|
|
 |
 |
 |
 |
|
Karımın gözleri balon gibi oldu mu diye kimse sormadı
Ben kitabımdan cımbızla alıntı yapmalarına karşı değilim. Bir tek şartla: Doğru olacak... Kitabı okumadılar ki, sevmiyorlar okumayı! Bu evde bir kadın yaşıyor mu, gözleri balon gibi oldu mu, çocuğu ne diyor? Onlar yok.
Müjdat Gezen bir kitap yazdı, Türkiye'de gündem değişti. Yıllar önce yaşadığı aşkları bir bir ortaya döktüğü, Ajda Pekkan'la olan ilişkisini açıkladığı suçlamaları başladı. Şifreli verilen bazı isimlerin Suna Pekuysal, Ayşen Gruda, Perihan Savaş ve Nil Ünal'a ait olduğu ve şifrelerin çözüldüğü söylendi bangır bangır. İlişki kurduğu kişileri açıkladığı için de Müjdat Gezen elbirliğiyle kınandı. 'Galiba Ben Sanatçıyım' isimli kitap daha piyasaya çıkmadan ortalık karıştı yani. Saddam'ın yakalanması da, Kıbrıs'taki seçimler de gündemden düştü! Tuhaf olan şu ki, hiç kimse Müjdat Gezen'e 'Bunları niye yazdın?' diye sormadı. O da çareyi basın toplantısı düzenlemekte buldu. Aşk hayatından ibaret bir kitap yazmadığını, yazdıklarının da çarpıtıldığını ileri sürdü. Kendisini kınayan gazetecilerin yargısız infaz yaptığını, okumadıkları bir kitap hakkında yorum yaptıklarını söyledi. Onlar kendisinden özür dilemedikçe de kitabın baskıya girmeyeceğini ayrıca bu isimleri mahkemeye vereceğini söyledi. İddialardan yola çıkarak sorularımı sordum. Müjdat Gezen'in cevaplarını okuyun, kararı siz verin...
* 'Bir kitap yazdım hayatım değişti' diyor musunuz?
Otobiyografi yazmak sorumluluk isteyen bir iştir. Orhan Pamuk'un da çıktı anıları. 'Beni dövecekler diye korkuyorum' diyor o. Beni ise dövdüler.
* Evet, Orhan Pamuk kitabında ilk aşkını, ilk sevişmesini, annesine nasıl baktığını bir bir anlatmış. Onun kitabı edebiyat eseri; sizinki magazin malzemesi muamelesi gördü, ortalık birbirine girdi. Buna ne diyorsunuz?
Benim de ilk aşkım var burada. Şöyle anlatıyorum: "Bir gün Saraçhane Parkı'nda oturuyoruz arkadaşlarla, ilk kez blucinli iki kız gördüm. Biri esmer, biri sarışın. Kıza sordum, 'blucin sizin mi' dedim. 'Yok babamın.' Çünkü ben tek blucini arkadaşım Gündüz'le paylaştığım için bu iki kızın blucinli olması acayipti." İlk aşk bu! Mesela içinde Ayşen Gruda'yla anlatılan da böyle. Küçüğüm ben. Suna Pekuysal'la anlatılan da... 16 yaşındayım, filmlerinden ona aşık olmuşum. Orhan Pamuk'a da belki başka bir şeyler yaparlar bilmiyorum ama bundan kimin yararı oluyor? Bu nasıl bir etik anlayışı? Saddam Hüseyin yakalanmış, Kıbrıs'ta seçimler var; 'Müjdat Gezen kimi öptü' daha önemli. Yayıncım Erdal Öz diyor ki, "Bu iki olay da senin yüzünden gündemden düştü."
* Kitapta kodlanan, baş harfleri verilen isimlerin kimlere ait olduğunu bulduklarını söylediler. Gerçek isimler miydi bunlar?
Okumak istiyorum: "Ünlü oyuncu P.S'yle flört ediyorum. P.S. benden 10 yaş büyüktü". Perihan Savaş dediler buna. O zaman kızcağız 6 yaşındaydı. "Ama çok hoşlanıyordum ondan, çok iyiydi, beni filmlerde oynatıyor ve tiyatro çıkışında evlerimize birlikte dönüyorduk. O da Fatih'te oturuyordu çünkü." Bu kadar. Bakın 'evlerimize' diyorum. "Sonra Gün'e aşık oldum" diyorum, karım. Benim kitabımda bir şey var; hep ben aşık oluyorum. Onların beni sevdiklerine, veya bana aşık olduklarına dair tek kelime yok. İkincisi, 'Ayşen Gruda artık her şeyi biliyor, niye ismi açık değil kitapta' dediler. Benim kitabımda Ayşen Gruda G.A. diye geçiyor. Ayşen Gruda'nın telefonunu verdim, "Ona açıp deyin ki Müjdat Gezen sizi G.A. diye bile olsa, yazmak için izin aldı mı? Ayşen Gruda size diyecek ki 'Müjdat'a dedim ki, Ayşe diye de yazabilirsin. Hakkımda ne istiyorsan onu da... Çünkü onu Müjdat Gezen yazıyor ve o benim hâlâ çok iyi dostum."
* Peki P.S.'nin Perihan Savaş olduğuna nasıl kanaat getirdiler?
Çünkü okumuyorlar; sevmiyorlar okumayı...
* Günlerce kamuoyunu meşgul eden 'Ajda Pekkan'la evine gittiğiniz' iddiası da fos çıktı. Halbuki Ajda Pekkan'ın evine 8 kişi gittiğiniz yazıyor kitapta..
Kitapta şöyle diyorum: "Ajda 'Ne zaman dönüyorsun İstanbul'a' dedi, 'yarın 17 uçağıyla' dedim. 'Bakayım biletine' dedi, verdim, aldı yırttı. 'Benim arabayla gidiyoruz' dedi. Önde Ajda'nın son model BMW'si, arkada bir taksi içinde Erkan, Vural, Ayla; tuttuk İstanbul'un yolunu. Ajda'yı ve kendimi deli olarak görüyordum. Etiler Çamlık'taki evine geldik. Eşim beni karşılamak için Yeşilköy Havaalanı'na gitmiş. Ne ayıp şu yaptığım.
* Burada aşk ya da bir ilişki yok ki...
Olur mu; karımı Ajda'yla aldatıyorum! Bunu gazetesine yazarken ne yapmış biliyor musunuz? 8 kişi geldiğimizi çıkarmış oradan. 'Ajda'yla ben eve geldik' olmuş. Halbuki ben kendime diyorum ki, karım havaalanında uçakla geleceğim diye bekliyor. Ama gençlik hatası işte...
Hülya Avşar 'O, bu anısını yazıyor, saçma sapan anılardan bıktım' demiş. 'Sizi kastediyor' dediler. Hülya Avşar benim için öyle laf söyleyecek olsa; o kadar cesurdur ki 'Müjdat'ı kınadım' der. 'Hülya Avşar bu lafı söylemeyecek kadar akıllı bir kızdır' dedim
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
