| |
CHP'ye teşekkür
Kırgın olduğu, partiye ve Meclis'e pek uğramadığı söylentileri dolaşıyordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'ten söz ediyoruz. Gerçekten de uzunca süredir sesi sedası duyulmayan Derviş dün Meclis'te kürsüye çıktı ve 2004 bütçesini CHP adına değerlendiren mükemmel bir konuşma yaptı. Mükemmeldi, çünkü çok sık sergilenen "Klasik muhalefet milletvekili" yaklaşımına ve kolaycılığına yüz vermeyen bir konuşmaydı. Mükemmeldi, çünkü kavgaya değil yapıcılığa, imalara değil somut ifadelere dayanan, komplekssiz bir konuşmaydı.
Yol gösteren eleştiriler Derviş hükümetin olumlu icraatlarına takdirini esirgemedi. Örneğin, "Enflasyonu yenmek üzereyiz, çok seviniyoruz. Bu gelişmeyi küçümsemeyelim" dedi, hükümetin kararlılığını kutladı. Aynı şekilde sorunlar, olumsuzluklar ve kaygı verici gelişmelere karşı uyarılarını sıralarken yol gösterici olmaya özen gösterdi. Örneğin, bütçenin yatırımlara önem vermediğini, o nedenle yeterli büyümeyi sağlayacak yapıda olmadığını belirtti, aşırı değerlenmiş kurun tehlikesine dikkati çekti, sıcak parayı caydırıcı önlemler alınmasını tavsiye etti, "Faiz dışı fazla hesabında cari harcamalar ile yatırım harcamalarını ayırmak gerekir" diyerek hükümete IMF ile pazarlıklar için taktik bile verdi. Konuşmasının finali de çok zarif oldu: "2004 bütçesi büyümeye uygun bir bütçe olmadığı için ret oyu vereceğiz. Bunu klasik muhalefet anlayışı ile değil, sorumlu muhalefet anlayışı ile yapıyoruz. Büyüme ve istihdam konusunda atacağınız her adımı destekleriz. Kavga istemiyoruz, gerilim yaratan her kavga dar gelirliyi vuruyor. Ekonomideki olumlu adımlarınızı destekliyoruz ve bu yolda attığınız adımlarda başarılar diliyoruz." Böyle bir konuşma alkışlanmaz mı? Nitekim Erdoğan başta olmak üzere hükümet üyelerinin tümü de, AK Parti milletvekilleri de Derviş'i uzun süre alkışladılar.
Çizgisinde kırık yok Derviş'in konuşmasının bir özelliği daha var: Siyasete girerken belirlediği çizgiye sıkı sıkıya bağlı, çelişkisiz ve kendisiyle barışık bir politikacının portresini yansıtıyor. Bakın, 2002 yazında, CHP'ye resmen üye olmadan bir gün önce, dostumuz Ali Kırca'nın "Seçim Meydanı" programında neler demişti: "Bu seçimden Türkiye'yi yönetebilecek güçlü bir çoğunluk çıkarsa, bir yıl içinde rahatlama olur. Türk vatandaşının oy verdiği her partiye saygı duyarım. Demokrat insanlarsak saygılı davranmalıyız. Özgürlüğün Türkiye'de daha ileri seviyeye gelmesinden yanayım. Her insan kendi inancını, tarzını özgürce yaşamalıdır. Türkiye toplum olarak ilerliyor ama siyaset bir türlü ilerlemeyi yakalayamadı. Yarışır insan, biri kazanır, ondan sonra el ele tutuşulur, ileri tarihte yeniden yarışılır. Birbirini batırmak, acımasız şekilde eleştirmek artık tarih oldu..." Derviş dün Meclis kürsüsünde işte bu anlayışının çok güzel ve dobra bir örneğini sergiledi. CHP lideri Baykal'ı da bütçe sözcülerini belirlerken tercihini Derviş'ten yana kullandığı için kutluyoruz.
|