Celal Doğan İstanbul'a gelmişti.. Hani beni Antep'te uzun uzun gezdirdi ya.. Ben de onu İstanbul'da gezdirmeliyim.. Hayır.. "Gel seni bir yere götüreceğim" dedi.. Gittik.. Bir açılış.. Esas diye bir dükkan.. Tıklım tıklım.. Ne olduğunu pek anlayamadım ya.. O sıra bir küçük not yazmıştım galiba.. Geçenlerde yolum gene Nişantaşı'na düştü.. Esas'ın önünden geçiyorum.. Girdim.. Bu defa her şeyi gördüm.. Bir erkek giyim mağazası.. Baktım.. Dokundum.. Denedim.. Kumaşlar fevkalade kaliteli.. Kesimler ve dikimler de.. Sordum.. İsviçre'nin Hoffman ailesi kurucu ortak.. Türk ortak Esra Kavurmacı.. Esas, Esra'dan başlayarak ortakların adlarının baş harflerinden oluşuyor. Şimdi çıkış noktası şu olmuş işin.. Dünyaca ünlü markalar var.. Ben diyeyim Dior, siz deyin Hugo Boss.. Bu dünyaca ünlü markaların kumaşlarının çoğu Türkiye'de üretiliyor.. Bunlar üretiyorlar.. "O zaman biz kendi markamızı neden yaratmayalım" demişler..Yaratmışlar.. Avrupa'dan pahalı giyinmeye meraklılar lafım, önce.. Abdi İpekçi'nin girişindeki Esas'a bir uğrayın.. Bakın.. Dokunun benim gibi.. Klası hissedin.. Sonra fiatını sorun.. Nerdeyse yarısı olduğunu göreceksiniz.. Marka meraklısı iseniz bilmem. Giyimse merakınız.. Esas o işte zaten..