"Park edecek yer yok, en iyisi patlat"
Tamam.. Artık kabul edelim: İslam'dan yola çıkılarak teröre bulaşılabilir, Müslüman terörist olur.. Kanımız donsa da kabul edelim, aklımız almasa da, vicdanımız isyan etse de.. Unutmayalım ki, bu kabulümüz, inandığımız değerlere halel getirmez.. İnandığımız değerler bize "Bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmek gibi" olduğunu söylese de, aynı değerlere inandıklarını söyleyen bazı sapıklar, buyruğun tam tersini yapabilirler.. Huzursuzluğa gerek yok, çünkü bu durum teoriyle çelişmez: Teori "günah işleme özgürlüğü" nden söz ediyor! Ayrıca "İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helak eder misin Allah'ım?" ibaresi "Kutsal Kitap" ta yer alıyor.. Daha ne olsun? Kabul edelim ve bu tartışma bitsin.. Tartışma bitsin ki, dün yakalanan "erkete" nin yaptığı açıklamalardaki "inandırıcılıktan uzak" ve "anlaşılması güç" yönlere işaret ettiğimizde, "Vay, sen komplo teorilerinin peşinde koşuyorsun, bizim İslamcılar terörist olamaz demek istiyorsun" şeklindeki suçlamalarla karşılaşmayalım.. Soru sorma hakkımızı kaybetmeyelim..
***
Şimdi ben "İslami terör olur, Müslüman terörist olur" saptamasını yapmış olmanın rahatlığıyla, dün yakalanan, Beth Israel Sinagogu'ndaki patlamanın yönlendiricisi durumundaki Yusuf Polat adlı şahsın anlattıkları üzerinde durmak istiyorum. Şöyle diyor Yusuf Polat: "Olaydan önce üç kere eylemin yapılacağı sokaklara gelerek istihbarat çalışması yaptım. Burada sokağa aracı park etmenin mümkün olmadığını ve kamyonu kullanan şahsın, sinagog önünden geçerken patlatma yapmasının en uygun eylem şekli olduğu kararını verdim. Bunu da Mesut Çabuk'a 'Park edip kaçamazsın. Sinagogun önüne gelince, şahadet getirip düğmeye basacaksın' diye anlattım." Ne anladınız bundan? Mesut adlı terörist, aslında bomba yüklü aracı park edip kaçacak ama sokakta park edecek yer bulunamadığı için zorunlu olarak intihar eylemcisi oluyor! Peki böyle bir şey olabilir mi? İntihar eylemcisi olma kararının ne dehşetli bir karar olduğu üzerine biraz düşünün ve ardından şu sorunun yanıtını verin: Bir insan aslında kendisini patlatmayı düşünmezken, sırf park yeri yokluğu nedeniyle birdenbire kararını değiştirebilir mi? Ben bu sorunun yanıtını bulamıyorum..
***
Dün Kanal 7'de Akif Beki ve Fehmi Koru'nun, canlı yayında, Neve Şalom Sinagogu'ndaki patlamayı gerçekleştiren Gökhan Elaltuntaş'ın abisi ve amcasıyla yaptıkları ilginç söyleşiyi izledim.. Hem abinin, hem de amcanın yaklaşımlarındaki 'duygusal payları' düştüğümde bile ortada yanıtlanmayı bekleyen bir soru kalıyordu: Bir hafta sonra evlenecek olan, evinin beyaz eşya ihtiyacının peşine düşen bir genç, nasıl oluyor da kendisini ölüme götürecek bir karar alabiliyor. Psikolog analizlerinin ötesine geçen cevaplar bekliyorum.. Yanlış anlaşılmasın, herhangi bir komplo teorisinin peşinde filan değilim.. Sadece beni rahatsız eden bir mantıksızlığa işaret etmek istiyorum.. Amacım konfor bozmak değil.. Aslında ben de kaptırıp gitmek istiyorum ama olmuyor.
|