Denktaş'ın şiiri
Hep merak etmişimdir: Bir politikacı neden siyasi yaklaşımlarını, şiir adını verdiği tuhaf, çocuksu ve kafiyeli bir metinle anlatmaya kalkar? Söylediklerinin etkisini artırmak için mi? Duygusal bir hava yakalamak için mi? Ortak duygudaşlık ruhunu oluşturmak için mi? Bilmiyorum.. Kendi açımdan olaya şöyle yaklaşabilirim: Bu tür metinlerle karşılaştığımda ne duygusallaşıyorum ve ne de metnin işaret ettiği tez karşısında kendimi ikna olmuş hissediyorum.. Olan şu: Sadece irkiliyorum ve sinirden tüylerim diken diken oluyor..
***
Kıbrıs'ta yapılacak seçimle ilgili mesajlarını nedense Türkiye'de vermeyi tercih eden KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, dün İstanbul'da bir üniversitede verdiği konferansta tam iki saat boyunca Annan Planı'nı, Verheugen'in demeçlerini, Kıbrıslı muhaliflerin parayla satın alındığını filan anlattı, durdu.. İki saatlik bu konuşmanın ardından da bir şiir patlattı.. Şiir şöyle başlıyor: "Ne Annan Planı/ Ne Verheugen hezeyanı/Ne de onların beyanı/Alamazlar seni bizden Kıbrıs'ım.." Tamam, bir zamanların fırtına savcısı Nuh Mete Yüksel'in "Hey Türk! Hey Koca Türk!" diye başlayan şiirine göre daha çocuksu ve daha masum ama yine de sinir bozucu değil mi? Zaten iki saatlik konferans boyunca görüşlerini anlatmışsın, ne gerek var böyle 23 Nisan çocuğu durumlarına düşmeye? Devam edelim "şiir"i okumaya: "Avrupa euroları verse de/Amerika dolarları serse de/Annancılar plan iyi dese de/Alamazlar seni bizden Kıbrıs'ım.." Bu bölümdeki "verse de, serse de, dese de" gibi müthiş kafiyenin bir çekicilik oluşturduğunu ben de kabul ederim. Ama kafiyeyi yakalamak, şiirin hasını ortaya çıkarmak için yeterli değil ki!
***
Uzun şiirin ilerleyen bölümleri ise daha da ilginç. Denktaş, Kıbrıslı muhaliflerin isimlerine şiirinde yer vererek hiciv sanatından örnekler sunduğunu sanıyor: "Dost üzülür, düşman güler bu hale/Tespih idik kopardılar ne çare/Halkım kanmaz Akıncı, Talat ve Erel'e/Alamazlar seni bizden Kıbrıs'ım.." Şiirin bu bölümünde geçen "tespih" sözcüğüyle AK Parti iktidarına selam mı gönderiliyor, artık orasını bilmiyorum ama şu bölümün beni kopardığını itiraf etmeliyim: "Devletimi veremem ben ellere/Kanım aksa karışsa da sellere/Aşığım ben bahçemdeki güllere/Alamazlar seni benden Kıbrıs'ım.." Hani Kayahan'ın bir zamanlar hit olan şarkısında "Seni versinler ellere/Beni vursunlar" diye bir bölüm vardı ya, "Devletimi veremem ben ellere" dizesi, onu anımsatmıyor mu? Denktaş'ın, Kayahan'dan ne derece etkilendiğini bilmemiz mümkün değil tabii.. "Aşığım ben bahçemdeki güllere" ise şiirin politik mesaj kaygısı taşımayan tek dizesi.. Ama nedense bu dize de beni etkilemedi.
|