| |
|
|
Atatürk'ün küfür ettiği gün
BURADA Atatürk'ün hep 'öteki' yüzüne öncelik verdim. Gülen, eğlenen Atatürk, şaka yapan Atatürk, Şarlo filmlerine bayılan Atatürk... Tek kelimeyle ifade edersek 'insan' Atatürk! Bunda ısrar ettim çünkü toplumsal hafızamızda Atatürk hep 'ciddi', 'sert', 'keskin' bir lider olarak yer alıyor. Ya diğer yönleri? Örneğin siz Atatürk'ün küfrettiğini bilir misiniz? Bu yeni bir bilgi değil elbette. Ama bir düşünün: Hayatınızda kaç kere Atatürk'ün küfür ettiğine ilişkin bir anekdot işittiniz ya da okudunuz? Belki de hiç! Halbuki bu olay kayıtlara geçmiştir. Sinemacı İhsan İpekçi, Hıfzı Topuz'a anlatır ('Eski Dostlar'da okuyabilirsiniz)... 1920'lerin sonuna doğru bir ekip Çankaya'ya gider. Atatürk'ü konuşurken filme almaya başlar. Bu sırada birisi el kol işaretleri yapmaktadır. Adamcağız, 'Nutuk bitince alkışlayalım' demek istemektedir. Ancak bu hareketler Atatürk'ün dikkatini dağıtır. Kızar. Konuşmasını yarıda keser. Ve fena halde sinirlenerek şöyle der: "Eş.......ler! Beni artist gibi buraya çıkarmışlar, alay ediyorlar. Böyle sinema olmaz." Ekipteki Alman operatör ise neler olduğunu anlamamış ve her şeyi kayda geçmiştir. Filmler banyo edilir. Montajı yapılır. Sonra da gösterilir. Atatürk filmi beğenmiştir. Üç kere izler. Bir başka bobinde ise Atatürk'ün küfürlü müfürlü sesi ve görüntüleri vardır. Atatürk ona da pek güler. Eğlenir. Hatta bir kere daha izler. Bütün bunlar 50-60 kişinin önünde olmaktadır.
*** Bu olayı niye anımsattım? "Bakın Atatürk küfür edermiş, siz de edin" demek için mi? Elbette ki hayır! Mesele şu: Gördüğünüz gibi Atatürk gülmesini, eğlenmesini bilen, içki de içen, küfür de eden bir insan. Yani 'normal' bir insan! Peki biz neyi tartışıyoruz? Mareşal üniformalı Atatürk'ü... Halbuki bence asıl mesele; onun 'asker' ya da 'sivil' giysili olmasından ziyade, hep sert ve ciddi bir yüzle resmedilmesi. Atatürk'ü gülerken, eğlenirken gösteren fotoğrafların ise unutturulması.
|