| |
|
|
Bana “kod adı”nı söyle!..
Öğrendik ki İstanbul'daki canlı bomba timlerinin sevk ve idarecisi Azad olan Ekinci'nin kod adı Abu Nidal'miş. Tam da; "bana kod adını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" durumu var burada. Keşke bu kod adıyla çağrıldığı istihbar edilseydi ve araştırılsaydı; "bir adam kendine kod ad olarak niye Abu Nidal'i alır? Kimdir bu Abu Nidal?" diye.
Eski günlerde kalan Birazcık eskide kaldı ama anılarım hala taze. 1980'li yılların başından 90'ların ortalarına dek Ortadoğu'da savaş muhabirliği yaptım. O zamanlar Beyrut, Bağdat, Amman, Tel Aviv, Kudüs, Kahire, Tahran neredeyse İstanbul'dan daha fazla gün aşındırdığım hassas kentlerdi. Çoğu zaman Coşkun Aral'la, kimi zaman da Murat Bardakçı, Ramazan Öztürk, Merhum Engin Bilginer, Namık Koçak, Levent Çevik, Kenan Akın, Ergin Konuksever gibi meslektaşlarla kesişirdi yollarımız oralarda. Bazen omuz omuza, bazen de birbirimizi atlatabilme uğraşıyla geçerdi günlerimiz.
Nasıl efsane olmuştu? Coşkun ve ben bir yandan yabancı dergi ve gazetelere free lence fotoğrafçılık yapıp, bir yandan da henüz çiçeği burnundaki 32. GÜN ekibinin muhabirleri olarak girip çıkmadık yer bırakmazdık o bölgelerde. İşte o yıllardan başlayarak "Abu Nidal" adını hep duyduk, eylemlerinin bazılarını olaylardan hemen sonra görüntüledik dünya medyasıyla birlikte. En sert, en kanlı eylemleri yapıp hayalet gibi yok oluveriyorlardı ortadan. Kısa sürede efsane haline gelmiş, yandaşlarına böbürlenme, hasımlarına korku kaynağı olmuşlardı.
Hayalet adamlar Örgütün içine bir şekilde girip söyleşiler yapabilmek mümkünse fotoğraflar çekebilmek için atılmadık takla bırakmadık ama nafileydi. Hayalet adamlardı ve kimseyle ilişki kurmuyorlardı. Yine de pek çok Ortadoğu uzmanı gazeteciyle ve bazı yerel siyasetçilerle konuşmuş bazı bilgiler toplamayı başarabilmiştik. Arşivimdeki notlara bakınca şöyle şeyler buldum. Onları köşeme serpiştireyim izninizle.
|