| |
|
|
Abdi İpekçi efsanesi
SANIRIM Abdi İpekçi Efsanesi'ni ele almanın zamanı geldi... Biraz sonra yazacaklarım bazı kişileri rahatsız edebilir. Bu sebeple hemen şunu söyleyeyim: Abdi İpekçi'nin esaslı bir gazeteci ve basın yöneticisi olduğundan en küçük bir kuşkum yok. Benim meselem efsanelerle... Yani gerçek Abdi İpekçi ile değil; hakkında üretilen söylemlerle... Ona ilişkin en çok söylenen nedir? Şöyle özetleyebiliriz: "Çok titiz bir gazeteciydi... Yanlış haber çıkmaması için iki kere kontrol ettirirdi... Dengeliydi. Eğer birisi hakkında bir iddia öne sürülmüşse... Haberi verirken mutlaka o kişiye de sorardı... Bu yüzden haber atlamayı dahi göze alırdı." İpekçi hakkında söylenenlerin esası budur.
*** Peki ama bu özellikler size tuhaf gelmiyor mu? Yani: Habercilikte titiz ve dengeli olmak, az satan bir gazeteyi 200 binin üstüne taşır mı? Cevap: Hayır! Kimse titiz ve dengeli yayıncılık yapılıyor diye bir gazeteyi satın almaz. Bugün Abdi İpekçi'yi övenler bu gerçeği es geçiyor. Çünkü İpekçi'nin o yönlerini ön plana çıkarmak işlerine geliyor. Halbuki Abdi İpekçi'nin başka özellikleri vardı. Bunların başında da ne geliyordu biliyor musunuz? Sıkı durun: Döneminin popüler kent kültürüne hakimiyeti! O kültüre uygun yayıncılık yapması ve etkinlikler düzenlemesi...
*** Neydi bunlar? Birkaç tanesini sayalım...
* Spora, özellikle de futbola önem verdi. Spor haberlerini gazetenin arka sayfasına koydu. Bu yüzden Milliyet için, "Arkadan okunan gazete" denmişti.
* Görselliğe çok önem verdi: Hem sayfa düzeni, hem de fotoğraf kullanımı açısından...
* Onun döneminde gazete 'Türkiye Güzeli'ni (1966) seçti... 'İlkokullararası Bilgi Yarışması' düzenlendi... Okurlar Türkiye'de ve Dünya'da Yılın Adamı'nı belirledi... Liselerarası Hafif Batı Müziği Yarışması yapıldı...
* İpekçi ilaveleri ciddiye aldı. 1966 Türkiye Güzellik Kraliçesi İnci Asena (yarışmaya Aylin Öndersev adıyla katılmıştı) Pazar ilavesinde 'Genç Kız Gözüyle' adlı köşede yazdı!
* Genel olarak mizahla, özel olarak karikatürle yakından ilgiliydi: Halit Kıvançlar, Altan Erbulaklar, Bedri Koramanlar onun gazetesinde yazdı, çizdi... (Daha nice bu tip örnek var. Diğerlerini de öğrenmek isteyenler Emin Karaca'nın 'Milliyet Olayı' adlı kitabına bakabilir.)
*** Özetle: 'Titizlik', 'denge', 'haberlerin sürekli denetlenmesi' elbette önemlidir. Bunlar mesleğin temel ilkeleridir. Evet bu ilkeler bir gazeteye saygınlık kazandırır ama satışı artırmaz! Abdi İpekçi'nin başarısı; döneminin kentli, Batıcı, laikçi popüler kültürünü basına aktarmasıdır. Diğer özellikleri ondan sonra gelir. Nur içinde yatsın!
|