|
|
|
|
|
|
İşimi en iyi şekilde yaparım, sırrım bu
Kasımpaşa'dan cebinde 500 dolarla yola çıkıp Amerika'ya teyzesini ziyarete giden Ahmet Halaç, yıllar sonra Türkiye'ye 25 milyon dolarlık ciroya sahip bir işadamı olarak döndü.
Ahmet Halaç, 23 yaşında turist olarak gittiği Amerika'da şimdi, yapı sektörüne hizmet eden en güvenilir demir çelik fabrikalarından birinin sahibi. Çocukluk yıllarında babasından öğrendiği demircilik işini denizaşırı bir ülkeye taşıyan Halaç, Kasımpaşa'dan cebinde 500 dolarla çıktığı turistik macerayı, yılda 25 milyon dolar ciro yapan bir fabrikaya dönüştürmüş. Ortaokul mezunu olmasına rağmen işini değme mühendislere taş çıkaracak kadar iyi yaptığını söyleyen Halaç, "Kasımpaşa'da büyüdüm. Babamın, Alibeyköy'de sıcak demir atölyesi vardı. Küçükken bir yandan atölyede çalışırken bir yandan da nane limon satardım. Ticaret kafası ayrı bir şey. Şimdi Virginia ile Washington'da onlarca okul, alışveriş merkezi, kilise, galeri ve hastane inşaatlarının demir çelik işlerini yapıyorum" diyor. Irak'taki inşaat işleri için de ihaleye girmeye hazırlanan Halaç, "Onlarca büyük inşaatta çalıştık. Yeri geliyor milyonlarca dolarlık ihale, direkt benim şirketime veriliyor. Çünkü dürüst çalışıyoruz ve Amerika'da demir çelikle ilgili her şeyin tek adreste halledilebildiği bu büyüklükte başka bir şirket yok" diyor.
YALNIZCA BİR ZİYARETTİ Askerden sonra 1981'de teyzesini ziyaret için Virginia'ya giden Ahmet Halaç, orada kaldığı kısa süre içinde bir yandan da ufak işlerde çalışmış. Halaç, ilk iş maceralarını şöyle anlatıyor: "Yunan asıllı iki kardeş, ev endüstrisiyle ilgili bir demircilik işi teklif etti, kabul ettim. İşimden çok memnun kaldılar, sürekli çalışmayı teklif ettiler. Düşündüm ve orada kalmaya karar verdim. Üç yıl sonra Green Card aldım ve 1985'de özel bir şirkette iş buldum. Mülk satın alıp inşaatını yapıyorlardı. Demir çelikle ilgili ben çalışıyordum. O sırada yine Yunan asıllı bir mimarla tanıştım. İnşaat işi yapan Musevi İranlılar'la tanıştırdı beni. Ek iş yapacaktım ve 5 bin dolarlık bir proje aldım. Evlerin merdiven, parmaklık gibi demir işlerini yaptım"
ÖNCE KÜÇÜK BİR ATÖLYE Günde 20 saate yakın mesai yapmaya başlayan Halaç, kısa bir süre içinde küçük bir atölye de kurmuş kendine. Ufak bir kamyonet ve bir de çırakla gittiği işlerden hep alnının akıyla çıkmış ve bir süre sonra rakamlar da büyümeye başlamış. Halaç, bundan sonrasını şöyle anlatıyor "Kendi şirketimi kurdum. 400 bin dolarlık yeni bir iş alınca küçük atölyemi 900 metrekarelik bir yere taşıdım ve yanımda çalışanların sayısını 10'a çıkardım." Dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla Virginia ve Washington'daki iş adamlarının beğenisini kazanan Halaç, artık ufak tefek ev inşaatları değil, okul, alışveriş merkezi gibi büyük projelerin demir çelik işleri için ihaleye girmeye başlamış.
SİBEL İLE AYŞE'NİN ADINA Bu sırada iş yerini beş dönümlük bir arazi üzerine taşıyan Halaç, şirketinin adında da kızlarına atıfta bulunmuş ve SA Halac Iron Works Inc. ismiyle demir çelik endüstrisine girmiş. Şu anda 150 ila 300 arasında değişen işçi çalıştıran Halaç, her yıl 3,5 milyon dolara yakın vergi ödüyor ve yıllık 25 milyon dolar ciro yapıyor. Çalışanları arasında Türkiye'den getirttiği 10 mühendisin de bulunduğunu söyleyen Halaç, "Birkaç yıl önce babam ziyaretime gelmişti. Adamcağız inanamadı. Proje planları, çizimler, hemen herşey bilgisayar ortamında yapılıyor. Sırf bilgisayar sistemi için 2 milyon dolara yakın yatırım yaptım" diye konuşuyor. İşadamı başarılı olmasını, titizliği ve girişimci ruhuna borçlu olduğunu söylüyor.
Özlem YURTÇU
|
|
|
|
|
|
|
|
|