MEHMET Barlas geçenlerde bana 'suhte' (medrese talebesi) dedi. Böylece öğrenciliğimiz tescillenmiş oldu. Benim bundan şimdilik hiçbir şikâyetim yok. Mesela Hıncal abiden gerçekten çok şey öğrendim. Özellikle de son günlerdeki yazıları adeta bir tecrübe hazinesi.
1. Ders: Hatanı asla kabul etme. Örnek olay: "Robert Ludlum'u niye telefonla aramıyorlar" diye yaz. Literatüre hakim olmayan ortalama okur da, "Sahi, niye" diye merak edecektir. Halbuki bu sırada yazar Ludlum'un 2001 yılında öldüğü... 'Gübre bombası' denilen patlayıcının uzun yıllardır terör eylemlerinde kullanıldığı sağda solda yazılmaktadır. Ama sen bunu kendi okuruna duyurma.
2. Ders: İlginç bir tartışmaya mutlaka katıl. Örnek olay: Emre Aköz bir espri yapar: "Mehmet Barlas gazete yazılarını elle yazıyormuş." Barlas da cevap verir. Hemen olaya dahil ol. "Neyle yazıldığı, hatta ne yazıldığı önemli değil, esas olan nasıl yazıldığıdır" de... Konuyla ilgisi olmayabilir bu söylediğinin. Ama ilginç bir laf olduğu için korkma. Birileri ilgilenecektir nasıl olsa.
3. Ders: Mantığı umursama. Örnek olay: Emre Aköz, Mehmet Barlas'a, "Eğer bilgisayarda yazsaydınız, dizgiye gerek olmayacağından doğru yazdığınız 'suhte' kelimesi 'sahte' diye çıkmazdı" der. Bu sözü şöyle çevir: "Emre bilgisayarla yazıldığında hata olmadığını iddia ediyor." Gerisi kolay: Artık iş küçük de olsa Emre'nin yazısında bir hata bulmaya kalıyor.
4. Ders: Kanıtın olmasa da suçla. Örnek olay: Emre Aköz, Hıncal Uluç'un ertesi gün çıkacak olan yazına gönderme yapar. Hemen şöyle de: "Skandal! Dosyalarıma girip yazılarımı okuyor!" Halbuki yazın bütün öğleden sonra elden ele dolaşmıştır.
5. Ders: Suçlamaya devam et! Örnek olay: Emre Aköz cevap verir. Gazetede mekanizmanın nasıl işlediği ortaya çıkmıştır. Fark etmez! Ne yani özür mü dileyeceksin? Suçlamayı sürdür: Mesela 'casus' de!
6. Ders: Demagoji iyidir! Örnek olay: Türkçe'ne özen göstermediğin apaçık ortaya mı kondu. Korkma! Usta yazarların kelimeleri eğip bükme hakkı olduğunu söyle. James Joyce örneği ne güne duruyor? Böylece bariz dil ve gramer hatalarını dahi yazarlık kisvesi altında savunabilirsin.
7. Ders: Daima kürsüyü kap. Örnek olay: Diyelim ki iş ciddiye bindi. Adam geri adım atmıyor. Hemen başöğretmen pozisyonuna geç. Başla ders vermeye. Nasıl olsa yaşı senden küçük. Ayrıca seni seviyor ve sayıyor. İtiraz etmez. Hoca daima haklıdır!
***
Laf uzadı. Bir türlü mezun olamayan haylaz bir öğrenci olarak Hıncal abiden işte ben bunları öğrendim. Yeni yıla daha deneyimli, daha donanımlı olarak giriyorum. Ne mutlu bana!