| |
|
|
Yemek fabrikası mı uzay istasyonu mu?..
Geçen hafta içinde Renault-Mais Fabrikası'na gittiğimizde de hissetmiştim bunu. Memlekette iyi şeyler de çok oluyor ama, biz nedense kötüleri kerteriz alıyoruz. İşte koca fabrika. İşte muhteşem bir üretim tesisi. Her şey çağdaş, modern, mükemmel. "Peki niye görmeyiz, niye ilgilenmeyiz ki?" diye kızmıştım kendime. Birkaç gün önce aynı duyguyu bu kez çok daha mütevazı bir kuruluşta yaşadım. Aslancan Yemek Fabrikası'na gidip gezdim.
Hijyene bakın hele Açık söyleyeyim ki şaşırdım kaldım. Belki diğerleri de öyledir ama bu dediğim yer gerçekten müthiş. Sanki uzay istasyonu gibi yemek fabrikası dediğin. Bembeyaz gömlekleri, maskeleri, boneleriyle tertemiz, pırıl pırıl çalışanlar. Her yan 'bal dök yala' dediğimiz türden hijyen ve ak pak. Kuruluşun babası Şükrü Aydoğanoğlu'na sordum. Dedim ki: "Nasıl becerdiniz ki böyle kalabilmeyi?"
İşini ciddiye almak Yanıtları ilginç ve hoştu: "Aile olarak 36 yıllık geçmişimiz var bu işte Savaş Bey. Restoran işletmeciliğinden bu işe yatay geçiş yaptık. Ve geleneğimizdeki 'müşteriyi kalitenle memnun et' anlayışını bu işe de yansıttık. Şu gördüğünüz yer benim evimden daha çok zaman geçirdiğim bir yer. Yerli ve yabancı pek çok kuruluşa catering hizmeti vermekteyiz.
Her yerdeler Ayrıca özel günlerinde brunch, açık büfeler, kokteyl prolonge, doğum günü partileri, fuar ikram organizasyonları, açılış davetleri, yeni yıl partileri, piknik organizasyonları, havuz başı ve garden partileri ve özellik isteyen her türlü yöresel yemeklerle tüm müşterilerimize hizmet etmekteyiz. Böyle yapmasak ayakta kalabilir miyiz?
Helal olsun valla Ciddi olacağız, samimi olacağız, yaptığımız işe saygı duyacağız. Daha da önemlisi bunu takım ruhu olarak perçinleyeceğiz ki, kapı güvenliğinden baş gıda mühendisimize kadar herkes işini sevip benimsesin." Helal olsun dedim çıktım oradan, daha ne diyeyim ki?
|