|
|
|
|
|
|
Beni kınayanlar bir bir özür diledi
Ben artık kızmıyorum; tam bir bilge gibi davranıyorum. Beni övmeyin, ama sövmeyin diyorum. Dövmeyin de... Çünkü ben kimseye bir şey yapmadım. Sözünü ettiğiniz hiçbir şey bu kitapta yok. Sorun diyorum, kimse sormuyor..
* Nil Ünal'la olan olay nedir? Nil Ünal'la flört ettim. Olamaz mı? Ama bu kitapta yok bu. Bu kitapta daha çok kişi yok. Kimi evli, kiminin erkek arkadaşı var.
* Sizin Türkiye'de bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilecek deneyiminiz var. Olacakları tahmin etmediniz mi? Ben vermedim ki kitabı.
* Sizden habersiz mi verildi? Basın toplantısında 'Benden habersiz dağıtıldığı için yayını durduruyorum' dedim. Erdal Öz de kalktı ayağa, 'Sen bu işleri nereden bileceksin, yayıncı benim. Promosyon böyle yapılır, kitap edebiyatçılara dağıtılır önceden' dedi. Nereden bilsin? Ben cımbızla ayıklamalarına kızmıyorum. Bir magazin muhabiri benim aşklarımı yazabilir. Ben de yazmışımdır. Ama yalan yazarsa...
* Basın toplantısında 'Kitap yayınlanmayacak' dediniz. Şimdi yayınlamaya karar verdiniz, öyle mi? Ben Cumhuriyet gazetesinin kitap sayfasında ilanı çıkacak zannediyordum. Nereden aklıma gelir? Erdal Öz'e protesto çektim, kitabın basımını durdursun diye. O da kızdı bana, kasetleri, disketleri, fotoğrafları geri gönderdi. Basın toplantısına geldi; kenarda duruyor. 'Sana sürprizim var, bir tane bastım senin için' dedi. Bu sabah da (Çarşamba sabahı) telefon etti, 'basıyorum' dedi. 'Basmam diye açıklama yaptım ama' dedim. 'Hatırlasana basın özür dilerse basarım dedin. E? Basın özür diledi' dedi. Çok yakın bir dostum da dedi ki, 'Gavura kızıp oruç bozuyorsun. Bu kadar karaktersiz insanların lafıyla sen kendi kitabını çıkartamayacaksın. Niye, kime ceza bu?' O da doğru. Çok basit aslında; 34 kitabım var, böyle bir şey yaptım mı bugüne dek?
* Kitabın bu kadar ses getireceği aklınıza gelir miydi? Sesi ben getirmedim. Basın toplantısında 'Ben kitabımın bu tip tanıtılmasına karşıyım' dedim. Ama aynı basın toplantısında Erdal Öz'den öğreniyorum ki, 7 kitap eleştirmenine kitabı yollamış, Milliyet gazetesinin kitap eleştirmeni okuduktan sonra arkadaşına vermiş. O da bu haberi yapmış. Yapan da herkesin içinde açıkladı zaten. Cımbızla alıntı yapmalarına karşı değilim. Tek şartla, doğru olacak. 'Ajda Pekkan'ın evine gittim'le, '8 kişi Ajda Pekkan'ın evine gittik' arasında fark yok mu sizce?
* Ajda Pekkan'la ilgili yanlış anlamaları giderebildiniz mi? Sizi dava edecekti... Ajda Pekkan yurt dışındaymış. Erdal, Ajda Pekkan'ın avukatının suratına telefonu kapatmış. 'Saçmalamayın hanımefendi, çıkmamış kitabın davası mı olur' diye. Çünkü okumamış kadın. Var mı böyle bir şey! 'Ajda Hanım kitabı toplattırır' demiş. 'Çıkmamış kitabın nesini toplattırıyorsun?' demiş. Ayrıca kitap çıktığı zaman Ajda buna ne diyebilir? 'Dönmedik' mi diyecek! Yani burada Müjdat Gezen şu yalanı mı söylemiş oluyor: Ajda Pekkan o kadar büyük bir insan ki, iki araba onunla birlikte döndü. Hadi efendim! Ben başrol oynuyordum o zaman; Ajda Pekkan üçüncü sınıf roller oynuyordu. Yani bundan ancak Ajda reklam yapabilir. Kaldı ki Ajda'nın buna ihtiyacı yok.
* Tüm olanlardan sonra 'Tanrı beni sever' diyebiliyor musunuz? Tanrı'nın da fırtınaları vardır.
* Sanki bir komplo her şey... Gibi değil, öyle bence. Benim de var kötü yanlarım, insanım. Gençlik hatalarım vardır, hem de çok. Ama yapmak istediğim şu; ben gittikten sonra arkamda iyi bir isim kalsın.
* Müjdat Gezen'in eski popülaritesinin kalmadığı, sansasyon yaratmak için bu yolu seçtiği de ileri sürüldü. Buna cevabınız ne? Onu yazan arkadaşlar da özür dilediler. Bunu söyleyenler mizahi bir durumdadır. Çünkü okumadıkları bir kitap hakkında yorum yaptılar.
* Olanlardan sonra insanların kafasında farklı bir Müjdat Gezen imajı oluştu hemen. Bundan dolayı çok yıprandınız mı? Nasıl yıpranmam? Ben her sene 260 öğrenciyi okutuyorum, beş kuruş para almadan. Başka yerde para kazanıp gidip onları okutuyorum. Biliyor musun; 8'inci baskıya girmiş kitabım ama bir tek evladım var; onun ölüsü üzerine yemin ederim ki hiç mutlu olmadım. Ben kitaptan para kazanan biri değilim. 'Bu kadar reklama tabii bu kadar baskı yapar' denmesini istemiyorum. Kitabım iyi kitap olduğu için satmalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|