|
|
|
|
|
|
Sansasyon için kitap yazmıyorum
' Ay Işığında Yıkanan Vücutlar' adlı 15'inci kitabını çıkaran Füsun Önal, "Her isteyenin kitap yazmasını doğru bulmuyorum. Bu, mektup yazmak gibi değildir" diyor.
M üzik dünyasına 1970 yılında çıkardığı 'Sensiz Olmaz' adlı plağıyla hızlı bir giriş yapan Füsün Önal, bugüne kadar pek çok müzikalde başarıyla yer alarak, oyunculuğuyla da adından söz ettiren ünlü bir isim. 'Evita', 'Kelebekler Özgürdür' ve 'Durdurun Dünyayı İnecek Var' adlı müzikallerde oyunculuk gücüne fotoğrafçılık ve yazarlık yetenekleri de eklenince, Önal'ın adı sadece müzikle değil, diğer pek çok sanat dalında da anılır oldu. Açtığı kişisel fotoğraf sergileri ve yayınlanan kitaplarıyla kendini ve toplumu sorgulayan Önal'ın, geçtiğimiz haftalarda 'Ay Işığında Yıkanan Vücutlar' adlı 15'inci kitabı piyasaya çıktı. Önal, kitabında Atina'da başlayan ve Arnavutköy'e uzanan bir öyküyü anlatıyor.
ALTI AY DÜŞÜNDÜM Yazarlık hayatına 14 yıl önce ünlü yazar Dursun K.'nın AKM'deki bir tiyatro kurultayında "Bayan Önal, bize kitap yazmanızı istiyoruz" demesiyle başlamaya karar veren Önal, "Günümüzde birçok kişi kitap yazmak için kendini ortaya atıyor. Ben bu teklifi aldığımda 6 ay boyunca düşünmüştüm" diyor. 'Sansasyon olsun diye kitap yazmak istemiyorum ve yazmıyorum da' diyen Önal, hedefinin okuyucularına hoş duygular yaşatarak, beyinlerinin bir kenarında uyuyan düşünceleriyle, kalplerinin bir köşesine sıkışıp kalmış olan duygularının sesi olabilmek olduğunu söylüyor. "Yazı yazmak, insanın olduğundan daha güçlü hissetmesine neden oluyor. Klavyenin başına geçtiğinizde, elinizin altında tuşlar değil, sanki He-man'in kılıcı var. Güç sizde" diyen Önal, gücü 'hayra ve şerre' karşı kullanmanın yazarın elinde olduğunu söylüyor. 'Eğlendirirken düşündüren' yazıları sevdiğini belirten Önal, "Çok ciddi kaleme alınmış yazılar, bana inandırıcı değil, zorlayıcı geliyor. Bir de espri yaptığını sananlar var. Hani gıdıkla da güleyim tarzında! Onların düştükleri duruma çok gülerim" diyor. Aziz Nesin'den çok şey öğrendiğini vurgulayan Önal, Nesin'in 'Aklına gelenleri üşenmeden hemen not al. Yazacağın zamanlarda bu notlardan yararlan' nasihatiyle ilgili şunları söylüyor: "Beynimde açtığım klasörlerim var. Aklıma gelenleri buraya kaydediyorum. Dikkatliyimdir, beynim her şeyi kaydeder." 15
KİTABIMLA VARIM "Okurlarım kitaplarımda kendilerinden bir şeyler bulmasaydı, bunca yıl kitap yazmazdım" diyen Önal, 14 yıldır 15 kitabı çıkan bir yazar olduğunu söylüyor. Önal, "Bazıları bunu kabul eder ya da etmez, üretkenliğimi kıskanır ya da kıskanmaz. Füsun Önal, altın plaklı şarkılarından sonra, uzun yıllardır yazı dünyasında da 15 kitabı ile vardır" diyor. Son kitabını Türk-Yunan dostluğuna adayan Önal, düşüncelerini şöyle açıklıyor: Ben henüz okula gitmiyordum. Kadıköy'deki evimizin civarında pek çok Rum aile otururdu. Annemin Rum arkadaşları vardı. O komşuların adlarını da kullandım kitabımda. En büyük arzum, Ege Denizi'nin 'barış gölü' haline gelmesi, Trakya'daki sınırlarımızın da barışın simgesi olan 'defne ormanları'yla dolması. Huzurlu ve sorunsuz günlerin gelmesini özlemle bekliyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|