Bono konusunu bir kez daha düşünün!
AKP milletvekilleri arasında Hazine Bonosu alan kaç kişi vardır? "Faiz haramdır" dediklerinden mi bilemem, parasını bonoya yatıran AKP'li milletvekillerinin sayısı çok azdır. Nereden mi biliyorum? İtiraf edeyim. Bir araştırma yapmadım. Elimde veri yok. Benimkisi tahmin. Hükümet söz vermesine rağmen, İmar Bankası'ndan Hazine Bonosu alanlara (22 bin kişi) ödeme yapılmasına milletvekilleri karşı çıktı.
AKP'li milletvekillerinin konuya uzak kalışlarında, bono almamış olmaları başka bir deyişle "dinsel" yaklaşımları etkili olabilir mi? Faizden uzak durmanın eleştirilecek yanı yok. İsteyen istediğine inanır. Ama her 3 ayda 145 katrilyon liralık iç borçlanma senedini çevirmek zorunda olan hükümet tehlikeli bir süreç başlattı. Kulislerden sızan bilgiye göre milletvekillerinin itiraz edince, Başbakan Erdoğan, "Karşılıksız bono alanların parasını ödemek zorunda değiliz" demiş. Böylece ilgili yasadan, bono alanlara ödeme yapılmasını öngören madde çıkarılmış. Nereden başlamak lazım bilmiyorum. 1)Türkiye'de hiç kimse, banka tabelası asan bir yere girip, devletin sattığı iç borçlanma senedi alırken, bunun karşılıksız olup olmadığını bilemez. "Bilseydin" demek, elinde denetleme, inceleme yetkisi olmayan vatandaşa büyük haksızlık. 2)Bir bankanın sattığı bononun karşılığının olup olmadığı, başka deyişle açığa satılıp satılmadığı, banka batmadan an-la-şı-la-maz. Başbakan siyasal yaşamları "Devlete para satarak, faiz kazananları" eleştirmekle geçmiş milletvekillerinin itirazlarına hak vermeden önce her hangi bir SPK yetkilisi ile görüşmeliydi. Çünkü gerçeği kavrayabilirdi. 3) Bankalar sattıkları bonoyu müşteri adına saklamazlar. Bonolar bankanın kendi varlıkları olarak görünür. Vatandaşa sadece vade tarihini gösteren bir belge verilir. Dolaysıyla banka battığında bonolar müşterinin değil, bankanın sayılır. 4) Bir an için İmar'da bonoların karşılığı olduğunu varsayın. İnsanlar yine paralarını alamayacaklardı. Çünkü bono sahipleri, iflas masasına diğer alacaklılarla birlikte başvuracaktı. Ardından bankanın varlıkları (yani bonolor da) toplanacak, para yettiği ölçüde alacaklılara dağıtılacaktı. 5)Yani ortada güvenlik boşluğu var. Dünya bu sorunu, müşteri bazında saklama hizmeti vererek çözmüş. Şu ana kadar bankalar (İmar hariç) Fon'a devredilip, tüm taahhütler devlet tarafından üstlendiği için bu konuda pürüz çıkmamıştı. 6)Deniliyor ki; vatandaş neden İmar Bankası'na gitti? Vatandaş, üç puan daha fazla faiz almak için gitti. Peki Ali Babacan'a bağlı Hazine, her hafta ihale açarken, neden en düşük faiz teklif edene bono satıyor? "Devletin tercih hakkı olacak, vatandaşın tercih hakkı olmayacak" denilebilir mi? 7)Bankalar Kanunu 10/1 maddesi mevduatın tanımını şöyle yapıyor: "İstenildiğinde ya da belli bir vadede iade edilmek üzere para kabulü, mevduat kabulü sayılır. Karşılığında mevduat cüzdanı yerine katılma belgesi, senet ve benzeri belge verilmesi alınan paranın mevduat sayılmasına engel değildir." Sizce İmar Bankası bono satarken ne yaptı? Mevduat toplamadı mı? 8)Bir gazeteci olarak artık T.C. Hazine Bonosu alanları uyarmak ve büyük bir riskle karşı karşıya oldukları söylemek zorundayım. Mecbur kaldığı için bu bankada mevduatı olanlara parasını ödeyen AKP hiç değilse, "Hazine Bonosu alanları cezalandıralım" anlayışında. Ardından da vatandaştan her hafta "Bana para ver, sana bono satayım" diyecek... Allah kolaylık versin...
|