Hangi mafya ile ilişki kuralım?
Türkiye'den Rusya nasıl görünüyor? Sizce bu ülkede iş yapmanın yolu, mafyanın önünde eğilmek ve gerekli payı vermekten mi geçiyor? Ben öyle sanıyordum. TOBB heyeti ile Moskova'ya giden pek çok kişi de aynı görüşteydi. Ancak yanılıyoruz. Rus-Türk İşadamları Birliği, yatırım için özellikle Moskova'ya gelenlerin mutlaka uğradığı bir adres. Birliğin kurucu Başkanı Ali İhsan Akıskalıoğlu, Türkler'in kendilerine sorduğu ilk sorunun "Acaba iş yaparken hangi mafya ile ilişki kurmamız gerekiyor?" olduğunu söylüyor. Ancak, ülkede belge düzeninin giderek oturduğunu belirten Akıskalıoğlu, "Adam bu soruyu sorduğuna göre başı beladan kurtulamayacak. Türkler'de anlamsız bir şekilde kayıtdışı işlere bulaşma eğilimi var. Halbuki bu ülke tahminlerin ötesinde hızlı bir şekilde kayıtlı ekonomiye geçiyor. İşini doğru yapan, kayıtlarını eksiksiz tutan kişi ve kurumların korkutulması, haraca bağlanması, rüşvete zorlanması mümkün değil. Mafyaya bulaştığınız zaman maliyetin nereye ulaşacağını kimse bilemez ki?" hatırlatmasını yapıyor. Ardından da ilginç bir örnek veriyor: "1989 yılıydı. Bakü'den Moskova'ya uçacağız. Rus vatandaşlara fiyat 10 dolar. Yabancılara ise 110 dolar. Biri dedi ki, siz 25 dolar verin, uçun. Uyanığız ya, verdik tabii! Koltuğa oturduk, biri geldi pasaportumuzu istedi. 10 dolar verdik, gitti. Başka bir geldi. Yaptığımız kurala uygun değil. Derken biletin fiyatı 140 dolara çıktı. Rusya'da kayıtdışı yaptığım ilk ve son iş bu oldu." Gerçekten de, sadece geçen yıl 4 milyar doların üzerinde yabancı sermaye çeken Moskova'daki değişiklikler göz kamaştırıyor. Rusya'da kişi başına milli gelir 2 bin 400 dolar civarında. Moskova'da ise rakam 8 bin dolara çıkıyor. Sadece tüketim için yapılan harcama kişi başına 4 bin doları aşıyor. İnsanların kılık kıyafetinden, dünyanın en ünlü markalarının peşpeşe açtığı mağazalardan, gecelemesi 250 dolardan başlayan otellerin doluluk oranlarından, yenilenen binaların çokluğundan, bu şehrin gelişim temposunu izleyebiliyorsunuz. Rusya'da 450 milyon dolarlık taahhüt işi yapan Urban İnşaat firmasının da ortağı olan Akıskalıoğlu'nun aşağıdaki sözleri özellikle kendisine yeni pazar arayan müteşebbisler için faydalı olabilir: "G-7 Rusya'yı aralarına alarak G-8 oldu. Milli geliri çok altında olmasına rağmen zengin ülkeler sayısı artırıldı. Çünkü potansiyelleri çok büyük. Bunu dünya gördü. Türkiye farkında değil. Burada herkese iş var. Bugün pazara giriş maliyeti düşük. Birkaç yıl sonra bu imkan da kalmayacak. Rusya, insanın aklının alamayacağı şeyleri başarıp, basit şeylerde yaya kalıyor. Uzaya ilk çıkan insan Yuri Gagarin anılarında uzay elbisesindeki fermuarın bozukluğu yüzünden az daha boğulacağını yazmıştı. Ama eksikliklerini her geçen gün kapatıyorlar. Düşünün, 1988 krizinde petrolun varili 11 dolardı, Rusya'nın dış borcu 128 milyar dolar, döviz rezervi ise 9 milyar dolardı. Bugün petrolün varili 28 dolar. Borçları 110 milyar dolar. Döviz rezervleri ise 60 milyar doların üzerine çıktı." Akıskalıoğlu'nun şirketi Urban, 2004 yılında 270 milyon dolarlık taahhüt işi üstlenmiş. Şu anda Enka'nın ardından Japonya'nın yanındaki Rus adası Sakhalin'de Exxon'dan 70 milyon dolarlık iş kapmış. Exxon firması için adada doğal gaz çıkaracak işçilerinin kalacağı küçük bir kasaba inşa edeceklermiş. Akıskalıoğlu bir yandan işlerini büyütmek için çabalarken, öte yandan Rusya'da iş yapmaya gelen herkese yardım ediyor. Nedeni de şöyle açıklıyor: "Öyle büyük pazar ki hepimize yeter. Kıskançlık, bilgi saklamak anlamsız."
|