorum) Müşteri kollarımı ve vücudumdaki yaraları görünce korkuyor. Hakaret edip kaçıyor. Banyo yapamadığım için çok kötü kokuyorum.''
İŞTE yine herkesi sarsan, çarpan, içimizi acıtan bir ölümle karşılaştık. Bu kez yitip giden, geçen yılın yüz güzeli, 19 yaşındaki Burçin Bircan'dı. Herkes Burçin için "son kurban" diyor ama öyle değil işin aslı. Çünkü Burçin son değil belki de ilk kurban olarak anılacak ileride. Çünkü onun geldiği ve tuttuğu yollar, madde kullanma yöntemleri çok çok farklı. Şimdi bir korku filmi gibi yaşanmış olayların, Burçin Bircan'ın yaşamıyla başlayıp girelim yazı dizimize...
BİRLİKTE TELE KIZLIK YAPTIK Şu anda karşımda bir genç kadın oturuyor. Burçin'in en yakın üç beş arkadaşından biri. Onun hayat hikayesi de inanılmaz olaylarla dolu. Bunları yazı dizimin son gününde okuyacaksınız kısmetse. Ama şimdi en yakın arkadaşının ağzından Burçin'in öyküsünü naklediyorum size. "Savaş Abi. İnanmayacaksınız ama o bir kapıcı çocuğuna hem de sırılsıklam aşıktı. Adı Yaşar'dı bu genç çocuğun. Hani Cavidan Hanıma "ben evleneceğim. Amerika'ya gitmem" demiş ya. İşte bunun sebebi Yaşar'a olan aşkıydı. Evet Yaşar bir kapıcı çocuğuydu ama iyi yetiştirmişti kendini. Karizma adamdı ve çok çok yakışıklıydı. Ablaları filan telekızlık yapar bu Yaşar'ın. O da parayı ablalarından alır. Biz Burçin'le bir ara telekızlık da yaptık yalan yok. Yaşar bunu duyunca Burçin'i dışladı. Bu sefer bunalıma girdi Burçin. Fuhuş meselesini iyice abarttı. Etilerde aracılık yapan yurt dışından filan da kız getiren yaşlı ve zengin bir kadın tüccarı var. Ona herkes "sultan abla" diyor. Biz o kadının ekibinde yer aldık. Beni tanımadıkları için en fazla 3- 5 dolara gidiyordum. Ama Burçin çok daha fazla para kazandı. Çok zengin adamlarına pazarlanıyorduk. Bazen bazı kızlar 10-20 bin dolara eskort gidiyordu. Yani bir aylık, haftalık filan. Helikopterle bile allanıp bazı yerlere götürülen kızlar vardı. Bunlar daha çok 18'den küçük kızlardı. Ama bu adamların çoğu sapık ve psikopat. Çoğu dayak atmaktan filan hoşlanıyor. bir kaç kız fena dayak yedi silikonları patladı..
KENDİ AĞZINDAN BURÇİN Kalemden kan damlatmaya, işin edebiyatını, felsefesini yapmaya incik boncuklu cümleler kurmaya gerek yok. Çünkü Burçin'in kendi eliyle yazdığı günlükten aldığım şu satırlar onun kendi gerçeğini zaten anlatıyor. Bakın neler var o satırlarda?
* Bir liram yok. Mal bulmak için herşeyi yapmaya razıyım. Benim kıçımda gezip "köpeğin olurum" diyen anlı şanlı zenginler, starlar nerede?..
* Bana ev vereceğini söyleyen Cavidan Akyol haftalarca kendi ofisinde yatırdı beni. Kedi köpek besler gibi orada bir kenarda, kanepelerde uyumak zorunda bıraktı. Geceleri soğuktan dondum. Oradaki manken çocuğa beni peşkeş çekti.
* Herşeyi kullandım ama eroin asla. Ne zaman ki çöp sakal Nedim'le tanıştım o benim sonum oldu. Bana ilk şırıngayı o yaptı. İlk günlerde rahatladım, gevşedim. Şimdi pişmanım. Yer altımdan kayıyor, içim çekiliyor, eriyorum. Ağzıma lokma koyamadığım günler geçiriyorum.
AİLEME KIRGINIM * Allah aileme gereken cezayı verir inşallah. Beni para için altın yumurtlayan tavuk gibi gördüler. Hala beni bekliyor, "yarışmadan kazandığın evini al arabanı al bizi de düşün" diyorlar. Ben salağım ya. Param olsa bilirim neler yapacağımı.
* Yaşarsam bir kitap yazacağım. Bana tuzak kuran, abi-baba gibi yaklaşıp tariz eden (ilişkiye girmek) herkesi bir bir anlatacağım. Bu alemde ne cılk çıkmış. Ne pislik akıyor o şanlı şöhretli mühim kişiler ne rezillikler yapıyor anlaşılacak.
* Beni sustururlar diye korkmuyorum. Son anımda bile gerçekleri anlatırım inşallah.
* Savaş Ay beni aradı. Orhan'ın ailesi ona baş vurup yardım istemiş. Savaş Abi'ye "İzmirde'yim abi. Gelince görüşelim mutlaka"diye yalan söylemek zorunda kaldım. Çünkü o sırada Balıklı Rum Hastanesinde tedavideydim. Nasıl anlatabilirdim ki?
Bu yazı dizisine "Kar 'Beyaz'dır Ölüm" adını koyuşumuz boşuna değil. Çünkü meraktan, heyecandan, macera arayışından, zentiden kaynaklanan "bir kere deneyeyim bakalım nasılmış?" denerek başlanan uyuşturucu minicik bir kar tanesiyken giderek kartopuna, ardından da yüreklere, geleceğe, bedene düşen bir ölüm çığına dönüşüyor. Geri dönüşü mümkünsüz bir çıkmaz yolun yolcusu oluyor 'beyaz kurban'lar...
|
|
|
|
|
|
|
|
|