El Kaide değil...
HSBC ve İngiliz konsolosluğundaki patlamaların meydana geldiği gün bu köşede yayınlanan yazının başlığı "26 Şubat"tı.. 10 yıl önce, 26 Şubat 1993'te New York'ta başlayan "terör dalgası" nın, bugüne kadar dünyanın karşılaştığı ve yaşadığı terör olaylarından tümüyle farklı bir sürece işaret ettiğini anlatıyorduk o yazıda.. O gün; HSBC'nin toz duman içindeki ofislerinden birindeki masada duran gazetenin "26 Şubat" başlıklı köşe yazısında şu satırlar okunabiliyordu: "26 Şubat 1993'te New York şehri muazzam bir patlamayla sarsıldı. İkiz Kuleler'in altındaki garaj bölümünde bomba yüklü bir kamyon infilak etmişti. Bomba uzmanı polisler; enkaz arasında tanınmayacak hale gelmiş bombalı kamyonetin parçalarına ulaştılar. Patlayıcılar her şeyi yok etmiş, ancak kamyonetin motorundaki 'şasi' numarasını silememişti. Gerisi çorap söküğü gibiydi.. Yakalanan teröristin aracılığıyla New Jersey çevresinde üstlenmiş 'radikal İslamcı' grup ortaya çıkarıldı.." Adları El Kaide değildi.. El Kaide'nin de esamisi okunmuyordu o günlerde.. 26 Şubat'ta başlayan yeni terör dalgası bu kez İstanbul'u vurdu.. Teröristlerle birlikte 26 kişinin öldüğü 'acımasız' saldırı neden Türkiye'yi hedef aldı? Amaçlarına ulaşabildiler mi? Bir sonraki yazıda.." Araya "hep" sıcak gelişmeler girdiği için o "bir sonraki yazı" ancak şimdi yazılabiliyor.. Herkesin -ve artık hükümetin de- "El Kaide" adını telaffuz ettiği sırada; "bir sonraki yazı"mıza "El Kaide değil!.." başlığını atmak atmak şaşırtıcı gelebilir.. "Komplo teorisyenleri" ni de heyecanlandırabilir.. Ancak, ne şaşırmalı, ne heyecanlanmalı!.. 26 Şubat 1993'ten bu yana dünyayı sarsan "terör dalgası"nı yakından izleyenler için hiçbir şey "bilinmez" değildir aslında.. Ancak, yeni terörün tam 10 yıllık tarihinin farkında olmayıp da İstanbul'daki olaylardan sonra "yeni bir terör örgütlenmesiyle karşı karşıya olduklarını" sananların öğreneceği çok şey vardır.. Yeni sandıkları süreç tam 10 yıllık bir süreçtir.. Eğer 10 yıllık tarihin bütün aşamaları izlenmiş olsaydı, Türkiye'nin neden hedef alındığı ya da daha doğru bir deyişle son terör saldırılarının neden Türkiye'de meydana geldiği de anlaşılabilirdi.. Karmaşık öyküyü yalınlaştırmak için hemen söyleyelim: Ne İstanbul'daki son terör eylemlerinin, ne de 11 Eylül'ün arkasında -tek başına- El Kaide yoktur.. Bilinen anlamıyla alışılmış terör örgütlerinden biri de yoktur.. Bu eylemleri düzenleyenlerin ve eylemlerde ölenlerin, alışılmış terör örgütü üyeleriyle benzerliği de yoktur.. Terör kamplarından değil, yaşadıkları mahallelerden ve evlerinden çıkarak gelirler eylem yapmaya.. 26 Şubat 1993 ve11 Eylül 2001'de Newyork'ta; 20-25 Kasım 2003'te İstanbul'da olduğu gibi.. Bir terör örgütünden çok daha farklı, çok daha özgün ve "sır dolu" bir yapılanma söz konusudur.. Tek bir lideri de yoktur.. Eylem sürecine 26 Şubat 1993'te başlayan ve beş yıl sonra 23 Şubat 1998 tarihinde beş imzalı bir deklarasyonla "kurumsallaşan" o yapının "o gün" dünyaya ilan ettiği isminin ve amacının "İngilizce" sini buraya not düşelim: "World İslamic Front-Jihad Against Jews and Crusaders." Bu ismin ve amaçlarının "Türkçesi" bir sonraki yazıda...
|