Seçimlere kısa bir süre kala Ankara şantiyeye döndü. Büyükşehir Belediyesi arı gibi çalışıyor. Köprü yapıyor, yol yapıyor, raylı sistem yapıyor. Diğer şehirlerde de durum çok farklı değil. Belediyelerin bu hizmet atağı takdire şayan ancak finansman tarafına da bakmak lazım. Orada ciddi sorun var. Bazı belediyeler halka hizmet götürürken halkın hazinesine de yüklü miktarda borç takıyorlar. Bunu görmek için Hazine'nin Kasım ayı Kamu Borç Yönetimi Raporu'na bakmak yeterli. Raporda belediyelerin Hazine'ye Eylül sonu itibariyle vadesi geldiği halde ödemedikleri borçlar yer alıyor. Örneğin Adana Büyükşehir Belediyesi 603.4 trilyon lira ödememiş. Ankara Büyükşehir ve ona bağlı olan ASKİ'nin toplam borcu ise 91.3 trilyon. İstanbul'un sadece 9.6 trilyon ödenmemiş borcu var. İzmir ise borçlarını günü gününe ödemiş. Burada bir noktayı hatırlatmak gerekiyor. Belediyelerin Hazineye olan vadesi geçmiş alacakları, borçlanma kanunu kapsamında 2002 başında yeniden yapılandırılarak sıfırlanmıştı. Yani yukarıda görülen rakamlar, yıllardan bu yana değil sadece son iki yılda biriken vadesi geçmiş borçları gösteriyor. Öncekilere zaten bir kolaylık yapılmış. Rakamlar bize İzmir, Antalya, Diyarbakır gibi belediyelerin hazineye borçlarını zamanında öderken Ankara, Adana, Yozgat gibilerinin ödemediğini gösteriyor. Geçmiş kayıtlara bakıldığında Ankara Belediyesi'nin Hazine'ye borç ödeme konusunda sorunlu olduğu görülüyor. 1996- 2003 yılları arasında Hazine, verdiği garantiler nedeniyle Ankara Belediyesi ve ona bağlı olan EGO ile ASKİ'nin toplam 2.1 milyar dolarlık borcunu üstlenmek zorunda bırakılmış. Bu üç kuruluşun hazineye halen vadesi henüz gelmemiş olan 2.8 katrilyon liralık borcu bulunuyor. Muhtemelen bunlarda da sorun çıkacaktır. Nitekim bu tehlikeyi gören IMF, dün açıklanan niyet mektubuna "Gecikmiş kamu alacakları için yeni bir af ya da genel bir yeniden yapılandırma yapılmaması" şeklinde bir performans kriteri koydurttu. Son söz seçmenlere: Seçimler yaklaşırken belediyelerin performanslarını sadece yaptıkları harcamalarla değil aynı zamanda bunları nasıl finanse ettikleriyle de değerlendirin. Halkın hazinesine borç takarak halka hizmet etmek sonuçta bazılarının seçimleri kazanmak uğruna yapılan yatırımların bedelini tüm topluma ödetmek anlamına gelir. İşin Hazine-Belediye borç boyutunu bilmeyen seçmenler, yapılanlara bakarak oylarını kullandıkları için bu yöntem genellikle başarılı oluyor. Oysa borcunu zamanında ödeyen belediyeler ile borç takmayı bir finansman yöntemi olarak kullananlar bir tutulmamalı.