Faiz, belirsizlik kalkmadan düşmez
Her olumlu beklenti anketinden sonra olduğu gibi bu haftaki anket de faiz indirimi beklentisi yarattı. Örneğin Deutschebank 12 aylık enflasyon beklentisinin 13.1'e gerilediği anketin faizlerin bu ay 2 puan düşürüleceği yolundaki beklentisini güçlendirdiğini söylüyor. Buna rağmen, bugüne kadar oldukça ihtiyatlı davranan ve enflasyonun geldiği düzeye bakıldığında böyle davranmaktan hiç zarar görmeyen Merkez Bankası, faizi hemen indirmek yerine hükümetin tedbir paketinin ortaya çıkmasını bekleyebilir. TCMB faiz kararı alırken gelecek enflasyona baktığını açıklamıştı. Banka, bunun için ise ayda 2 bekleyiş anketi düzenleyerek piyasanın nabzını tutuyor ancak hepsi bu değil. Merkez, bunun yanı sıra kamu ve özel sektörün fiyatlama davranışları, döviz kurları, ödemeler dengesi, ücretler, istihdam, kamu maliyesi ve dış ekonomik gelişmeler gibi bir çok faktöre bakıyor. Bu çerçevede TCMB, asgari ücret ile SSK ve Bağ-Kur emekli maaşlarının öngörülemeyen bir şekilde enflasyon hedefinin üzerinde artırılması ile yük ve yolcu taşıyan gemilerde ÖTV'nin sıfırlanmasının bütçeye getirdiği 3.5 katrilyonluk yükün nasıl karşılanacağının belli olmasını bekleyebilir. Çünkü sağlam kaynaklar yaratılamaması halinde IMF'nin de tepkisini çeken bu artışlar 2004 mali hedeflerini zora sokabilir. Bu konu, pazartesi başlayacak gözden geçirme görüşmelerinde IMF ile en önemli sorun olacak. Nitekim IMF, görüşmelerin faiz dışı fazla hedefinin gerçekleşmesi ile asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan zammın karşılanması için kaynak konusuna odaklanacağını açıkladı. Hükümet, zamları karşılamak için 2004 bütçesinde yatırımlar ve diğer cari yatırım kalemleri başta olmak üzere bazı ödeneklerin yüzde 10'unun iptal edilerek toplam 3.5-4 katrilyon liralık bir tasarruf sağlamayı umuyor ama bu yöntemin işe yarayacağı konusunda henüz IMF'yi ikna edebilmiş değil.
IMF, şubatta denetleyecek IMF, 500 milyon dolarlık kredi dilimini de içeren yedinci gözden geçirmeyi öncekilerden farklı olarak bu defa 2 etapta yapacak. Heyet pazartesi başlayacağı ilk bölümü 21 Ocak'ta bitirdikten sonra şubatta yeniden gelerek gözden geçirmeyi (eğer tatmin olursa) tamamlayacak. Hazine açıklamasında bayram tatili ve bakanların programı nedeniyle böyle bir bölünmeye gidildiği belirtiliyor ancak bu parçalı yapının IMF'ye ilk turda hükümeti tedbir konusunda zorlama ve ikinci turda ise bunların yapılıp yapılmadığına bakarak karar verme imkanı tanıdığı da ortada. Dolayısıyla iki turlu yöntem Türkiye'den çok IMF'nin işine geliyor. Eğer hükümetin paketi şubatta gelecek IMF'yi ikna etmezse daha önceki bazı gözden geçirmelerde olduğu gibi IMF istediği adımlar atılıncaya kadar Türkiye'ye yeşil ışık yakmaz. Böylece mart seçimleri öncesinde hükümet bir "IMF sorunu" yaşayabilir. Bu senaryoda Merkez Bankası'nın işin rengi belli olmadan faiz indirme olasılığı düşük görünüyor. Gelecekte faiz artırmak zorunda kalmaktan çekinen Merkez'in gelişmeleri izleyerek hem hükümetin atacağı adımları görmek hem de IMF'nin tatmin olacağından emin olmak isteyeceğini tahmin ediyoruz.
|